 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1984/142
K: 1985/884
T: 08.11.1985
DAVA : Taraflar arasındaki "sataşma ve müdahalenin önlenmesi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara Asliye 1. Ticaret Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 17.2.1982 gün ve 1981/100-1982/46 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 3.3.1983 gün ve 1982/2417-1983/438 sayılı ilamı,
(..Taraflar arasında kurulmuş bulunan 27.8.1980 tarihli sözleşmenin 7. maddenin son cümlesinde "sözleşmenin aktinden sonra idare, sözleşmenin yürürlüğe girdiğini yazılı olarak müteahhide tebliğ edilecektir" hükmü yazılıdır. Görülüyor ki, akdin yürürlüğe konulması, belirsiz bir süreye ve işleme bağlanmıştır. B.K. madde 149 hükmüne göre iki taraf hilafını kastetmedikleri takdirde şarta bağlı akit, ancak şartın gerçekleşmesi anında hüküm ifade eder. ayrıca öngörülen şart tahakkuk edinceye kadar borçlu, borcun gereği gibi yerine getirilmesine engel olacak her nev'i tasarruftan kaçınmakla yükümlüdür (B.K. md. 150).
Olayda davalı işletme sözleşmesinin yürürlüğe girdiğini davacı yüklenicilere yazılı olarak tebliğ etmemiştir. Anılan bu şart gerçekleşmediği için taraflarca uyulması ve uygulanması gereken sözleşme hükümlerinden söz edilemez.
O halde davacı yüklenicinin yaptığı imalat ve ihzarat, vekaleti olmaksızın başkası hesabına tasarruf niteliğindedir. bu durumda mahkemece yapılacak iş, davacı yükleniciler, B.K. madde 413 de belirtildiği gibi, hal icabına göre zarari veya faydalı bulunan bütün masraflarını isteyebileceklerinden, mevcut imalat ve ihzaratın durumunu bu açıdan incelemek özellikle bilirkişi raporunda sözü edilen ihzaratın akibetini tesbit etmek, bu esaslar çerçevesinde davacının müstahak olacağı alacak miktarı kadar avans tazminat mektubunun iadesine karar vermekten ibarettir..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü :
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve sözleşmenin 7. maddesi ile "sözleşmenin akdinden sonra idare sözleşmenin yürürlüğe girdiğini yazılı olarak müteahhide tebliğ edecektir" hükmü öngörülmüş olup bu olayda bu koşulun gerçekleşmemiş bulunması itibariyle sözleşme taraflar için bir hüküm ifade etmeyeceğine, uyuşmazlıkta uygulanacak nitelikte bir sözleşmenin varlığından söz edilemiyeceğine göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır. SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZOLMASINA, 8.11.1985 gününde oyçokluğuyla karar verildi.