 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1984/97
K: 1984/252
T: 25.06.1984
DAVA : Adam öldürmek ve izinsiz silah taşımaktan sanıklar (K.T.) ve (K.D.)'ın hükümlülüklerine dair AYDIN 2. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 16.11.1982 gün ve 71-141 sayılı hüküm, re'sen temyize tabi olup, sanık (K.)'in temyizi üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesince incelenerek bozulup yerine geri çevrilmiştir.
İlk hükümde direnmeye ilişkin aynı mahkemeden verilen 8.9.1983 gün ve 78-76 sayılı son hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, re'sen temyize tabi olup sanık (K.) tarafından da süresinde verilen dilekçe ile istenilmiş, koşulu da yerine getirilmiş olduğundan dosya C. Başsavcılığının hükmün onanması istemini bildiren 20.2.1984 gün ve 1/4512 sayılı tebliğnamesiyle birinci başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Cezaevi gardiyanı (A.T.)'i görevi sırasında kasten birlikte öldürmekten ve izinsiz bıçak taşımaktan sanık (K.T)'un ölüm cezası diğer sanık (K.D.)'ın 1 ay geceli gündüzlü bir hücrede tecrit edilmek suretiyle müebbet ağır hapis cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin hükmü; Özel Daire:
(1 - Daha önce iki kez bozma nedeni yapılmış olmasına rağmen, müfus başmemurluğundan alınan kayda ait mühürün yine okunaksız olduğunun gözönünde tutulmaması,
2 - Yargılandığı suçtan tutuklu bulunan sanıkların yargılanmalarının gıyaplarında yapılarak, sanıklardan (K.T.)'a idam cezası gibi telafisi mümkün olmayan bir ceza tertip olunmak suretiyle savunma hakkının kısıtlanması usule aykırı, sanıklardan (K.)'in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, sanık (K.) bakımından re'sen de temyiz incelemesine tabi olan 16.11.1982 gün ve 71-141 sayılı hüküm, tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddi ile diğer cihetleri incelenmeksizin bu sebeplerle bozulmasına) oybirliğiyle karar vermiştir.
Yerel mahkeme;1 no'lu bozmada K.T. hakkında Ödemiş Nüfus Başmemurluğundan gitirtilen müfus kayıt örneğindeki mühürün okunaklı olduğunu, kaydın üç kere getirildiğini, maçka cezaevinde tutuklu bulunan sanığın dahi talimata ekli olarak gönderilen nüfus kayıt örneğinin kendisine ait bulunduğunu kabul ettiğini, diğer taraftan sanık hakkında daha önce Ödemiş Ağır Ceza Mahkemesince müebbed ağır hapis cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin kesinleşip infazına devam olunan ilamdaki kimliğinin son ilamdaki kimliğine ve nüfus kayıt örneğine uygun bulunduğunu, 2 no'lu bozmada ise suçüstü olarak açılan davanın ilk oturumda sanıkların sorgusunun yapıldığını, esasa müessir tanıkların dinlendiği, otopsi tutanağı, nüfus kayıt örneklerinin okunduğu, sanıklardan diyeceklerinin sorulduğu, sanık (K.)'in önceki hükümlülüğüne ilişkin ilamın okunduğu, ancak yargı çevresi dışındaki Denizli ve Isparta cezaevlerine inzibati tedbirlerle nakledikdikleri ve yargılamanın bundan sonraki aşamalarındaki esasa etkili işmelere karşı sanıklardan diyecekleri talimatla sorulduğu, C. Savcılığının esas hakkındaki iddiasına karşı savunmaları ve son söz, keza talimatla saptandığını açıklayarak, usule ilişkin her iki bozmada da direnmeye karar vermiştir.
1 nolu bozmadaki direnme kararı sanık K.T.'un son olarak getirilip dosyaya konan nüfus kayıt örneğindeki nüfus başmemurluğu mühürünün okunaklı ve anlaşılır olması nedeniyle yerinde görülmüştür.
Dosya içeriğine göre;
Sanıklardan K.T., Ödemiş Ağır Ceza Mahkemesinin 23.12.1975 gün ve 243 sayılı ilamı ile adam öldürmek suçundan müebbet ağır hapis cezası ile hükümlü bulunduğu Aydın Cezaevinde cezasını çekmektedir. Diğer sanık (K.D.) da adam öldürmek suçundan aynı cezaevinde tutuklu bulunmaktadır. Olay günü kaldıkları koğus kapısının kapatılması nedeniyle aralarında çıkan tartışmada maktul gardiyan (A.T.)'e önceden hazırladıkları kamu benzeri bıçaklarla saldırıp müteaddit yerlerinden yaralayıp öldürmeleri üzerine, her iki sanık hakkında 3005 sayılı Yasa uyarınca kamu davası açılmıştır. İlk oturumda sanıkların sorgusu yapıldıktan sonra bir kısım tanıklar dinlenmiş, otopsi raporu okunmuştur. 2. oturumda sanıklar disiplin nedeniyle yargı çevresi dışındaki Denizli Cezaevine nakledilmişlerdir. Bu aşamada sanıklar duruşmaya getirilmeden bir kısım tanıklar dinlenmiş, C. Savcısı esas hakkındaki iddiasını bildirmiş, sanıkların duruşmada hazır bulundurulmalarını istemiştir.
Bu açıklamalardan sonra 2 no'lu bozmaya ilişkin CMUK.nun 226/6 ncı maddesinin incelenmesi yerinde olacaktır.
CMUK.nun 226/6 ncı maddesinde; "hastalık veya disiplin önlemi ya da zorunlu diğer sebeplerle yargılamanın yapıldığı yargı çevresi dışındaki bir hastane veya tutukevine nakledilmiş olan tutuklunun sorgusu yapılmış olması şartıyla hazır bulundurulmasına gerek görülmeyen oturumlar için celbedilmemesine mahkemece karar verilebilir" hükmü yer almaktadır.
Dosya içeriğine, göre tutuklu sanıklar disiplin önlemi nedeniyle tutuklu bulunduğu yargı çevresindeki Aydın Cezaevinden yargı çevresi dışındaki Denizli Cezaevine nakledilmişlerdir.
Bu aşamada tutuklu sanıklar duruşmaya getirilmeden bir kısım tanıklar dinlenmiş, C. Savcısı esas hakkındaki iddiasını bildirmiştir. Son aşamada ise tutuklu sanıklar duruşmada bizzat bulunma isteğini ileri sürmüşlerdir.
Usul Yasasının 226 ncı maddesinde; ancak bulundurulmasına gerek görülmeyen oturumlara hasren celp edilmeme kararı verilebileceği ilkesi getirilmiştir. Yerel mahkeme ise gerek görülmeyen belirli ve savunma hakkını kısıtlamayan oturumlardan bahsederek savunma hakkını kısıtlar nitelikte ve genel biçimde duruşmada hazır bulundurulmalarına gerek olmadığı görüşündedir. CMUK.nun 226/6 ncı fıkrasındaki hüküm buyurucu nitelikte bir hüküm olup, usule ilişkin bulunduğundan kamu düzenini ve savunmayı ilgilendirmektedir. Savunmaya yönelik bu kuralın hiçbir şekilde kısıtlanmaması gerekir, kısıtlanması yasaya aykırılık sayılır.
Bu itibarla 2 nolu bozmuya ilişkin direnme kararı usul ve yasaya aykırı bulunduğundan kendiliğinden de temyize tabi direnme hükmünün sanık K.T.'un temyiz itirazının kabulü ile bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle direnme hükmünün bir nolu bölümü düoğru, 2 nolu bölümü isabetsiz bulunduğundan bu bölümün isteğe aykırı olarak BOZULMASINA, 25.6.1984 gününde oybirliği ile karar verildi.