 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1984/8
K: 1984/82
T: 27.02.1984
DAVA : Geceleyin hırsızlık suçundan sanık (A.C.)'un hükümlülüğüne dair Korkuteli Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 1.12.1981 gün ve 204-278 sayılı hüküm, sanığın temyizi üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesince incelenerek bozulup yerine geri çevrilmiştir.
İlk hükümde direnmeye ilişkin aynı mahkemeden verilen 18.1.1983 gün ve 1982/175-1983/10 sayılı son hükmün Yargıtay'ca incelenmesi C.Savcısı ve sanık tarafından süresinde verilen dilekçeyle istenilmiş, sanık yönünden koşulu da yerine getirilmiş olduğundan, dosya C.Başsavcılığının hükmün ONANMASI istemini bildiren 26.12.1983 gün ve 6/2931 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Geceleyin bina müştemilatında hırsızlık yapmaktan sanık (A.C.) hakkında yapılan duruşma sonunda; sanığın eylemi sarhoşluk niteliğinde görülerek TCK.nun 572/1, 59. maddeleri uyarınca verilen mahkumiyet hükmü, Özel dairece (sanık hakkında hırsızlık suçundan dolayı kamu davasının açıldığı ve olayda bu suçun unsurlarının oluşmadığı kabul ve takdir edildiği halde sarhoşluk suçundan açılmış bir davalarının oluşmadığı kabul ve takdir edildiği halde sarhoşluk suçundan açılmış bir davanın mevcut olmadığı gözetilmeden sanığın bu suçtan hükümlerilmesi, yasaya aykarıdır) biçimindeki gerekçesiyle bozulmuş, mahkeme ise sanık hakkında sarhoşluk suçundan dolayı açılmış bir dava bulunduğunu ileri sürerek ilk hükümde direnmiştir.
Korkuteli Cumhuriyet Savcılığının 28.8.1981 gün ve 711 - 395 sayılı iddianamesiyle "Sanığın olay gecesi aç karnına bir kasaya yakın bira içtikten sonra müştekinin bahçesine girerek burada tele asılı bulunan pantolon, kadın elbesesi, havlu gibi çamaşırları çaldığı, ancak olay sırasında aşırı derecede sarhoş olduğu ve çamaşırları çaldığını hatırlamadığı ve aynı gece alkol tedavisi gördüğü, tabib raporu ile anlaşılmıştır. Bu nedenle delillerin değerlendirilmesi mahkemeye ait olmak üzere, eylemine uyan TCK.nun 492/1, 522, 525. maddeleri ile yargılanılarak cezalandırılmasına karar verilmesi kamu adına dava olunur..) iddiası ile Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı :
Mahkemenin ise "sanığın suç tarihinde aşırı derecede alkol alıp sarhoş olduktan sonra geceleyin evine giderken yolu üzerindeki müştekinin etrafı açık bulunan bahçesine girerek ipte asılı bulunan çamaşırlardan bir kısmını topladıktan sonra tekrar yola çıktığı ve topladığı çamaşırları döke saça yoluna devam ettiği ve bu arada yol kenarına park edilen bir mobilete binmek isteyip devirdiği bu suretle başkalarına tecavüzle halkın istirahatını selbettiği toplanan delillerle sabit olduğu, ancak sanığın bu eyleminde hırsızlık suçunun yararlanma amaç ve kastının bulunmayıp, eyleminin tecavüzkar sarhoşluk niteliğinde bulunduğu yargısına varılmıştır..) gerekçesiyle ve TCK.572/1, 59. maddeleri uyarınca ceza tayin ettiği, dosyanın incelenmesinden anlaşılmıştır.
Görülüyor ki, iddianamede sanığın eylemleri, geceleyin bina müştemilatında hırsızlık ve tecavüzkar sarhoşluk olarak belirlenmiş uygulanması gereken kanun maddelerinden hırsızlığa ilişkin TCK.nun 492/1. madde gösterildiği halde sarhoşluk suçuna dair madde gösterilmemiştir.
Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunun 257. maddesinde (Hükmün mevzuu, duruşmanın neticesine göre ididanamede gösterilen fiilden ibarettir.) hükmü yer almaktadır.
Usul Yasasındaki bu açık hükümden anlaşılacağı üzere mahkeme, ididanamede belirtilen eylemlere bağlıdır. Uygulama maddesiyle bağlı değildir.
İddianamede sanığın eylemi (geceleyin binada hırsızlık ve tecavüzkar sarhoşluk) olarak ayrı ayrı ve açık bir biçimde gösterilmiş mahkeme de olayı kül halinde değerlendirerek, sanığın eylemlerinin tümüyle tecavüzkar sarhoşluk suçunu oluşturduğu gerekçesi ile hüküm kurmuş bulunmaktadır.
Bu itibarla Yerel Cumhuriyet Savcısının ve sanığın temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun görülen direnme hükmünün ONANMASINA karar verilmelidir.
SONUÇ : Açıklanan nedenle tebliğnamedeki istem gibi direnme hükmünün ONANMASINA 27.2.1984 gününde oybirliğiyle karar verildi.