 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1984/594
K: 1985/237
T: 22.04.1985
DAVA : Yankesicilik suretiyle hırsızlık suçundan sanık Mehmet'in hükümlülüğüne dair, (İzmir 4. Asliye Ceza Mahkemesi)'nden verilen 21.5.1982 gün ve 157-429 sayılı hüküm, C. Savcısının temyizi üzerine, Yargıtay 6. Ceza Dairesi'nce incelenerek bozulup yerine geri çevrilmiştir.
İlk hükümde direnmeye ilişkin aynı mahkemeden verilen 29.11.1983 gün ve 754-1228 sayılı son hükmün Yargıtay'ca incelenmesi C. Savcısı tarafından süresinde verilen dilekçe ile istenilmiş olduğundan, dosya C. Başsavcılığı'nın hükmün bozulması istemini bildiren 14.12.1984 gün ve 6-224 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel Kurulu'nca okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Hırsızlık suçundan sanık Mehmet'in TCK.nun 491-ilk, 522, 525. maddeleri gereğince sonuç olarak üç ay hapis cezasıyla tecziyesine ve aynı süre emniyeti umumiye nezareti altında bulundurulmasına ilişkin hükmü Özel Daire:
İddiaya oluşa ve kabule göre; sanığın eyleminin TCK.nun 492/7. maddesinde yazılı yankesicilik suretiyle hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, yazılı şekilde TCK.nun 491/ilk maddesi ile ceza tayini) isabetsizliğinden bozmuş
Yerel Mahkeme ise;
Olay tarihinde müştekinin Konak civarında belediye otobüsünden inip yürürken sanığın müştekinin yanına yaklaşarak bir şey düşürdünüz, para mı acaba, çıkarın paranızı sayın bakalım, eksikse ve seninse ben polisim, vereyim dediği ve müşteki parasını saymaya başlayınca sanığın ver ben sayayım demesi üzerine parasını sanığa teslim ettiği sanığın da saymayarak başladığı bu paradan 9 bin lirasını müştekiden gizli olarak alıp sakladığı ve cebine koyduğu diğer kısmını iade ettiği ve bu mahalden sanığın uzaklaşıp gittiği bilahare müştekinin parasını tekrar saydığında 9.000 lirasının sanık tarafından bu şekilde alınıp götürüldüğünü görünce şikayet yoluna gittiği ve sanığın yakalandığı anlaşılmıştır.
İddia makamının esas hakkındaki mütalaasında belirtildiği şekilde, sanığın eylemi dolandırıcılık niteliğinde olmadığı gibi, Yankesicilik suretiyle hırsızlık olarakta nitelendirilemez. Eylem, tırnakçılık suretiyle hırsızlık mahiyetindedir.
Nitekim fotokopisi dosyada bulunan ve benzeri bir olaya ilişkin olarak aynı sanık hakkında TCK.nun 491/ilk maddesinin uygulanması suretiyle yine mahkememizce verilen mahkumiyet hükmü, Özel Dairece onanmıştır) gerekçesiyle önceki hükmünde direnmiştir.
Görüldüğü gibi oluş ve subutta Özel Daire ile, Yerel Mahkeme arasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık konusu olan husus : Direnme kararında açıklandığı şekilde yapılan eylemin yankesicilik suretiyle hırsızlık olarak nitelendirilip nitelendirilemiyeceği hususudur.
24.3.1943 gün ve 15/13 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında: yankesicilik, el çabukluğu ve meharetle şahıs üzerinden bir şey çalmaktır şeklinde tarif edilmiştir.
Bu karar doktrinde şu şekilde değerlendirilmiştir : Bu tarifteki mükemmeliyeti temine medar olan keyfiyet, temyizin diğer tariflerinde yer verilememiş olan şahıs üzerinden tabirlerinin mevcudiyetidir; bu münasebetle şu noktayı ehemmiyetle belirtelim ki, Tevhidi İçtihat Kararı yaptığı tarife bu tabirlere yer vermek suretiyle, mehaz kanunun bizim bende tekabül eden 403. maddesinin dördüncü bendindeki hükmün takrir tarzına hayli yaklaşmıştır; çünkü, mehazda, fiilin şahıs üzerinde işlenmesi şartı sarih olarak yer almış bulunmaktadır.
Kanununumuzun 492. maddesinin yedinci bendinin tatbik edilebilmesi için fiilin sadece el çabukluğu ve hususi maharetle ikaı kafi gelmeyip, şeyin mağdurun üzerinden alınması muktazidir (Naci Şensoy, Basit Hırsızlık ve Çeşitli Mevsuf Hırsızlıklar, 1956, N. 284-302).
Bu görüşler Genel Kurulumuzca da benimsenmiş bulunmaktadır.
Olayımızda da, hırsızlığın mağdurun üzerinden yapılmadığını gözönünde tutarak hüküm kuran Yerel Mahkemenin uygulamasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşıldığından yerel C. Savcısının temyiz itirazının reddi ile, direnme hükmünün onanmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, tebliğnamedeki isteme uygun şekilde, yerel mahkeme direnme hükmünün ONANMASINA 22.4.1985 gününde oybirliği ile karar verildi.