Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1984/576
K: 1985/209
T: 08.04.1985
DAVA : Alanen, hayasızca harekette bulunmaktan sanık Ali'nin hükümlülüğüne dair, (Fındıklı sulh Ceza Mahkemesi)nden verilen 30.3.1983 gün ve 30-15 sayılı hüküm, C. Savcısı'nın temyizi üzerine; Yargıtay 5. Ceza Dairesi'nce incelenerek, bozulup yerine geri çevrilmiştir.
İlk hükmünde direnmeye ilişkin aynı mahkemeden verilen 4.7.1984 gün ve 47-80 sayılı son hükmün Yargıtay'ca incelenmesi C. Savcısı tarafından süresinde verilen dilekçe ile istenilmiş olduğundan, dosya C. Başsavcılığı'nın hükmün bozulması istemini bildiren 11.12.1984 gün ve 5-5322 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Alanen, hayasızca vazı harekette bulunmaktan sanık Ali'nin TCK.nun 482/3, 485/1; 647 sayılı Yasa'nın 4/1 ve 6. maddeleriyle 3666 lira ağır para cezası ile cezalandırılmasına ve cezasının ertelenmesine ilişkin hükmü özel Daire;
(Mahkemece kanıtlara ve dosya içeriğine uygun biçimde kabul edildiği gibi sanığın müştekiye cinsel organını göstermesinin, edep ve iffet duygularını incitici bir eylem olduğunu, ani bir kızgınlık sonucu yapılmış bulunması halinde dahi bu niteliğini değiştirmeyeceği gözetilmeksizin sarkıntılık yerine hakaretten mahkumiyet hükmü kurulması) isabetsizliğinden oybirliğiyle bozmuştur.
Yerel Mahkeme ise :
Belli ve özel bir fiil isnat etmeksizin, bir kimsenin namus, şöhret veya vakar ve haysiyetine saldırı halinde sövme cürmü işlenmiş olur (Dr. iur. A.P. Gözübüyük - Türk Ceza Kanununun Açıklaması, 4. Baskı, C. 4, s. 525).
Sarkıntılık : Belli biri kimseye karşı işlenen ve o kimsenin edep ve iffetin dokunan, mücerret aralıklı ve şehvet hissine dayalı iz'aç edici edepsizce davranışlardır (YCGK., 7.4.180 T., 5/91 - 150).
Bu kısa tanımlardan anlaşılacağı gibi, gerek harekette, gerekse sarkıntılıkta fiil "belli bir kimseye karşı" işlenecektir.
Sövmede fail namus, şöhret vakar ve haysiyete saldırmış olacak, sarkıntılıkta da edep ve iffete dokunacak, edepsizce davranışta bulunacaktır. Bu iki suçun maddi unsurlarını belirttikten sonra suçların manevi unsurlarını belirtmekte yarar vardır. Sarkıntılıkta olsun, sövmede olsun, suçun manevi unsuru : Umumi kasıttır. Fail mağdurun şeref ve haysiyetini sarsmak, zedelemek kastiyle hareket etmekte ise, sövme suçunun maddi manevi unsuru oluşmuş olacaktır. Eğer fail şehvet hissine dayalı olarak mağdurun edep ve iffetini incitirse, bu kasıt altında hareket etmişse sarkıntılık suçunu işlediği kabul edilecektir.
Nitekim Yargıtay 5. Ceza Dairesi'nin birçok kararlarında bu husus belirtilerek eylem sarkıntılık olarak nitelendirilmektedir.
"Dikkat edilecek nokta bilhassa manevi unsurdur. Bilfarz bir kimse sırf acıyarak, zavallı, topal veya köse dese sövme cürmünü işlemiş olmaz. Hatta bu manevi unsurdur ki, sövmeyi edep ve iffete tecavüz hallerinden ayırır,. Mesela evli ve namuslu bir kadına cinsi münasebette bulunmayı teklif etmek, bir kadını mütemadi ve müz'iç bir şekilde takip eylemek, elini omuzuna koymak, öpmek, şehvet maksadıyla vukubulmadığı ve tahkir kastı ile ika olunduğu takdirde sövme cürmünü teşkil eder" (Dr. Sahir Erman - Hakaret ve Sövme Cürümleri, 1950 s. 104).
"Kendini terk eden kızın manevi tamamiyetini ihlal maksadıyla umumi bir mahalde eski nişanlısı tarafından öpülmesi fiili edep ve iffete tecavüz suçunu değil, fakat sövme cürmünü teşkil eder" (İt. Ygt, 30p Ekim 1907, Dr. S. Erman, aynı eser).
Sövme cürmü, yazı, resim, müstehcen bir el hareketi ile teşekkül edebilir. Sözgelimi bir kimseye bir parça ot göstererek "ye" demek, el ile galiz ve müstehcen bir işarette bulunmak, mağdurun yüzüne tükürmek, sövme teşkil eder (Dr. Sulhi Dönmezer - Ceza Hukuku Özel Bölüm, 1974, s. 186-187).
Bütün bu açıklamalardan şu sonucu çıkarmamız mümkün olmaktadır. Bir kimse, işlemiş olduğu fiile ile bir şahsın şeref, namus ve haysiyetine şöhretine saldırıda bulunabileceği gibi, yine bir şahsın edep ve iffetine tecavüzde bulunabilir. Eğer fail bu saldırıyı "Tahkir kasdıyla yapmışsa ortada hakaret ve sövme "Şehvet Maksadıyla" yapılmaşsa sarkıntılık suçu oluşacaktır.
Tahkir : Hakaret etme, hor görme, küçük görme, hakaret: Hakirlik hor görme incitme küçük düşürme (Ferit Develioğlu - Osmanlıca Türkçe Ansiklopedik Lugat, 5. Baskı, S : 1219 - 374).
Şehvet : Aşırı istek, nefis, cinsel istek (Aynı eser S : 1181).
Cinsi arzu, çok şiddetli ve makul olmayan cinsel istek, (Hüseyin Özcan, Ans. Hukuk Sözlüğü S : 656).
Hakaretin ve sövmenin tahriki tazammum edip etmediği anlamak için örf ve adete, amme efkarına itibar etmekle bareber, tarafların içtimai mevkiine fiilin işlenmesi sırasında mevcut ahval ve şeraite bakmak ve bütün bu esaslardan edinilecek kehanete nazaran hareket veya sözün mağdurun şeref ve itibarını rencide edecek mahiyette olup olmadığını tesbit eylemek lazım gelir (Dr. Sahir Erman - Hakaret ve Sövme Cürümleri, S : 106)
Olayımızda da tarafların sosyal durumları, yaşları ve fiilin işlenmesi sırasındaki şartlar dikkate alınarak sanığın eyleminin "tahkir kastına dayandığı kanaatine varılmıştır. Yargıtay 5. Ceza Dairesi'nin bozma ilamında değinildiği gibi sadece "sanığın ani bir kızgınlık sonucu " bu hareketi yapmış olmasından dolayı hakaret olarak nitelendirilmemiştir.
Mahkemenin irat ve ikame edilen delilleri, duruşmadan ve tahkikattan edineceği kanaate göre taktir edeceği usul Kanunu'nun 254. maddesinde yazılıdır. Kamu davasının açılmasına neden olan olayda deliller kül olarak değerlendirilmiş ve sonuç olarak sanığın eylemi "Sövme olarak nitelendirilmiştir) görüş ve gerekçesiyle direnmeye karar vermiştir.
Dosya kapsamına oluşa, kabule ve iddiaya göre, müştekinin kızı Leyla, Halim ile resmen evlidir. Sanık Ali, olaydan önce Leyla'nın yabancı erkeklerle düşüp kalktığını, köyde başkalarına duyurmuştur. Kızı hakkındaki bu sözleri haricen işiten müşteki Asiye olay günü rasladığı sanık Ali'ye durumu sormuş ve ne gördüyse anlatmasını istemiştir. Sanık birşey görmediğini bildirince, müşteki sanığa "Birşey görmediğinden halde neden kızım hakkında dedikodu yapıyorsun" diyerek sanığa ağır haraketlerde bulunmuştur. Sanık bu hakaret üzerine müştekiye karşı pantolonunu indirerek tenasül uzvunu göstermiştir. (Sanık savunmasında müşteki hakaretine devam ederken kendisine "senin karını kocama alacağım" deyince ben de tenasül uzvumu göstererek bunu alırsın " dediğini ileri sürmüştür. Olay genel yol üzerinde oluşmuştur. Yukarıda açıklanan oluşa ve gerekse sarkıntılık suçu ile hakaret suçunun öğretide belirlenen öğelerine göre sanık tenasül organını mağdurenin vaki hareketleri üzerine sırf sonu küçük düşürmek kastıyla tenasül organını göstermiştir. Sanık oluşa göre mağdureye karşı şehvet maksadıyla bir davranışta bulunmamıştır.
Hal böyle olunca direnme kararında gösterilen geniş ve ayrıntılı gerekçeler yasaya uygun bulunmaktadır.
Bu itibarla usul ve yasaya uygun bulunan direnme hükmünün yerel C. Savcısı'ın temyiz itirazlarının reddiyle onanmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle direnme hükmünün isteğe aykırı olarak ONANMASINA 8.4.1985 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54
  • Solidworks Lisanssiz kullanımi yanlış adreste arama 
  • 10.06.2025 01:05


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini