Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1984/466
K: 1984/306
T: 08.10.1984
DAVA : Evlenmek vaadiyle kandırarak kızlık bozmaktan sanık Yaşar Altıntaş'ın TCY. 423/1. maddesi uyarınca 6 ay hapis cezasiyle cezalandırılmasına dair Eskişehir 2. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen hükmü sanık vekilinin temyizi üzerine inceleyen Özel Daire;
"Kural olarak bir iddianın kabulü ancak onun başka delillerle doğrulanması halinde mümkündür.
Dosya içeriğinden anlaşıldığına göre; mağdurenin, sanığın evli olduğunu gizleyerek evlenme vaadi ile kızlığını bozduğu hakkındaki soyut iddiasına karşılık sanığın suçunu inkar etmiş ve olay tarihinde Eskişehir'de bulunmadığı hususunda savunma tanığı göstermiştir.
Kan gruplarının benzerliğinin de başlı başına aleyhe delil olarak kabulüne imkan yoktur.
Şu hale nazaran sanığın mağdureyi alacağım diye kandırdığına ve bu suretle kızlığını bozduğuna dair kesin ve inandırıcı delil olmadığı halde, mahkumiyetine karar verilmesi" isabetsizliğiyle bozmuş,
Bu karara karşı Yerel Mahkeme; mağdurenin safahatta değişmez anlatım ve iddiaları, Adli Tıp Meclisi raporu, iddiayı doğrulayan tanık anlatımı ile bir kadının iffetini ortaya koyarak bir kimseye suç isnadında bulunmayacağı görüşüyle direnmiştir.
İncelenen dosyaya, delillere göre;
1955 doğumlu ifade eden mağdure Saadet Mercan'ın C.Savcılığına verdiği 3.6.1981 havale tarihli dilekçesinde; halen Bitlis-Sarıkonak Karakol Komutanı olan sanık Yaşar Altıntaş'la Eskişehir'de görevli iken tanıştıklarını, bu arada 29.12.1980 tarihlerinde evlenme vaadinde bulunarak kızlığını bozduğunu, Bitlis'e tayin olduktan sonra da alacağım diye kendisini oyaladığını iddia ederek davacı olduğu, 16.6.1981 günlü polis karakolundaki ifadesinde aynı iddiayı tekrar ederek sanıkla bir buçuk yıl arkadaşlık yaptığını, kendisini bekar tanıttığını, iğfal edildiği tarihe nazaran 6.5 aylık hamile olduğunu, 27.10.1981 günlü duruşmada ise, sanığı 1970 yılından beri tanıdığını, kendisini bekar tanıtan sanığın evlenme vaadine kanarak rızasıyla kızlığını bozdurduğunu, sanıktan olma çocuğu 27 gün önce doğurduğunu söylediği,
Sanığın ise, soruşturmanın tüm aşamalarında, mağdureyi, eniştesinin 1978 yılında bir trafik kazasında ölmesinden dolayı tanıdığını, bu nedenle işlemlerine baktığını, onunla arkadaşlık yapmadığını, kızlığını bozmadığını, 1979 yılından bu yana Bitlis'te görevli olup Eskişehir'e gitmediğini, mağdure ve kız kardeşinin mazbut kimseler olmayıp mahkemeye intikal eden bazı olaylara karıştıklarını, buna dair Eskişehir 3. Asliye Ceza Mahkemesinde bir davaları olduğunu, kendisinin ise evli olması nedeniyle evlenme vaadinde bulunamayacağını, mağdureyle iddia ettiği gibi 1970 yılından beri arkadaş olmaları halinde kendisinin evli olacağını öğrenmesi gerektiğini, on yıl bekleyip 10.yılda iddia edildiği şekilde kızlık bozma suçunu işlemesinin düşünülemiyeceğini savunduğu,
Dinlenen tanıkların savunmayı doğruladıkları ve ayrıca 1980 Ekim ayından itibaren sanığın görev yaptığı yerden ayrılmadığını söyledikleri,
Adli Tıp Meclisinin; kan gruplarını karşılaştırarak sonuç kısmında daha sağlıklı sonuca varılabilmesi için diğer kan grubu ve faktörlerinin tesbiti gerektiğini açıkladığı;
Dosyada bir örneği bulunan Eskişehir 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 27.12.1979 gün 437/131 sayılı ilamında; 5.5.1979 günü 6136 sayılı Yasaya aykırılık, sarhoşluk, meskun mahalde silah atmak, kadın oynatmak ve oynamak suçlarından sanıklar Mehmet Alptekin, Hüseyin Gürel, Sadiye Mercan, Saadet Mercan'ın yargılanıp delil bulunmadığından beraatlerine karar verildi,
Mağdurenin iddiasını isbat yönünde herhangi bir tanık dinletmediği görülmüştür.
TCY. 423. maddesinde yazılı suçun oluşabilmesi için mağdurenin ergin olması ve kızlık bozulmasının yanında evlenme vaadinin kesin bir surette subutu gerekir, yani her olayda mağdureyi alacağım diye kandırdığına ve bunun sonucu kızlığının bozulduğuna dair kesin delillerin bulunması, gerekir. Örneğin nişanlama, evlenme için evlendirme memurluğuna başvurmak, müstakbel ev için birlikte ev eşyası satın almak gibi işlemler, hukuken evlenme vaadini oluşturur. Bundan başka evlenme vaadinin kızlık bozma olayından önce yapıldığı isbat edilmedikçe mahkumiyete hükmedilmeyecektir. Ceza Genel Kurulunun 28.4.1980 gün 46/170, 8.6.1970 gün 372/233 sayılı ve daha birçok kararları da bu yöndedir.
İncelenen olayda mağdure suç tarihlerinde her vaade hemen kanmaması gereken yaşlardadır. Hele evlenme vaadi gibi konular da en azından karşısındakinin evli olup olmadığını, niyetinin ciddiyetini araştırması gerekir. Kendi anlatımına nazaran 10 ya da 1.5 yıllık arkadaşlık devresinde bu imkanı bulamıyacağını düşünmek, yaşadıkları çevrenin büyüklüğü nazara alındığında mümkün değildir. Bu itibarla mağdurenin, sanığın evlenme vaadine kandığı iddiası şüphe ile karşılanmıştır.
Bundan başka mağdure; kızlık bozma olayından önce kendisine evlenme vaad ettiğini de ispat edememiş, bu hususta hiç bir delilde göstermemiştir.
Sanığın mağdure ile arkadaşlık yaptığı hususu da belli olmamaktadır.
Suç tarihlerinde sanığın Bitlis-Sarıkonak'ta bulunduğu, Aralık 1980 tarihinde senelik izin almasına rağmen iznini bulunduğu yerde geçirdiği, bu arada Eskişehir'e hiç gitmediği tanıklar tarafından ifade edilmiştir.
Kan gruplarının benzerliğini başlıbaşına aleyhe delil olarak kabul etmeye imkan yoktur.
Bu nedenle sanığı mağdureyi alacağım diye kandırdığı, ve kızlığını bozduğuna dair kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından, sanık vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme hükmünün BOZULMASINA karar verilmelidir.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54
  • Solidworks Lisanssiz kullanımi yanlış adreste arama 
  • 10.06.2025 01:05


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini