Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1984/461
K: 1985/531
T: 21.10.1985
DAVA : Müessir fiil neticesinde ölüme neden olmaktanı sanık (D.G.)'in hükümlülüğüne dair Yenimahalle Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 12.10.1983 gün ve 69/124 sayılı hüküm, müdahil ve sanığın temyizleri üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesince incelenerek bozulup yerine geri çevrilmiştir.
İlk hükümde direnmeye ilişkin aynı mahkemeden verilen 17.7.1984 gün ve 118/139 sayılı son hükmün Yargıtay'ca incelenmesi sanık vekili tarafından süresinde verilen dilekçe ile istenilmiş koşulu da yerine getirilmiş olduğundan dosya C.Başsavcılığının hükmün bozulması istemini bildiren 8.10.1984 gün ve 1-3074 sayılı tebliğnamesi ile 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Öldürme kastı olmaksızın ölüme sebebiyet vermekten sanık (D.G.)'in TCK.nun 452/2, 51/2, 59. maddeleri uyarınca hükümlülüğüne ilişkin karar, Özel Dairece (olay maktulün borcunu sanığa ödememesi nedeniyle çıkan tartışmada maktulün sanığa yumruk vurmasıyla başlamış ve sanığın maktule tokat vurarak mukabele edip olay yerinden uzatlaştığı sırada maktulün üzerinden ceketini dahi atarak sanığı kovalamaya başladığı sırada maktulün yere düşüp daha önce mevcut olan yüksek tansiyonun birleşmesiyle meydana gelen beyin kanaması neticesi öldüğü ve illiyet rabıtasının mevcut olduğu ihtisas kurulunca bildiriliğine göre dosyanın bir kez de Adli Tıp Meclisine gönderilerek oluşa ve kovalama esnasında maktulün düşüp hipertansiyonun birleşmesi neticesi vukua gelen beyin kanaması neticesi ölümün meydana gelmiş olmasına göre ölümle sanığın mukabeleten vurduğu tokat arasında illiyet rabıtası olup olmadığının sorulması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayini gerekirken eksik soruşturma ile yazılı şekilde karar verilmesi yasaya aykırıdır.) biçimindeki gerekçeyle bozulmuştur.
Mahkeme ise (Mahkemenin yapılan ilk duruşma sırasında : Dosya ile ilgili maktul (İ.G.)'nin raporları ve otopsi tutanağı, Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 1. İhtisas Kuruluna gönderilmiş ve burada yapılan inceleme sonunda ölümle olay arasında illiyet rabıtası bulunduğu tesbit edilmiştir. Yargıtay bozma ilamı maktul hakkındaki evrakın bir kez de Adli Tıp Meclisine gönderilerek oradan rapor alınmasını istemektedir. 2659 sayılı Adli Tıp Kurumu Kanunun 15. maddesinde ; Adli Tıp Genel Kurulunun görevleri hüküm altına alınmış (A). bendinde kanaat verici nitelikte bulunmayan (B) bendinden ihtisas kurullarınca oybirliği ile karara bağlanmamış işler ve (C) bendinde de ihtisas kurullarının verdiği rapor ve görüşler arasında ortaya çıkan çelişkiler belirtilmektedir.
Mahkememiz gerekli ihtisas kurulundan usulüne uygun şekilde rapor almış ve gerekli kanaata varmıştır. Hiçbir neden olmadığı halde Adli Tıp Meclisine gidilmesi mahkemece yerinde görülmemiştir.) biçimindeki gerekçeyle ilk hükümde direnmiştir.
2659 sayılı Adli Tıp Genel Kurulunun görevlerini gösteren 15. maddesinde;
a - İhtisas kurulları ve ihtisas daireleri tarafından verilip de mahkemeler ile hakimliklere ve savcılıklara mahiyeti itibariyle kanaat verici nitelikte bulunmayan ve Adli Tıp Genel Kurulunca görüşülmesine lüzum görülen işleri,
b - İhtisas kurullarınca oybirliğiyle karara bağlanmamış işleri,
c - İhtisas kurullarının verdiği rapor ve görüşleri arasında ortaya çıkan çelişkileri incelemek ve kesin karara bağlamak, hükmü yer almış bulunmaktadır.
Görülüyor ki 15. maddesinin (a) fıkrasındaki hüküm, hiçbir duraksamaya yer vermeyecek biçimde verilen rapor ve mütalaalarının (Kanaat verici nitelikte) bulunması halinde hakimlerin ve savcıların Adli Tıp Kurumu Genel Kurulundan mütalaa alma yetkisine sahip olduğunu belirlemektedir.
Sanığın maktülden alacağını istemesi üzerine çıkan münakaşa sonunda, maktulün sanığa vurması, sanığın da tokatla mukabele edip kaçması, maktulün kaçan sanığın peşinden koşarak onu kovalaması sırasında hipertansiyona bağlı beyin kanaması sebebiyle düşüp ölmesi biçiminde cereyan eden olayda öldürülen (İ.G.)'in ölümü ile eylem arasında illiyet rabıtası bulunup bulunmadığı hususunun Yerel Mahkemece, Adli Tıp Meclisinden sorulmasına karar verimiş, bu ara kararı üzerine dosyanın gönderildiği Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulunca
10 Ağustos 1983 gün ve 16037/1425 sayıyla (1939 doğumlu (İ.G.)'de 16.2.1983 tarihindeki bir münakaşa ve kovalamacadan hemen sonra yolda fenalaşma, koma hali, beyin içi kanama olduğuna hastahaneye getirilip gerekli tedaviye rağmen hastahanede 25.2.1983 günü komadan çıkmadan öldüğüne göre beyin içi kanamasından ölmüş olduğu hastalığın olaydan hemen sonra başlamış olduğu dikkate alındıktan ölümle olay arasında illiyet rabıtası bulunduğu klinik seyir ve bulgular da gözönünde tutulduktan olay kişide mevcut hipertansiyonu daha da arttırarak kanamayı tevlit etmiş olacağı ve bu ahvalde de olayın TCK.nun 452/2. maddesine mümas olduğuna) karar verildi, ancak (ölümle sanığın mukabeleten vurduğu tokat arasında illiyet rabıtası olup olmadığı) hususunda bir açıklamada bulunmadığı görülmüştür.
Görülüyor ki Özel Daire 1. İhtisas Kurulunun raporunu kanaat verici nitelikte bulmayarak Adli Tıp Meclisinden yeniden rapor alınmasına karar vermiştir.
Bu itibarla Özel Daire bozma nedeni yerinde olup uyulması gerekirken isabetsiz bir gerekçe ile ilk hükümde direnmeye karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunduğundan sanık vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
Çoğunluk oyuna karşı olan başkan ve üyeler; sanığın ölenden alacağını istemesi üzerine çıkan tartışma sonunda, ölenin sanığa yumrukla vurması, sanığın da buna tokatla karşılık verip kaçması üzerine, ölenin, sanığı yakalapı onu tekrar dövmesi için peşinden koşarak kovalaması sırasında hipertansiyona bağlı beyin kanaması sonucu düşüp ölmesi..) biçiminde cereyan eden olayda sanığın eylemi ile ölüm arasında illiyet bağı kurulamıyacağı gerekçesiyle direnme hükmünün bozulmasına ve sanığın beraatine karar verilmesini istemişlerdir.
SONUÇ : Açıklanan nedenle tebliğnamedeki istem gibi direnme hükmünün bozulmasına 21.10.1985 gününde oybirliğiyle, oyçokluğuyla karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54
  • Solidworks Lisanssiz kullanımi yanlış adreste arama 
  • 10.06.2025 01:05


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini