Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1984/450
K: 1985/229
T: 22.04.1985
DAVA : Yaralamaya neden olmaktan sanık İsmigüzel'in yapılan yargılaması sonunda; kamu davasının düşürülmesine dair, İzmir 4. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 21.12.1982 gün ve 947-1046 sayılı hüküm C.Savcısının temyizi üzerine Yargıtay 9. Ceza Dairesince incelenerek bozulup yerine geri çevrilmiştir.
İlk hükümde direnmeye ilişkin aynı mahkemeden verilen 2.2.1984 gün ve 1250-29 sayılı son hükmün Yargıtayca incelenmesi C.Savcısı tarafından süresinde verilen dilekçe ile istenilmiş olduğundan dosya C.Başsavcılığından hükmün bozulması istemini bildiren 24.9.1984 gün ve 9-1507 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu yaralamaya sebep olmak suçundan sanık İsmigüzel hakkında,
Olayda müştekilerden Bülent'in 15 gün, Zahit'in 6 gün, Hüseyin ve (Z.A.)nın 3'er gün iş ve gücüne engel teşkil edecek şekilde yaralandıkları belirlenmişse de; sanığa isnat edilen suçun takibi şikayete bağlı bir suç niteliğinde bulunduğu ve müştekilerin süresinde ve usulüne uygun şekilde yapılmış bir şikayetlerinin mevcut olmadığı gözönünde tutularak, sanık hakkında açılan kamu davasının, TCK.nun 108. CMUK.nun 253. maddesi gereğince düşürülmesine ilişkin hükmü, özel daire :
(Suç mağdurlarının C.Savcılığınca ifadelerinin tesbiti sırasında sanıktan şikayetçi olduklarına dair beyanlarının CMUK.nun 151. maddesine uygun bir şikayet teşkil edeceği ve Yargıtay'ın kökleşen içtihatlarının da bu doğrultuda bulunduğu gözetilmeden aksine düşüncelerle şikayet yokluğundan bahisle kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi isabetsizliğinden bozmuş;
Yerel Mahkeme ise;
CMUK.nun 151. maddesi hükmü muvacehesinde şikayetçinin savcılığına veya mahkemeye müracaatla şikayetini yazılı olarak bildirebileceği gibi yine bu yerlere müracaatla bu isteğini özel bir zabıt varakasına dercedilecek beyan ile de yapılabilecektir. Mağdurun kendiliğinden C.Savcısı veya sulh hakimine başvurmak değil de davet üzerine gelip ifadesinin alındığı sırada davacı olduğunu söylemesi, takibi şikayete bağlı suçlarda CMUK.nun 151. maddesinde yazılı usulüne uygun geçerli bir şikayet değildir. Aksini kabul halinde mağdur veya mağdurlar ifadesi alınmak üzere davet edildiğinde mahkeme safahatında da şikayetçi olduğunu bildirmesi durumunda yazılı şikayetnameye ve davaya müdahaleye lüzum olmaksızın şikayetin var olduğunu kabul ile davaya devam edilmesi gerekir.
Olayımızda da, müştekilerin herhangi bir müracaatı olmaksızın C.Savcısı tarafından olayın aydınlanması için ifadelerine başvurulmak üzere davet edildikleri ve ifadeleri alınırken mağdurların, sanıktan "şikayetçi" olduklarını beyan ettikleri görülmüştür ki bu şekilde alınan beyanın kanunun aradığı manada usulüne uygun şikayet olarak kabul etmek mümkün görülmemiştir) gerekçesiyle önceki hükmünde direnmiştir.
Ayrıntıları Ceza Genel Kurulunun 28.5.1984 gün ve 413/184 sayılı kararında da açıklandığı gibi; CMUK.nun 151/4. maddesinde (Takibi şikayete bağlı olan suçlarda, bu şikayet yazı ile veya bir zabıt varakasına dercedilecek beyan ile gerek mahkemeye ve gerek Cumhuriyet Müddeiumumiliğine yapılabileceği gibi yazı ile olmak şartıyla yukarıda gösterilen makamlara da yapılabilir) kuralı yer almıştır.
Bu makamlar zabıta makamı ve memurları, Vali, Kaymakam ve Bucak Müdürleridir.
Bu açıklamalardan anlaşılacağı üzere takibi şikayete bağlı suçlarda, yazılı olmak koşulu Vali, Kaymakam ve Bucak Müdürüne yapılan şikayette zorunludur.
15.7.1942 gün ve 20/17 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararındaki "Suçüstü hallerinin dışında kovuşturulması şikayetin varlığına bağlı suçlarda CMUK.nun 151. maddesinde gösterilen şikayet şekline ve 350. maddesinde belirtilen şahsi dava koşullarına göre kamu davası açılması ve şahsi dava ikamesi için suçtan zarar görenin zabıta memurlarına vuku bulan şikayetlerinin herhalde yazılı olması gerektiğinden zabıta makamlarına yazılı şikayeti olmayan mağdurların zabıt varakasına geçirilen mücerret şikayet ve beyanlarının ve yargılamadaki şikayetlerinin bu tür suçlarda kovuşturma ve duruşmaya esas alınmayacağını" ilişkin gerekçede CMUK.nun 151. maddesindeki C.Savcılığına yapılan ve tutanağa geçirilen şikayet beyanlarının yeterli bulunduğunu göstermektedir. Bu nedenle Yerel C.Savcısının temyiz itirazının kabulü ile direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, tebliğnamedeki isteme uygun şekilde yerel mahkeme direnme hükmünün BOZULMASINA, 22.4.1985 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54
  • Solidworks Lisanssiz kullanımi yanlış adreste arama 
  • 10.06.2025 01:05


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini