 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1984/397
K: 1984/115
T: 02.04.1984
DAVA : Çocuk Mahkemelerinin Kuruluşu, Görev ve Yargılama Usulleri Hakkındaki 2253 sayılı Yasanın 12. maddesi; (fiili işlediği zaman 11 yaşını bitirmiş olup da, 15 yaşını doldurmamış olan küçükler hakkında 20. maddeye göre yapılan inceleme, ceza tertibini gerektirmiyorsa mahkemece 10. maddede yazılı tedbirlerden biri uygulanır. Aksi halde haklarında aşağıda yazılı ceta tayin olunur) hükmü ile yollamada bulunduğu 20. maddedeki (incelemenin) nasıl ve kimler tarafından yapılmasının saptanması gerekir.
2253 sayılı Yasanın 20. maddesinin 1. fıkrası ile; "Bu kanunda gösterilen ceza ve tedbirlerin uygulanmasından önce küçüğün işlediği suçun anlam ve sonuçlarını kavrayabilme yönünden bedeni, akli ve ruhi durumu mütehassıs kimselere tesbit ettirilir" hükmü getirilmiş bulunmaktadır. Buradaki (mütehassıs kimse) bedeni, akli ve ruhi konularda uzmanlaşmış bir hekim midir, yoksa hekimle birlikte pedagog veya psikolog veya psikiyatr'dan oluşan bir kuruluşmudur? Maddenin ilk fıkrasında (hekim) tabiri geçmemekle birlikte ikinci fıkrasında (ceza tedbirin uygulanmasından önce gerekirse küçüğün aile, terbiye, okul durumu, gidişatı içinde yetiştiği ve bulunduğu şartlar veya bunlar gibi gerekli görülen sair hususlar Çocuk Mahkemeleri nezdinde görevlendirilmiş olan sosyal hizmet uzmanları veya yardımcıları veya pedagog veya psikolog veya psikiyatr gibi uzmanlar marifetiyle araştırılır) denilmektedir. Maddenin bu tarzı yazımından 2. fıkrada uzmanlık dalları belirtilen kimselerin mütalaalarına, Çocuk Mahkemelerince gerektiği takdirde başvurulacağı açıkça anlaşılmaktadır. Metin, böylece maksada uygun biçimde değerlendirildiği takdirde birinci fıkrada yazılı (mütehassıs kimseler) deyimine ilk anda sosyal hizmet uzmanları, pedagog, psikolog veya psikiyatrın dahil olmadığı anlaşılır. Kanun koyucunun, yurdumuz gerçeklerini gözardı edemeyeceği dikkate alınırsa ikinci fıkradaki peragog, psikilog gibi uzmanların bulunmaması halinde hangi yöntemin uygulanacağını göstermiş olması da bunu ifade eder. Sanığın bedeni, akli ve ruhi muayenesinin bu dallarda uzmanlaşmış hekime yaptırılacağını amaçladığını kabul etmek gerekir.
Olayımızda, mahkemenin yukarıda sözü edilen 2253 sayılı 20. maddesini gözönünde tutmayarak, sanığı akli ve ruhi konularda uzman olmadığı anlaşılan Baykan Sağlık Ocağı Tabipliğine sevkederek bu tabiplikten verilen (sanığın 20.1.1982 tarihinde işlemiş olduğu Orman Kanununa muhalefet suçunun farik ve mümeyyizi olmadığı)na ilişkin raporuna dayanarak sanık hakkında TCK.'nun 54/1. maddesi uyarınca ceza tertibinde yer olmadığına karar verildiği görülmüştür.
Bu nedenle sanığın bedeni, akli ve ruhi konularda uzmanlaşmış bir hekime sevkedilip muayenesinin yaptırılarak suç tarihinde "Devlet ormanından ağaç kesmek" kuçunun farik ve mümeyyizi olup olmadığının tesbitinden sonra bir karar verilmesi gerekir.
Bu itibarla, direnme hükmünün açıklanan bu değişik gerekçeyle bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Tebliğnamedeki istem gibi direnme hükmünün açıklanan değişik gerekçeyle bozulmasına, 2.4.1984 tarihinde oybirliği ile karar verildi.