Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1984/244
K: 1984/268
T: 09.07.1984
DAVA : Zorla kız kaçırıp alıkoymak, ırza geçmeye tam teşebbüs suçlarından sanık Mehmet'in hükümlülüğüne dair (Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesi)'nden verilen 13.9.1983 gün ve 73-203 sayılı hüküm, sanık vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 5. Ceza Dairesi'nce incelenerek bozulup yerine geri çevrilmiştir.
İlk hükümde direnmeye ilişkin aynı mahkemeden verilen 20.3.1984 gün ve 50-40 sayılı son hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, sanık ve vekili tarafından süresinde verilen dilekçe ile istenilmiş, koşulu da yerine getirilmiş olduğundan, dosya C. Başsavcılığı'nın hükmün bozulması istemini bildiren 10.5.1984 gün ve 5/2399 sayılı hükmün bozulması istemini bildiren 10.5.1984 gün ve 5/2399 sayılı tebilğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Zorla kız kaçırmak ve ırza geçmeye tam derecede kalkışmak suçundan sanık Mehmet'in TCK.nun 430/1, 55/3, 59/2, 414/2, 62, 418/2, 55/2, 59. maddeleri gereğine sonuç olarak, 5 yıl 17 ay 23 gün ağır hapis cezasıyla tecziyesine ilişkin hükmü, Özel Daire:
(Kaçırma suçundan kurulan hükmün onanmasına; zorla ırza geçmek suçuna ilişin temyize gelince:
Sanığın zorla kaçırdığı mağdurenin Kumluca Köyü Mer'asında zorla ırzına geçmeye tam derecede kalkıştığı, mağdurenin bu eylem sırasında mücadele etmesi, Hükümet Tabipliği'nin 1.6.1978 tarihli raporu, 13.9.1983 günlü oturumda bilirkişi olarak dinlenen doktorun beyanına dayanılmak suretiyle kabul edileek bu yolda uygulama yapılmıştır.
Oysa; Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 5.3.1979 gün ve 4/107 sayılı kararında da belirtildiği üzere, ırza geçmek kastıyla icrai hareketlere bağlanması yalnız başına teşebbüs hükmünün uygulanmasına yeterli bulunmadığı, açıklanabilir ve kabul edilebilir bir mani halin varlığının gerektiği, aksihalde olayımızdaki gibi mer'ada, tehna bir mahalde, bağırıp, çığırmaktan ibaret direnmenin ciddi bir engel olarak kabul edilemeyeceği, nitekim mağdurenin "ben bağırınca sanık üstelemedi" şeklindeki ifadesinin de bunu doğruladığı gözönüne alınarak, sanık yararına olan tasaddiye yer verilmek icap ederken, ırza geçmeye tam kalkışmaktan hüküm kurulması)isabetsizliğinden bozmuş, yerel mahkeme ise:
Doktrin ve tatbikatta ırz ve namusa tasaddi, mağdur üzerinde işlenen ve cinsel birleşme kasdı taşımayan davranışlar olarak kabul edilmektedir. Irza geçme suçu, ise failin cinsiyet organının mağdurun cinsel organlarından birine tam olarak ithali şeklinde tarif edilmektedir. Duhul tam olarak meydana gelmemiş ise, bunun nedenleri ve ırza geçme fiilinin tam veya eksik kalkışma dereceside veya tasaddi niteliğinde kalmış olup olmadığı yapılan soruşturmalar sonunda belirlenmektedir.
Mağdurenin ve sanığın beyanları, Hükümet Tabibi ve mütehassıs hekim tarafından düzenlenen mağdurenin kızlık zarı muayenesine ilişkin raporlarda "vagen duvarına varmayan kısmi bir yırtık, 10 gün içinde meydana gelmiş taze yırtık görüldüğü" denilmesi, mütehassıs hekimin duruşmadaki açıklamalarında "kızlık zarının tam anlamıyla bozulmasından bahsedilmesi mümkün olmamakla birlikte; hymen muayenesinde tesbit edilen arazın zorlama neticesi meydana geldiğini" belirtmesi de gözönünde tutulduğunda, mağdurenin tenasül uzvuna tazyik yaparak kızlık zarında çentik meydana getiren sanığın eyleminin ırza geçmeye tam teşebbüs derecesinde kaldığının kabulü gereklidir.
Sanığın mağdureyi iki gün yanında gezdirmesi, eyleminde devam etmemesi, oluşmuş bulunan ırza geçmeye tam teşebbüs suçunun vasfını değiştirmez, Özel Daire kararına mesnet yapılan, Ceza Genel Kurulu'nun 5.3.1979 tarihli kararının, şartları oluştuğu takdirde eksik teşebbüs derecesinde kalmış suçlara uygulanabileceği kanaatindeyiz. Oysa, olayımızda sanığın eylemi tam teşebbüs olarak kabul edilip değerlendirilmiştir) gerekçesiyle önceki hükmünde direnmiştir.
Görüldüğü gibi, Özel Daire, ile yerel mahkeme arasında sanığın ırza geçmek amacıyla icrai hareketlere başladığı hususunda herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık konusu olan husus: Sanığın gerçekleşen eylemini zorla ırza geçmeye tam kalkışma mı, yoksa zorla ırza tasiddi olarak mı kabul edilmesi gerektiği hususudur.
Hükümet doktoru ve mütehassıs hekimce düzenlenen raporlarda : (mağdurenin kızlık zarında vagen duvarına varmayan taze yırtık görüldüğü, bu yırtığın zorlama neticesi meydana geldiği)'nin belirtilmesi; mağdurenin C. Savcısı'na verdiği ifadede: (Sanık, çükünü apış arama dürtdü, ben bağırdım yaptırmadım), sanığınsa: (ç..... Aysel'i yapmak istedim, tam yapacağım sırada acı duymuş olacak ki bağırmaya başladı. Bende kendimi çektim, tam olarak Aysel'in ırzına geçmiş değilim. Bu şekilde Aysel ile oynarken ve üzerinde sürterken boşaldım) diyerek eylemin "direnme" ve "erken inzal" gibi sanığın elinde olmayan mani sebeplerle tamamlanamadığı açıklığa kavuşturmalarını; bozma kararına dayanak apılan Ceza Genel Kurulu'nun 5.3.1979 gün ve 43/107 sayılı kararında da, sonuç olarak: (Mağdurun anüste araz meydana getirecek biçimde vaki tazyik sonucu duyduğu acıyla feryat ve mukavemette bulunduğundan fiil tamamlanmamış ve eylem en lehe olarak tam kalkışma aşamasında kalmıştır) denilmesini gözönünde tutarak, dosya içeriğine ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde sanığın eylemini zorla ırza geçmeğe tam kalkışma olarak nitelendiren yerel mahkemenin kanaat ve takdirinde herhangi bir isabetsizlik görülemediğinden, sanık vekilinin temyiz itirazının reddi ile, usul ve yasaya uygun bulunan direnme hükmünün onanmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, tebliğnamedeki isteme aykırı şekilde, yerel mahkeme direnme hükmünün ONANMASINA, depo parasının gelir yazılmasına, 9.7.1984 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54
  • Solidworks Lisanssiz kullanımi yanlış adreste arama 
  • 10.06.2025 01:05


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini