 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1984/205
K: 1985/128
T: 11.03.1985
DAVA : Görevini suistimal ve ihmal suçundan sanık Hüseyin'in hükümlülüğüne dair (Bolu Asliye Ceza Mahkemesi)'nden verilen 1.12.1982 gün ve 192-338 sayılı hüküm, sanık vekilinin temyizi üzerine, Yargıtay 4. Ceza Dairesi'nce incelenerek bozulup yerine geri çevrilmiştir.
İlk hükümde direnmeye ilişkin aynı mahkemeden verilen 28.9.1983 gün ve 204-253 sayılı son hükmün Yargıtay'ca incelenmesi C. Savcısı ve sanık vekili tarafından süresinde verilen dilekçe ile istenilmiş sanık vekili yönünden koşulu da yerine getirilmiş olduğundan, dosya C. Başsavcılığı'nın hükmün bozulması istemini bildiren 12.4.1984 gün ve 4-8325 sayılı tebliğnamesiyle birinci Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Görevi kötüye kullanmak suçundan sanık Hüseyin'in TCK.nun 240/2, 59; 647 sayılı Yasa'nın 4/1. maddeleri gereğince sonuç olarak 20 bin lira ağır para cezasıyla tecziyesine ilişkin hükmü Özel Daire:
(Oluşa ve toplanan delillere göre, orman muhafaza memuru bulunan sanığın görevi esnasında orman içerisinde bulunan devrik orman emvalini kendi ihtiyacı için hazırlatıp ormandan çıkarttırmaktan ibaret eylemin 6831 sayılı Kanun'un 91 ve TCK.nun 251. maddelerine uyduğu gözetilmeden, görevi kötüye kullanmak suçu olarak kabulü ile yazılı şekilde hüküm kurulması) isabetsizliğinden bozmuş;
Yerel mahkeme ise:
(6831 sayılı Orman Kanunu'nun 79. maddesi hükmüne göre, orman muhafaza memurlarının orman suçlarına ilişkin delilleri bir zabıt ile tesbit, nakil vasıtaları ile suç mahsulü malları zapt ve icabında suç işleyenleri yakalamak selahiyetine haiz oldukları gibi bizatihi görevlerinin de orman suçlarının işlenmesine engel olarak, isimlerinden de anlaşılacağı, gibi ormanları korumaktadır.
Bu olayda sanık orman muhafaza memuru kanunun aradığı şekil ve şartlara uyarak kendisine verilmiş görevi yerine getirmek şöyle dursun, bilakis muhafazasına tevdi edilmiş, bir manada zimmetine terk edilmiş bulunan orman emvalini kendi şahsi çıkarı için ormandan temin ederek, köylülere hazırlattırıp, hem köydeki evinde de ve hem de şehirdeki evinde yakmak suretiyle bize göre Orman Kanunu'na muhalefet suçunu değil, görevi kötüye kullanmak suçunu işlemiştir) gerekçesiyle önceki hükmünde direnmiştir.
Görüldüğü gibi;iş oluş ve sübutta Yerel Mahkeme ile özel Daire arasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık konusu olan husus, kaçak orman emvalini, kendi ihtiyacı için hazırlattırıp ormandan çıkarttıran ve orman muhafaza memuru olan sanığın eyleminin "Görevi kötüye kullanmak" suçunu mu, "Orman Kanununa muhalefet" suçunu mu oluşturduğu hususudur.
TCK.nun 240. maddesinde : (Kanunda yazılı hallerden başka her ne suretle olursa olsun vazifesini suistimal eden memurun ....Cezalandırılacağı) hükme bağlanmıştır. Genel nitelikte olan bu maddenin açık hükmünde de anlaşıldığı gibi, memur olan sanık eylemiyle TCK.nun belirli başka bir maddesini veya özel kanunlarda ki bir yasa maddesini ihlal etmişse, o maddeye göre cezalandırılacak; ancak bu suçu "vazife esnasında" işlemişse, sanığa verilen ceza TCK.nun 251. maddesiyle artırılacaktır.
6831 sayılı Yasa'nın 14 ve 91. maddelerinde, ormandan "ağaç kesen", "yatık veya devrik ağaçları kesen veya götüren"ler için, özel hüküm bulunduğuna göre, sanık hakkında genel nitelikte olan TCK.nun 240. maddesi uygulanamayacağından, yerel C. Savcısı ve sanık vekilinin temyiz itirazlarının bu nedenle kabulü ile, direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, tebliğnamedeki isteme uygun şekilde, Yerel Mahkeme direnme hükmünün BOZULMASINA, depo parasının sanığa geri verilmesine, 11.3.1985 gününde oybirliğiyle karar verildi.