Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1984/1-19
K: 1984/156
T: 30.4.1984
  • MAHKEME KARARININ AVUKATA TEBLİĞİ (Sanığın Yüzüne Karşı Tefhim Olunan Kararın Hazır Bulunmayan Avukata-Önceki Ceza Davasındaki Avukatın Daha Sonraki Davada Sanığı Savunmamış Olması)
  • SANIĞIN YÜZÜNE KARŞI TEFHİM OLUNAN KARARIN HAZIR BULUNMAYAN AVUKATA TEBLİĞİ (Temyiz Süresi)
  • TEMYİZ SÜRESİ (Sanığın Yüzüne Karşı Tefhim Olunan Kararın Hazır Bulunmayan Avukata Tebliği)
1412/m.322
DAVA : Öldürmeğe tam teşebbüs suçundan sanık Ö.T. hükümlülüğüne dair Uşak Ağır Ceza mahkemesinden verilen 3.5.1983 gün ve 60 )8 sayılı hüküm, sanık vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesince incelenerek 29.11.1983 gün ve 3937/3777 sayılı ilam ile, süresinden sonra vaki temyiz isteğinin reddi ve dosyanın tetkiksiz iadesi için C. Başsavcılığına tevdiine karar verilmiştir.
C. Başsavcılığının CMUK.nun 322. maddesi uyarınca Özel Daire kararının kaldırılması ve temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın 1. Ceza Dairesine tevdii istemini bildiren 6.1.1984 gün ve 10 sayılı itiraznamesiyle dosya 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Adam öldürmeğe teşebbüs suçundan sanık Ö.T. mahkumiyetine ilişkin hüküm Özel Dairece incelenerek: Mahkumiyet hükmü 3.5.1983 günü sanığın yüzüne karşı verilmiş ve sanık vekili 16.5.1983 günü temyiz etmekle, süresinden sonra vaki temyiz isteğinin reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı itiraz yoluna baş vuran C. Başsavcılığınca da:
Tebligat kanunu 11. maddesinde vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır, kuralı konulmuş ve Yüksek Ceza Genel Kurulunun 28.4.1980 gün ve 81/172 sayılı kararında, hüküm sanığın yüzüne karşı tefhim edilse bile kararın hazır bulunmayan sanık vekiline tebliğini ve temyiz süresini vekile yapılacak tebligatla başlıyacağını kabul etmiştir.
Şu izahatımızdan, sanık vekilinin temyizi süresinde kabul edilerek mahkumiyet hükmünün incelenmesinin gerektiği, bunu kendini vekille savunan ve davayı vekille takip eden sanık yararına olacağı düşünülmüş ve isteğinin reddine karar verilmesinde isabet bulunmadığı mütalaa olunduğundan, anılan kararın kaldırılarak, temyiz incelenmesi yapılmak üzere dosyanın 1. Ceza Dairesine tevdiine karar verilmesi talep olunmuştur.
İncelenen dosya içeriğine göre;
Sivas Sorgu Hakimliği 29.2.1980 gün ve 41/7 ile, O.E.'ı öldürmek ve 6136 sayılı yasaya muhalefet suçlarından sanık Ö.T. hakkında son soruşturmanın açılmasına karar verilmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Uşak Ağır Ceza Mahkemesinden 28.5.1982 gün ve 106/129 sayı ile adı geçen sanığın TCK.nun 448, 59, 6136 sayılı yasanın 13. maddelerinin uygulanması suretiyle sonuç olarak 20 sene ağır hapis, 10 ay hapis ve 2500 lira ağır para cezasiyle tecziyesine; sanık hakkında H.E.'ı yaralamaktan dolayı açılmış dava bulunmadığından, karar kesinleştiğinde H.E.'ı yaralamaktan adı geçen sanık hakkında yasal işlem yapılması için Simav Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulmasına karar vermiş ve bu karar Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 30.11.1982 gün ve 2940/3936 sayılı kararı ile onanarak kesinleşmiştir.
Avukat İ.Ç., bu davanın yargılanmasına sanık vekili olarak katılmıştır.
Uşak C. Savcılığı daha sonra, 10.3.1983 gün ve 492 sayılı iddianamesiyle, H.E'ı öldürmeğe tam teşebbüs suçundan sanık Ö.T. hakkında yeni bir kamu davası açmış, yine Uşak Ağır Ceza Mahkemesinden yapılan yargılaması sonunda sanığın, TCK.nun 448, 62,59. maddelerinin uygulanması suretiyle 13 sene dört ay ağır hapis cezasiyle mahkumiyetine karar vermiştir.
C. Başsavcılığı itirazına konu teşkil eden karar, Uşak Ağır Cezasının 1983/14 esasına kayıtlı, sanık hakkında açılan ikinci kamu davasına ilişkin karardır. Avukat İ.Ç. bu davaya sanık vekili olarak katılmadığı gibi; davetiye tebliğ edilmesine rağmen duruşmaya dahi gelmemiştir. Bu dava ile ilgili olarak sanığın savunması başka bir avukat tarafından da yapılmış değildir.
Uşak Ağır Ceza Mahkemesinin 1980/68 esasına kayıtlı ve anılan mahkemenin 28.5.1982 gün ve 106/129 sayılı kesinleşmiş kararına ilişkin davalı Ö.T.'un vekili olması adı geçen sanık hakkında daha sonra kamu davasına ilişkin kararın Avukat İ.Ç.'e tebliğini gerektirmez.
Ceza Genel Kurulunun 28.4.1980 gün ve 81/172 sayılı kararın konumuzla bir ilgisi bulunmamaktadır.
Bu itibarla C. Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle C. Başsavcılığı itirazının REDDİNE, 30.4.1984 gününde oybirliği ile karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54
  • Solidworks Lisanssiz kullanımi yanlış adreste arama 
  • 10.06.2025 01:05


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini