 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1984/182
K: 1984/285
T: 24.09.1984
DAVA : Saldırgan sarhoşluk suçundan sanık Emir'in hükümlülüğüne dair (Emirdağ Sulh Ceza Mahkemesi)nden verilen 28.3.1983 gün ve 1020-216 sayılı hükmün, sanığın temizi üzerine Yargıtay 2. Ceza Dairesi'nce incelenerek bozulup yerine geri çevrilmiştir.
İlk hükmünde direnmeye ilişkin aynı mahkemeden verilen 26.1.1984 gün ve 36-71 sayılı son hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, sanık tarafından süresinde verilen dilekçe ile istenilmiş koşul da yerine getirilmiş olduğundan, dosya C. Başsavcılığı'nın hükmün bozulması istemini bildiren 30.1.1984 gün ve 2-3270 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Saldırgan sarhoşluktan sanık Emir'in, TCK.nun 572/2. maddesi uyarınca hükümlülüğüne ilişkin karar, Özel Dairece: (İtiyadi sarhoşluğa esas alınan geçmiş mahkumiyetlerine ait kararlar getirilip suç ve kesinleme tarihleri araştırılarak, tedahül olup olmadığı saptanmadan yazılı madde ile hüküm kurulması, yasaya aykırıdır) biçimindeki gerekçesiyle bozulmuş, mahkeme ise bazı düşünceler ileri sürürerek ilk hükümde direnmiştir.
İtiyadi sarhoşluk suçu, TCK.nun 572. maddesinde; "Yukarıki maddede gösterilen surette sarhoş olup da başkasına tecavüz ve umumum istirahatini selbedenler, iki aydan aşağı olmamak üzere hafif hapis cezası ile cezalandırılır.
Sarhoşluğu itiyat derecesine vardıranlar, altı aydan aşağı olmamak üzere hafif hapse mahkum olurlar.
İki defa mahkum olduktan sonra aynı fiili tekrar işleyenler, o fiili itiyat etmiş sayılır" biçiminde tarif edilmiş bulunmaktadır.
Buna göre maddenin 2. fıkrasındaki sarhoşlukta itiyadın kabul edilebilmesi için, birinci suç hakkında verilen kararın kesinleşmesinden sonra ikinci suçun işlenmesi ve bu suç hakkında da verilen kararın kesinleşmesinden sonra üçüncü suçun işlenmesi gerekir.
Maddenin bu hükmü ve yapılan açıklaması doğrultusunda incelenen 16.12.1982 günlü sabıka kaydında itiyadi sarhoşluğa esas alınan geçmiş mahkumiyet kararlarının suç ve kesinleşme tarihlerinin bulunmadığı görülmüştür.
Bu nedenle itiyadi sarhoşluğa esas alınan sanığın geçmiş mahkumiyetlerine ait kararların getirtilerek suç ve kesinleşme tarihleri araştırılarak tedahül (birbiri içine girme) olup olmadığının saptanmasında yasal zorunluluk vardır. Belirtilen bu yasal zorunluluk sebebiyle Özel daire bozma kararı yerinde olup, uyulmak gerekirken yazılı biçimde önceki hükümde direnilmeye karar verilmesi, usul ve yasaya uygun görülmediğinden, sanığın temyiz itirazlarının kabulü ile direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Açıklanan nedenle tebliğnamedeki istem gibi direnme hükmünün BOZULMASINA, gereksiz yatırılan depo parasının geri verilmesine, 24.9.1984 gününde oybirliğiyle karar verildi.