Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1984/122
K: 1984/299
T: 08.10.1984
DAVA : Ormandan kaçak ağaç kesmekten sanık Muharrem'in beraetine dair (Denizli 2. Sulh Ceza Mahkemesi)'nden verilen 20.12.1982 gün ve 333-1481 sayılı hüküm, müdahil vekilinin temyizi üzerine, Yagrıtay 3. Ceza Dairesi'nce incelenerek bozulup yerine geri çevrilmiştir.
İlk hükümde direnmeye ilişkin aynı mahkemeden verilen 23.8.1983 gün ve 865-707 sayılı son hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, müdahil tarafından süresinde verilen dilekçe ile istenilmiş, koşulu da yerine getirilmiş olduğundan, dosya C. Başsavcılığı'nın hükmün bozulması istemini bildiren 24.2.1984 gün ve 3/10482 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Orman Kanununa muhalefetten sanık Muharrem'in, beraetine ilişkin karar, Özel dairece (20.10.1980 tarihli suç tesbit tutanağında, sanığın 3 adet 14-36 cm. orta kutrunda 1.264 m.3'e denk çam ağacını dikiliden keserek gövdelerinin kaybedildiği, dallarından tarlasının kenarına selin toprağı almaması için avlu yaptığının yazılı olmasına, tutanak ile mümzi tanığın ifadesi arasında çelişki bulunmasına göre; mahallinde suç tesbit tutanağı mümzisi hazır bulundurulmak suretiyle uzman bilirkişi aracılığıyla keşif yapılarak tarla etrafında gerçekten çam dalları ile yapılmış avlunun mecut olup olmadğının ve miktarının tahkiki, mevcut ise sanıktan bunları nereden kestiğinin sorulup, gerekirse bilirkişi marifetiyle tesbitinden sonra sonucuna göre, sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, noksan inceleme ve soruşturma ile yazılı şekilde beraete karar verilmesi, yasaya aykırıdır) biçimindeki gerekçesiyle bozulmuş; mahkemenin ise, bozma ilamı uyarınca sorguya çekmek için sanık adına davetiye gönderdiği davetiyenin bilağ tebliğ iade edilmesi üzerine, bozulan karardaki hüviyetine uygun bir biçimde hakkında ihzar müzekkeresi çıkardığı, ihzarla gelen sanığın hüviyetini tesbit etmeden ve bozmadan önce tespit edilen hüviyetin genel sanığa ait olup olmadığını denetlemeden, gelen şahsı bozma ilamı uyarınca sorguya çektikten sonra, oluşa ve dosya içeriğine uygun düşmeyen bir gerekçe ile ilk hükümde direnmiştir.
Yukarıda özeti verilen işin görüşülmesine geçilmeden önce, sanığın bozmadan sonra yeniden hüviyetinin saptanması veya bozmadan önce tespit edilen hüviyetinin denetiminin yapılmasının gerekip gerekmediği yolunda ortaya çıkan ön sorunun Yargıtay İç Yönetmeliğinin 27. maddesi uyarınca çözümlenmesi gerekmektedir.
CMUK.nun 135. maddesinin son fıkrası ile (sanığın birinci sorgusunda, kim olduğu ve şasi halleri hakkında dahi malumat alınır) hükmü getirilmiş bulunmaktadır.
Bu hüküm yoruma ihtiyaç göstermeyecek biçimde açık ve kesindir. Buna göre sanığın hüviyeti birinci sorgusunda saptanır, bundan sonra tekrar hüviyetinin saptanmasına veya eski hüviyetinin denetimi cihetine gidilmesine gerek yoktur. Zira yasa bu hususu öngörmemektedir.
Ayrıca Usulde, bozmadan sonra sanıkların hüviyetlerinin yeniden saptanması veya denetlenmesine dair bir hüküm bulunmamaktadır.
Olayımızda, sanık bozulan kararındaki hüviyetine uygun olarak çıkarılan ihzar müzekkeresi üzerine, ihzarı infazla görevlendirilen kolluk memuru tarafından köyünden alınarak şehire getirilip, mahkemede hazır bulundurulmuş katılan vekilinin de hazır bulunduğu celsede, kendisine suçun niteliğini ve bozma nedenlerini içeren Yargıtay bozma ilamı okunarak diyeceği sorulduğu ve (eski kararda direnilmesini talep ediyorum biçimindeki cevabının tutanağa geçirildiği ve ihzar edilenin sanık olmadığına dair herhangi bir itiraz da ileri sürülmediği gibi ihzar edilenin sanık olmadığı hususunda kuşkulu bir halle de karşılaşılmadığına göre, sanığın hüviyetinin yeniden saptanmasına veya eski hüviyetinin denetimi cihetine gidilmesine gerek olmadığına, 24.9.1984 günlü birinci müzakerede yasanın öngördüğü çoğunluk elde edilemediğinden, 1.10.1984 günlü ikinci müzakerede salt çoğunlukla karar verildikten sonra işin esası incelendiğinde;
Suçu tesbit eden 20.10.1980 günlü tutanakta; sanığın aşağı karaçay Köyü hudutları içerisinde kalan Devlet ormanının yerdeğirmentepe serisinden 3 adet 14-36 cm. orta kutrunda 1264 m.3'e denk çam ağacını dikiliden keserek gövdelirini kaybettiği, dallarından tarlasının kenarına selin toprağı almaması için avlu yaptığının görüldüğü, köye gelinerek kendisinden sorulduğunda (evet ben kestim, tarlama gölge yapıyordum) diye suçunu ikrar ettiği, hususlarının yazılı bulunduğu,
Sanığın ifadesinde; üzerine atılan suçu işlemediğini, suç tesbit tutanağını düzenleyen Orman Muhafaza Memuruna da, (evet ben kestim) diye bir şey söylemediğini, beyan ettiği;
Suç tesbit tutanağını düzenleyen Orman Mahafaza Memuru Şaban'ın duruşmada tanık sıfatıyla alınan ifdesinde; düzenlediği tutanağa ters düşen ve sanığı doğrular bir biçimde beyanda bulunduğu, dosyanın incelenmesinden anlaşılmıştır.
Şu hale göre, mahallinde suç tesbit tutanağını düzenleyen Orman Muhafaza Memuru Şaban'ın duruşmada tanık sıfatıyla alınan ifadesinde; düzenlediği tutanağa ters düşen ve sanığı doğrular bir biçimde beyanda bulunduğu, dosyanın incelenmesinden anlaşılmıştır.
Şu hale göre, mahalinde suç tesbit tutanağı düzenleyen Orman Muhafaza Memuru da hazır bulundurulmak suretiyle uzman bilirkişi aracılığıyla keşif yapılarak tarla etrafında gerçekten çam dallarıyla yapılmış avlunun mevcut olup olmadığının ve miktarının etraflı bir biçimde ve gerekirse en yakın komşularından tahkiki, mevcut ise sanıktan bunları nereden kestiğinin sorulup ve gerekirse bilirkişi marifetiye tesbitinden sonra sanığın hukuki duumunun takdir ve tayini gerekir.
O halde, Özel Daire bozma kararı yerinde olup uyulmak gerekirken oluşa ve toplanan delillere uygun düşmeyen bir gerekçe ile ilk hükümde direnmeye karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı görüldüğünden, katılan vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Açıklanan nedenle tebliğnamedeki istem gibi direnme hükmünün BOZULMASINA, depo parasının geri verilmesine 8.10.1984 gününde 3/2'ü geçen çoğulukla karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54
  • Solidworks Lisanssiz kullanımi yanlış adreste arama 
  • 10.06.2025 01:05


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini