 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1984/9802
K: 1984/10690
T: 03.12.1984
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı farkının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme varit olmayan davayı reddetmiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı, hizmet aktinin kurulmasından önce yaptığı muvazzaf askerlik hizmetini sosyal sigortalar kurumu'na borçlandığını ileri sürerek bu sürenin kıdem tazminatı hesabına katılmaması sonucu bakiye kıdem tazminatı istemiştir.
Mahkeme isteği reddetmiş ise lde; 1475 sayılı İş Kanunu'nun kıdem tazminatını düzenleyici değişik 14'üncü maddenin 4 üncü fıkrasında aynen "TC Emekli Sandığı Kanunu ve Sosyal Sigortalar Kanunu'na veya yalnız Sosyal Sigortalar Kanunu'na göre yaşlılık veya malullük aylığına ya da toptan ödemeye hak kazanan işçiye bu kamu kuruluşlarında geçirdiği hizmet sürelerinin toplamı üzerinden son kamu kuruluşu işverenince kıdem tazminatı ödenir" hükmü getirilmiştir.
Yasa koyucu bu hükümle hizmetlerin birleştirilmesi için hizmetin niteliğine hiç önem vermeden sadece TC Emekli Sandığı Kanunu veya Sosyal Sigortalar Kanunu'na tabi bir hizmet olmasını yeterli görmüştür.
Öte yandan 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 60 ıncı maddesine 1655 sayılı Kanunu'un 1 inci maddesiyle eklenen ve sonradan 2167 sayılı Kanun'un 5'inci maddesiyle değiştirilen "D" fıkrasıyla sigortalıların er olarak silah altında geçen süreleriyle yedeksubay okulunda geçen sürelerinin istemeleri halinde günün asgari ücreti üzerinden hesaplanacak primleri ödemeleri şartıyla prim ödeme gün sayısına ekleneceği kabul edilmiştir.
Bununla askerlikte geçen süreler de Sosyal Sigortalar Kanunu'na tabi sürelerden sayılmış ve böylece TC Emekli Sandığı Kanunu'yla da bir paralellik sağlanmak suretiyle 228 ve onun bazı maddelerini değiştiren 1214 sayılı Kanunla ve sonradan bu Konunlar'ın yerini alan 2829 sayılı Kanun'a göre hizmetlerin birleştirilmesinde nazara alınması gereken hizmetler haline getirilmiştir.
Böyle olunca, hizmetlerin birleştirilmesi suretiyle Sosyal Sigortalar Kanunu'na göre yaşlılık aylığına hak kazanan işçinin kıdem tazminatında borçlanılan askerlik süresinin de nazara alınması gerekmiştir.
Borçlanılan askerlik süresinin hizmet sözleşmesinin kurulmasından evvel veya sonra olması bu hukuki sonucu değiştirmez. Dairemizin görüşü bu doğrultuda kesinlik ve tutarlılık kazanmıştır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebeple davacı yararına BOZULMASINA, 3.12.1984 gününde oybirliğiyle karar verildi.