 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1984/9703
K: 1984/12040
T: 25.12.1984
DAVA : Davacı, davalıya fazla ödenen kıdem tazminatının tahsiline karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği reddetmiştir. Hüküm, süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : 1.3.1979 - 1.3.1981 yürürlük süreli Toplu iş sözleşmesine dayanılarak emekli olan davalıya, çalışmasının bir kısmı Emekli Sandığına tabi bir hizmette bir kısım ise, işçilikte geçmiş olmasına rağmen tamamı işçilikte geçmiş gibi kıdem tazminatı ödenmiştir.
Davacı vekili, 9.3.1982 tarihinde imzalanan 1.3.1981 - 28.3.1984 yürürlük süreli Toplu iş sözleşmesinin iş Kanununda belirtilen hallerde ve sınırlar içinde kalınmak koşuluyla kıdem tazminatı ödenmesinin öngörüldüğünü, İş Kanunu'nun 2320 sayılı Yasa ile değişik 14'cü maddesine göre Emekli Sandığına tabi olarak geçen hizmet süresi için ödenecek kıdem tazminatının emeklilik ikramiyesi için öngörülen miktardan fazla olmayacağını belirterek fazla ödenen paranın davalıdan tahsilini istemektedir.
1475 sayılı İş Kanununu'nun 2320 sayılı Yasa ile değişik 14/6. maddesi, Emekli Sandığına tabi olarak geçen hizmet süresi için ödenecek kıdem tazminatı miktarının, yaşlılık aylığının başlangıç tarihinde Emekli Sandığı Kanunu'nun yürürlükteki hükümlerine göre, emeklilik ikramiyesi için öngörülen miktardan fazla olamıyacağını kurala bağlamıştır. Bu Kural, kamu yararı ile ilgili bulunması nedeniyle, bağlayıcı ve buyurucu niteliktedir. İş Kanunu'nun değişik 98'nci maddesinin (D) bendi'de, bu kurala aykırı davaranışı suç saymıştır. Gerçekten (D) bendine göre, kıdem tazminatının 14'cü maddenin öngördüğü esaslar dışında veya saptanan miktar yada tavan aşılarak ödenmesi durumunda, "özel veya kamu kurumu veya kuruluşların" yetkili sorumlularının cezalandırılması ve "kanuna aykırı olarak fazla ödenen miktarın'da ayrıca hazine lehine re'sen tahsili" söz konusudur. Bu durumda kıdem tazmintı konusunda TİS'nde yer alan kuralların İş Kanunu'nun buyurucu kurallarına aykırı olduğu kuşkusuzdur. Şartları gerçekleştiği takdirde Borçlar Kanunu'nun 62 ci maddesi çevresinde işverenin geri alma hakkı mevcuttur.
Mahkeme, kıdem tazminatının ilk taksidinin davalı işçiye ödenmesinden itibaren bir yıllık zamanaşımı süresi geçmiş ve ayrıca davalı işçi'de parayı hüsnüniyetle harcamış olması nedeniyle davanın reddine karar vermiştir. Zamanaşımı süresinin, ilk taksidin ödenmesi tarihinden başlatılması doğru değildir. Davacı idarenin yetkili organ veya kişisinin verdiğini geri almaya hakkı olduğunu ayrıntılara ile beraber öğrendiği andan itibaren zamanaşımı işlemeye başlar. Zamanaşımı def'inin bu esaslar içinde incelenerek gerçekleştiği takdirde şimdiki gibi aksi halde işin esasının incelenerek sonucuna göre bir karar vermek gerekir.
Ayrıca, Borçlar Kanunu'nun 63'cü maddesinin unsurları'da olayda gerçekleşmediği gibi, kararda sözü edilen içtihadı Birleştirme Kararındaki uygulama olanağı yoktur.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, 25.12.1984 gününde oybirliğiyle karar verildi.