Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1984/925
K: 1984/1835
T: 23.02.1984
DAVA : Davacılar, meslek hastalığı sonucu meydana gelen ölüm nedeni ile uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesine karar verilesini istemiştir.
Yerel mahkeme isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1- Dosyadaki yazılara, toplanan edillere ve gerektirici sebeplere göre davacının tüm temyizi, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacıların murisleri Mustafa Gürpınar, davalının iş yerinde çalışmakta iken meslek hastalığına musap olmuş ve bu hastalık sebebiyle 20.12.1981 tarihinde ölmüştür. Sosyal Sigortalar Kurumunun 18.09.1982 tarih 919886 sayılı yazıda da ölüm sigortasından aylık bağlandığı bildirilmiştir. Adli Tıp raporu ile ölüm sebebi kesinlikle "pnömokanyoz meslek hastalığı" olarak tesbit olunmuştur.
Borçlar Kanunu'nun 45. maddesinde düzenlenen destek tazminatı, haksız fiil sonucu olarak ölenin yardımından yoksun kalan kimselerin muhtaç duruma düşmelerini önleme, yaşamlarını desteğin ölümenden önceki düzeyde tutulması amacına yöneliktir.
Söz konusu haksız fiil bir yandan davacıları destekten yoksun bırakmak suretiyle mal varlıklarında eksilmeye yol açarken, diğer yandan bir takım yarara yol açmışsa, bu yararın tazminatı etkisinin ne olacağı düşünülmelidir. Bir denkleştirmeye gidilebilmesi için yarara, söz konusu haksız fiilin sebep olması yani uygun bir illiyet bağının bulunması gerekir. T.T.K.'nın 1301. maddesinde gösterildiği gibi söz konusu yararı sağlayan kişiyer zarar görenin haklarına halef olmaktaysalar haksız fiil faillerinin mükerrer ödemelerine imkan tanımamak için bu yararları zarardan indirmek gerekir. Bu halde uygun illiyet bağının açıklık ve kesinlikle bulunduğu bellidir. H.G.K. 06.05.1983 gün 1983/9-237 E. 1983/478 sayılı kararda da bu görüş belirtilmiştir.
Bu kuralın istisnası can sigortalarına ilişkin olarak T.T.K.'nın 1338. maddesinde yer almıştır. Can sigortasına ilişkin olarak 3. şahıs sigorta ettirenin sigortası nazara alınmaksızın bütün zarar ve ziyan tazmin ile mükellef tutulur.
Olayda davacıların murisinin davalıya ait işyerinde çalışmakta iken yakalandığı meslek hastalığı sonucu öldüğü, ölüm oluyandan davalının sorumlu olacağı mahkeme tarafından kabul edilmiştir. Şu halde davalıya yüklenen fiil ile ölüm arasında uygun illiyet bağı vardır. davacıların ölümden yararlanarak Sosyal Sigortalar Kurumu gelirine müstehak olduğu açıkça belirli bulunmaktadır. Zararda elde edilen yararların indirilebilmesi için bu yararın faile rucu imkanının bulunması da şart değildir. O kadar ki yerleşmiş İsviçre ve Türk uygulamasına göre miras gelirinin dahi zarardan indirilmesi gerekmektedir.
Şu halde davacılara bağlanan S.S.K. geliri veya aylığın peşin sermaye değeri tesbit edilerek zarardan düşülmeli ona göre bir karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda gösterilen sebebe binaen mahalli mahkeme kararının davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.2.1984 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
İş kazaları 506 sayılı yasanın 11. maddesinde düzenlenmiştir. Maluliyetin % 10'dan fazla olması halinde Sosyal Sigortalar Kurumu kazalı sigortalıya ölüm halinde hak sahiplerine gelir bağlamaktadır. Sigortalının sağladığı hak ve menfaatlerin sigortalının uğradığı maluliyetin tam karşılığı olduğu her zaman söylenemez. B.K.'nun 46. maddesi cismani zarara uğrayan kimsenin külliyen veya kısmen çalışmaya muktedir olmamasından ve ileride iktisaden maruz kalacağı mahrumiyetten doğan zarar ve ziyanın ve bütün masraflarını isteyebilir hükmünü öngörmüştür. Zarara uğrayan kişinin ızdırabını dindirmek ve iş göremezliğin mümkün mertebe gidermek için yapılan tüm masraflar, cismani zarar halinde yapılan masraflar kapsamına girer. İşten gücten kalma, çalışacağına yani iş göremezlik hali sürekli veya geçici ve bu hallerde dahi kısmi veya tam olabilir. Zarara uğrayanın sanat ve mesleğindeki çalışma kabiliyetinde bir azalma olacaktır. Husule gelen zarar gelirler arasındaki farktan ibarettir. Bu gelirlerin gerçek miktarının tesbiti, hakkaniyete ulaşmak için zorunludur. İş Kazasına dayalı maddi tazminatı davası Sosyal Sigortalar Kurumu'nun sağladığı hak ve menfaatlerin dışında kalan ve karşılanamayan hak ve menfaatlerin tazmini ilkesine dayalıdır. Sosyal Sigortalar Kurumu sigortayıla veya hak sahiplerine bağladığı gelirin peşin sermaye değeri yönünden işverene rücu eder.
B rücu keyfiyeti ardalık (halefiyet) esasına dayanır. Sosyal Sigortalar Kurumu sigortalıya halef olmak suretiyle onun haiz olduğu hak ve menfaatlbere de sahip olur. diğer bir anlatımla Sosyal Sigortalar Kurumunun bu istemi niteliği itibarıyla temelinde rücu yatan bir tazminat isteğidir. Ve Sosyal Sigortalar Kurumu Sigortalının halefi olarak sadece onun hakları kadarını isteyebilir. Ne bir fazla ne bir eksiği ile.
Hemen ilave edelim ki yasa gereğince Sosyal Sigortalar Kurumu'nun işverene rücu etmesi de nihayet sınırlıdır. Belli limit (sınır) dahilinde işverenden tahsil ve tazmin istemi olabilir.
Hiç kuşkusuz maluliyet sebebiyle sigortanın bağladığı ve verdiği para "gelir" niteliğindedir.
Oysa yaşlılık, malullük nedeniyle ödenin para "aylık" niteliğindedir. Yasadaki sözcüklerde bu biçimde kullanılmıştır.
Hem iş kazasından dolayı gelir ve ayrıca yaşlılık nedeniyle aylık bağlanmışsa 506 sayılı Yasanın 92. maddesi uyarınca bunlardan hangisi fazla ise onun tamamı ve diğerininde yarası bağlanmış olur.
Sosyal Sigortalar Kurumu'nun halefiyet sıfatı nedeniyle rücu edebilme imkanı varsa o takdirde bağlanan gelirin peşin sermaye değeri, hesaplanan maddi tazminat alacağından düşülür. Eğer rücu edilemiyor ise bu takdirde düşme olanağı yoktur.
O halde sorunun çözümlenmesi yukarıda da açıklandığı üzere ardalık (halefiyet) ve rücu ilkelerine dayanmaktadır.
506 sayılı Yasanın 53. maddesi kimlerin malul sayılacağını 54. maddesiyle malüllük aylığından yararlanma koşullarını açıklamıştır.
Çalışma gücünün en az ücte ikisini yitirmek, bu oranda çalışma gücünü yitirmemekle berber çalışabilir durumda olmadığı raporla belirtilen sigortalının malul sayılacağı ve en az 5 yıldan beri sigortalı bulunmak ve belli süre mamullük, yaşlılık, ölüm sigortaları primi ödemiş olmak gerekir.
506 sayılı yasanın 92. maddesi hükmünce de sigortalıya hem ihtiyarlık aylığı hem de maluliyet aylığı bağlanamaz. Malullük yalığı alan davacıya artık ihtiyarlak aylığının bağlanamayacağı sözü geçen madde gereğidir.
Bu durumda malüllük aylığı, yaşlılık aylığının yerine kaim olmaktadır. O halde yaşlılık aylığı peşin değeri tazminattan düşülemediğine göre onun yerine kaim olan malüllük aylığı peşin değeri de tazminattan düşürülemez.
Ölüm sigortasından bağlanan gelirler için de durum aynıdır.
Bu davada davacılara ölüm nedenine dayalı olarak Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından ölüm sigortasından gelir bağlandığı anlaşılmaktadır. Yukarıda açıklandığı üzere ölüm sigortasından gelir bağlanması halinde bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin ardalık (halefiyet) sıfatıyla sigortanın rücu etme olanağı bulunmadığına göre artık maddi tazminat tutarından düşülmesine imkan yoktur. Bu nedenlerle çoğunluk kararına katılmıyorum.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54
  • Solidworks Lisanssiz kullanımi yanlış adreste arama 
  • 10.06.2025 01:05


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini