Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1984/5769
K: 1984/6561
T: 13.06.1984
DAVA : Davacı, bağlı bulunduğu Türkiye Çimento ve Toprak Sanayii Kurumu'nun 2822 sayılı yasanın 3.'ncü maddesi uyarınca işletme sayılmadığına, bu işyerlerinin ayrı ayrı işyeri olduğuna ve buna ilişkin Bakanlık kararının iptalini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği aynen hüküm atına almıştır. Hüküm, süresi içinde davalılar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı sendika, Türkiye Çimento ve Toprak Saniyii Kurumu'na bağlı 1. Filyos Ateş Tuğlası Sanayii, Yarımca Seramik Sanayii, Bozüyük Seramik Sanayii, Konya Krom Mağnezit Tuğla Sanayii ve Yıldız Çini ve Porselen Sanayii Müesseseleri'nin tümü için 2822 sayılı Toplu iş sözleşmesi'ne tabi olmayacağından bu hususun tespiti ile aksi hukuki durumu kabul eden Çalışma Bakanlığı kararının iptalini istemiş, mahkemenin isteğin kabulüne dair kararı davalı Çimse-İş Sendikası tarafından temyiz edilmiştir.
1 - Dava niteliği itibariyle 2822 sayılı kanunun 15. maddesinde gösterilen ihtilafa ilişkin bulunmadığından dava dilekçesinin Çalışma Bakanlığı'na kayıt ettirilmesinde yanlışlık yoktur.
2 - Gerçekten Türk Toplu İş Hukuku'na yeni sistem ve içerik getiren 2822 sayılı kanunun 3. maddesinde bir TİS'nin aynı işkolunda bir veya birden çok işyerlerini kapsayabileceği saptandıktan sonra aynı maddenin 2'nci fıkrasında "Bir tüzel kişiyi veya bir kamu kurumu ve kuruluşuna ait aynı işkolunda birden çok işyerine sahip bir işletmede işçilerin bir işyerinden diğerine naklinin işletmenin niteliği icabı olduğu hallerde bu işyerlerinin tümü için ancak bir TİS yapılabileceğini vurgulamıştır.
Kanun ayrıca bu tür sözleşmeleri özelliği itibariyle diğer işyerleri toplu sözleşmelerinden ayırmak için de bu sözleşmelere "işletme Toplu İş Sözleşmesi" adını vermiş ve TİS yapılması konusunda 12'nci maddede sendikaların yetkili olmaları için işyeri veya işyerlerinin her birinde çalışan işçilerin çoğunluğu esas alındığı halde, işletme sözleşmeleri için işyerlerinin bir bütün olarak nazara alınması ilkesi getirilmiştir.
Kanun, "İşletme Sözleşmesini" tanımladığı halde bu tür sözleşmenin temel unsurunu oluşturan işletme kavramını bu yasa anlamında tanımlayıcı bir kural getirmemiştir. Ancak 3'ncü maddenin komisyon gerekçesi ile İş Hukuku'nu ve özellikle Toplu İş Hukuku'nun yeni içeriği ve amacı dikkate alındığında işletme ekonomisi biliminin temelini oluşturan bu kavramı yasa koyucunun diğer yasalardaki ve özellikle Çimento ve Toprak Sanayii Kurumu'nun kuruluşu ile ilgili 100 sayılı K.H.K.'nun 4/8 maddesindeki tanımlamalardan ayrı, çok daha geniş anlamda düşündüğünü ortaya koymaktadır. 3'ncü maddenin komisyon gerekçesinde aynen (Madde, işyeri ve işkolu TİS ikilğini ortadan kaldırmış, işyeri veya işyerleri sözleşmesi hükmüne yer vermiştir. İşyeri-işkolu sözleşmeleri ayırımının ve özellikle işkolu TİS'nin yapılmasından doğan sorunların ortadan kaldırılması amaçlanmıştır. Bu çözüm şeklinin işkolu TİS'yle amaçlanan hususları da engellemeyeceği de açıktır. Çünkü bu düzenleme bir yerdeki veya bölgedeki, yahut işkolundaki tüm işyerlerini kapsayabilecek bir TİS'nin yapılması imkanını da açık tutmaktadır. Nitekim "Grup sözleşmesi" diye adlandırılan sözleşmeler işkolu sözleşmesi esasına göre değil, işyeri sözleşmesi esasına göre yapılmış bir yerdeki veya bölgedeki, yahut değişik yerlerdeki çok sayıda işyerini kapsayan sözleşmeler olarak uygulama alanına sokulmuş bulunmaktadır.) denilmekte, aynı gerekçenin devamında (ikinci fıkra hükmüyle özellikle bankalar, denizyolları işletmeleri gibi birden çok işyerinin aynı işkolunda olmakla birlikte, işçilerin ayrı sendikalarda örgütlenmesi halinde, yeknesak toplu iş sözleşmelerinin gerçekleştirilmesinin zor olduğu işletmelerde ilgili sorunları çözümleme amaçlanmıştır.) ifadeleri yer almaktadır.
Yasa kurallarının yasanın kendi sistematiği içinde gerçekleştirmek istediği amacına uygun yorumlanması gerekir. Bu itibarla ticari ve ekonomik öğretilerde ve özellikle iş hukuku alanında niteliği ve kapsamı tartışmalı olan işletme kavramını 3'ncü maddede yönünden en geniş ve en kapsamlı manada kabul etmek gerekmektedir. Sayın Prof Dr. Turhan Esener (2822 sayılı kanunun tedvini sırasında Çalışma Bakanı) İş Hukuku adındaki 1978 3. baskı eserinde (Sah. 87) İş Hukuku'nda işletmeyi iktisadi veya ideal bir amacın gerçekleştirilmesi için aynı işverene ait bir veya birkaç organize bir şekilde birleşmiş işyerinin bağlı olduğu örgütlendirilmiş bir bütün olarak tanımlamaktadır. Yine aynı eserde işyeri ile işletme kavramlarının karşılaştırılması yapılırken işyeri çoğrafi bakımından faaliyeti sınırlandırılmış en yakın teknik üretim ve hizmet amacı ile uğraştığı halde, işletmenin saik denilen son amacı izlendiğinde ve hukuki ve mali yönlerden bağımsız olması gerektiğinden ekonomik ve mali kararları almakta en son sözü söyleme yetkisinden söz edilerek ( S.83-87-88) sahifedeki açıklamada da 2929 sayılı yasaya göre tıpkı Çimento ve Toprak Sanayii Kurumu gibi bir iktisadi devlet teşekkülü olan Sümerbank'ın teknik bir amaç izleyerek mal ve hizmet üreten basma, iplik dokuma fabrikaları ile, yünlü, pamuklu, halıcılık, toprak ve kundura fabrikalarıyla birlikte bir işletme olarak nitelendirilebileceği vurgulanmıştır. Şimdi bu bilgi ve açıklamalardan sonra uyuşmazlığın sujelerini oluşturan, Çimento ve Toprak Sanayii Kurumu ile bu kurumun teşkilatlandırıldığı 5 adet Tuğla, Seramik, Çini ve Porselen Sanayii Müesseselerinin kuruluşlarına vücut veren 2929 sayılı kanun ile 100 sayılı K.H.K. hükümlerine kısaca göz attığımızda; sermeyesinin tamamı devlet tarafından ödenen kurum, Çimento ve Toprak Sanayii dalında karlılık ve verimlilik anlayışı içinde faaliyette bulunarak memleket dahilinde hem içi tüketimin ihtiyaçlarına cevap verebilecek hem de ithalat ve ihracata yönelik faaliyetleriyle yurt ekonomisine önemli katkıda bulunmak amacı ile işletmelerini müessese halinde teşkilatlandırarak bütün bu sanayi, müessese ve fabrikaların etüd ve projelerini hazırlamak, bunları tesis ve idare etmek, bu sanayi dalında teknolojik araştırma geliştirme etüdleri yapmak, geliştirmek, çimento ve benzeri her nevi bağlayıcı maddeleri ateşe veya aside dayanıklı her cins tuğlayı ham magneziti, her cins porselen ve çiniyi ve bu cins ürünlerin ambalaj malzemelerini imal ve üretmek gibi nihai amaçlar ve görevler yüklenmiş olduğu görülür.
Müesseseler ise sermeyesinin tamamı bir iktisadi devlet teşekkülü olan kurum tarafından ödenmek suretiyle kurum Genel Müdürü'nün önerisi ve Kurum Yönetim Kurulu'nun kararı ile teşekküle yüklenen işlerin bir yada bir kaçını gerçekleştirmek üzere kurulmaktadır. Müesseseler tüzel kişiliğe sahip ve sermeyeleriyle sınırlı sorumlulukları olmakla beraber kısaca ve yasal deyimle esas teşekkülün organizasyonu içinde yer alan ve yerel imkan ve şartlarla sınırlı teknik amaçla mal ve hizmet üreten ünitelerdir. Bunlar yukarıda özet olarak bahsedildiği ve özel yasalarında belirlendiği diğer plan, proje ve bütçe uygulamaları, yatırım ve finansman yönünden teşekküle bağlı olduğu gibi yönetim ve personel ve işçi atama işlerinde de teşekküle bağlılığı vardır.
Bu tür müesseseler ve hatta 13 tane bağlı ortaklığın işkolları tüzüğünün 12 sıra numarasında yer alan Çimento, Toprak ve Cam Sanayi kolunda faaliyette bulundukları açık seçik ortada olup, esasen bu konuda bir uyuşmazlık da yoktur. İşletme sözleşmesi yapılabilmesi için yasanın aradığı önemli ve son koşul ise, işçilerin bir işyerinden diğerine, naklinin işletmenin niteliği icabı olmasıdır. Yasa titizlikle işçi naklinden ve işyerleri niteliğinden değil de işletmenin niteliği icabından söz etmiştir. O halde işçiler dışında diğer personel ve özellikle düzeyine bakılmaksızın yönetici nakli önemli olmadığı gibi işyerlerinin nitelik gerekleri de önemli olmayacaktır. Nakil gerekliliği mutlaka en son amacı gerçekleştirecek ve on son sözü söylemeye yetkili işletme niteliğinden kaynaklanmış olacaktır. Olayımızda bir müessesedeki istihdam fazlası işçilerin diğerine naklinde olduğu gibi yasalar ve diğer düzenleyici objektif kurallarda ekonomik ve hukuki nitelikleri belirli, bu arada kapasite düzenlemesi ile görevli teşekkülün bu konuda yasanın deyimi ile icaplı nakiller yaptığı dosya içi söz ve yazılardan anlaşılmaktadır.
Sonuç olarak Çimento ve Toprak Sanayii Kurumu'nca teşkilatlandırılmış, 1. Filyos Ateş Tuğlası Sanayii, 2. Yarımca Seramik Sanayii, 3. Bozüyük Seramik Sanayii, 4. Konya Krom Manyezit Tuğla Sanayii, 5. Yıldız Çini ve Porselen Sanayii müesselerinin tümü için ancak bir işletme sözleşmesi yapılabileceğine karar vermek gerekir.
Mahkemenin aksi görüşe dayalı kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 13.6.1984 gününde kesin olarak karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Davacı ile davalılar arasında Bozüyük seramik Sanayi müessesesi, Filyos Ateş Tuğlası Sanayi müessesesi, Konya Krom Magnezit Tuğla müessesesi, Yarımca Seramşk Sanayi müessesesi ve Yıldız Çini ve Porselen Sanayi müesseselerinin Türkiye Çimento ve Toprak Sanayi Kurumu'na bağlı bir işletme teşkil ettiği yönünde ihtilaf yoktur. Şu halde ihtilafa konu teşkil eden işletme içinde 2822 sayılı kanunun 3. maddesinde belirlendiği gibi işçi naklinin mümkün olup olmadığı yönünün araştırılması gerekir. Dosya arasında bulunan Türkiye Çimento ve Toprak Sanayii Kurumu'nun Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na yazdığı yazı bu yönde kesin delil oluşturmaz. İşletme sözleşmesi kapsamına alınmak istenen müsseselerin ayrı ayrı niteliği icabı olup olmadığı yönünde tarafların delilleri sorulup toplanmalı, gerekirse bilirkişi mütalası alın malıdır. Mahkemenin noksan tahkikatla ittihaz ettiği karar bu sebeple bozulmalıdır. Sayın çoğunluğun bozma kararına sonucu itibariyle katılıyoruz.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Evlat Edinme] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hakkında 
  • 04.05.2025 15:37
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini