 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1984/5726
K: 1984/7112
T: 26.06.1984
DAVA: Davacı, noksan ödenen kıdem tazminatının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına alnmıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmekle dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR: Hizmet sözleşmesinin başlamasından önceki muvazzaf askerlik hizmet dönemini borçlanılası sosyal güvenlik hukuku açısından (yaşlılık aylığı, emeklilik) hukuki sonuçlar doğurur. Bu dönemde, taraflar arasında kıdem tazminatı hakkını doğuracak hizmet ilişkisi mevcut olmadığından kıdem tazminatı hesabında dikkate alınamaz. 9. Hukuk Dairesi'nin uygulaması bu yoldadır. (İskenderun Asliye Hukuk İş Mahkemesinde TCDD aleyhine aynı konuda açılan dava sonunda kabule ilişkin olarak verilen karar 10.2.1981 gün ve 939/2676 sayılı kararla bozulmuştur.) Mahkemece aksi yöndeki gerekçelerle davanın kabulü isabetsizdir. Karar bozulmalıdır. Bozma nedenine göre diğer yönler üzerinde durmaya gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebepten BOZULMASINA (...) 26.6.1984 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI: 1475 sayılı İş Kanununun değişik 14. maddesinin 4. fıkrasında aynen "T.C. Emekli Sandığı Kanunu ve Sosyal Sigortalar Kanununa veya yalnız Sosyal Sigortalar Kanununa tabi olarak sadece aynı ya da değişik kamu kuruluşlarında geçen hizmet sürelerinin birleştirilmesi suretiyle Sosyal Sigortalar Kanununa göre yaşlılık veya malullük aylığına ya da toptan ödemeye hak kazanan işçiye, bu kamu kuruluşlarında geçirdiği hizmet sürelerinin toplamı üzerinden son kamu kuruluşu işverenince kıdem tazminatı ödenir" denilmektedir.
Öte yandan 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 60. maddesine 1655 sayılı kanunun 1 inci maddesiyle eklenen, sonradan 2167 sayılı Kanunun 5. maddesiyle değiştirilen (D) fıkrasıyla sigortalıların er olarak silah altında geçen süreleri ile yedek subay okulunda geçen sürelerinin istemleri halinde ve günün asgari ücret üzerinden hesaplanacak primleri ödemeleri şartı ile prim ödeme gün sayısına ekleneceği öngörülmüştür.
Bunun askerlikte geçen süreler de Sosyal Sigortalar Kanununa tabi olarak geçen sürelerden sayılmış ve böylece T.C. Emekli Sandığı Kanunu ile paralellik de sağlanmak suretiyle 228 ve onun bazı maddelerini değiştiren 1214 sayılı kanunlara ve sonradan yürürlüğe giren 2869 sayılı Kanuna göre hizmetlerin birleştirilmesinde nazara alınması gereken hizmetler haline getirilmiştir.
Böyle olunca hizmetlerin birleştirilmesi suretiyle Sosyal Sigortalar Kanununa göre yaşlılık aylığı hak kazanan işçinin kıdem tazminatında borçlanılan askerlik süresinin de nazara alınması gerekecektir. Borçlanılan askerlik süresinin hizmet sözleşmesinin başlamasından önceye ait olması bu sonucu değiştirmez.
Muhterem çoğunluğun bozma kararına bu nedenle iştirak edilmemiştir.