 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1984/4383
K: 1984/5672
T: 19.06.1984
DAVA: Davacı, iş kazasından doğan maddi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm, süresi içinde davalı avukatı tarafından teyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR: Davanın konusu, iş kazası sonucu çalışma gücünün % 99 oranında kaybı nedeniyle doğan zararın tazmini isteğinden ibaret olup bu dava fazlaya ilişkin istekler saklı tutulmak kaydıyla, açılan üçüncü davadır Kuşkusuz bir kimsenin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla zamanaşımı süresi içerisinde kısmi dava açması -dava haklarını kötüye kullandığı haller ayrık olmak üzere - birden fazla kısmi dava açmasına engel hukuki bir durum söz konusu değildir. Olayda da davacının dava hakkını kötüye kullanması keza söz konusu değildir.
Ancak şu husus da özellikle belirtilmelidir ki bu nevi davalar mahiyetleri itibariyle bir sınırlamaya da tabidir. O da davalar sonucu hükmolunacak tazminat miktarının olayın vuku bulduğu gün itibariyle belirlenecek zarar tutarını aşamayacağıdır. Şöyle ki kazanın vuku bulduğu gün itibariyle doğan zararın hesabında geleceğe ilişkin birtakım ihtimaller dikkate alınarak hesaplama yapılacaktır. Bu ihtimaller öncelikle bir taraftan zarar gören kişinin daha ne kadar yaşayacağı, işgörebilirlik çağında ne kadar kazanç sağlayacağı yönlerine ilişkin bulunacaktır. 1. hususta uygulamada Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 22 nci maddesine göre Çalışma Bakanlığınca hazırlanan "Population masculine et feminin" kelimelerinin baş harflerinden oluşan P.M.F. Fransız cetvelleri benimsenerek belirleme yapılmaktadır. 2. hususun tayininde zarar gören kişinin yaşı, yetenekleri, halen gördüğü iş, (Olayda % 99 maluliyet vardır) mesleğinde ilerleme derecesi gibi hususlar gözönünde bulundurulur. Kazancın belirli oranda artacağı varsayımından hareket olunurken bunu tayin eden unsurlar değerlendirilecektir. Bütün bu hesaplamalar sonucunda Sosyal Sigortalarca sağlanan yardımların peşin sermaye değeri düşülerek tazminata hükmedilecektir. Görülüyor ki Sosyal Sigortalarca sağlanan yardımları peşin sermaye değeri indirilerek hüküm tesis olunduğunda kazalı, işverenden Sigortaca sağlanan yardımlar oranında azalmak suretiyle tazminat alacaktır. İşte kazalının, işverenden isteyebilecği tazminat miktarı zamanaşımı süresi içerisinde sonradan açılan kısmi davalarla birlikte olayın meydana gelmesi tarihi itibariyle belirlenecek zarar tutarını aşamayacaktır. Kazalı bu tavan sınırlamasına kadar fazlaya ilişkin haklar saklı kalarak müteaddit davalar açabilecektir.
Olayda davacı fazlaya iişkin hakları saklı kalmak kaydıyla Ankara 3. İş Mahkemesinde ikinci defa tazminat davası açmış, yapılan yargılama sonunda mahkemece dava dilekçesinde istenilen miktarın altında bir miktar belirlenerek tazminata hükmedilmiş ve davacının fazlaya ilişkin isteği reddedilmiş, bu kararı davacı temyiz etmemiş, davalı temyiz etmiş, onanmak suretiyle kesinleşmiştir. Şu durum karşısında fazlaya ilişkin bir hakkın bulunmadığı kesinleşmişti. Ancak iş kazasına bağlı olarak maluliyet oranının sonradan artması hallerinde az önce belirlenen kesinleşen duruma rağmen yeni bir dava açılabilirse de olayda bu hal de söz konusu olmadığına göre davanın reddi gerekirken yazılı şekilde tazminata hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, (...) 19.6.1984 gününde oyçokluğuyla karar verildi.