 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1984/4320
K: 1984/5094
T: 07.05.1984
DAVA : Davacı, kıdem tazminatıyla kıdemli işçiliği teşvik ikramiyesinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm, süresi içinde duruşmalı olarak davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de; duruşma davetiyesinin taraflara tebliği için yapıştırılacak posta pulu olmadığından, duruşma isteğinin HUMK'nun 348'inci maddesinin 1. fıkrası gereğince reddine ve incelemenin evrak üzerinde kapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : 1 - Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle, kararın dayanığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan itirazları yerinde değildir.
2 - Davacının önceki çalışmasına ilişkin hizmet akdi: 1976 yılında işveren tarafından feshedilmiş ve o dönem için kıdem tazmintı ödenmiştir. Hal böyle iken, davacı 1978 yılında tekrar işe alınmış ve 1982 yılına kadar çalıştıktan sonra, bu tarihte hizmet akdi yine işveren tarafından feshedilmiştir. 1475 sayılı İş Kanunu'nun değişik 14'üncü maddesinin 8'inci fıkrasında, aynı kıdem süresi için bir defadan fazla kıdem tazminatı veya ikrameyi ödenmeyeceği hükmü yer almıştır. Yasa'nın bu hükmü emredici nitelikte olup, uyulması zorunludur. Aksine yapılan sözleşmeye geçerlilik tanımaz. Bu nedenle, davacının evvelce kıdem tazminatı ödenmiş olan 1976 yılından önceki hizmet süresi, kıdem tazminatı hesabında tekrar değerlendirilemez. Davacının ikinci defa işe girerken almış olduğu kıdem tazminatını işverene iade etmiş olması, bu hukuki sonucu değiştirmez.
O halde, davacının 1976 yılına kadar geçmiş olan hizmet süresi hakkındaki kıdem tazminatı isteğinin reddi gerekirken, bunun son hizmeti ile birleştirilerek kıdem tazminatına karar verilmiş olması yanlış olup, bozmayı icap ettirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda 2'inci bentte gösterilen sebepten, davalı yararına BOZULMASINA,temyiz peşin harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 7.5.1984 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
İşveren, davacı işçinin hizmet sözleşmesini 1976 yılında bozarken, kıdem tazminatını ödemiş ; 1978 yılında tekrar aynı işyerine alınmış, yeniden işe alınırken, yürürlükteki toplu iş sözleşmesine göre, önce aldığı kıdem tazminatını iade etmiş, işçi 1982 yılına kadar çalışmış, bu tarihte işveren hizmet sözleşmesine son vermiştir. Davacı, ilk işe girişinden 1982 yılına kadar olan hizmeti için kıdem tazminatı istemiş, mahkeme isteği kabul etmiş, karar, aynı kıdem süresi için bir defadan fazla kıdem tazminatı ödenemeyeceği gerekçesiyle bozulmuştur.
Esasen, aynı kıdem süresi için iki defa kıdem tazminatı ödenmiş olmamaktadır. Gerçekten İş Kanunu'nun değişik 14'üncü maddesinin 8'inci fıkrası hükmünce, "aynı kıdem süresi için bir defadan fazla kıdem tazminatı veya ikramiye ödenmez". Bu hüküm buyurucu nitelikte olup, toplu iş sözleşmesi ile de bertaraf edilemez. Ne var ki, davacı işe ikinci defa yeniden alınırken, işveren o zamanki toplu sözleşmesine göre, daha önce ödediği kıdem tazminatını geri istemiş, davacı iyi niyetle, aldığı kıdem tazminatını iade etmiş ve bir süre daha çalışmış ve işine işverence son verilmiştir Burada davacının, mevcut bir toplu iş sözleşmesinden yararlanarak, ücretlerin yükseldiği bir sırada tekrar işe girip, kısa bir süre çalıştıktan sonra yüksek kıdem tazminatı almak amacıyla hareket etmesi hali söz konusu değildir. Esasen davalı da böyle bir şeyi iddia etmemiştir. Hal böyle olunca, davacı, mevcut bir toplu iş sözleşmesine güvenerek hareket etmiş, davalı işveren de gene aynı davranış içinde bulunmakta, yeniden işe girerken de alınan kıdem tazmintı iade edilmiş olunmakla, davacı, Medeni Kanunu'un 2'nci maddesi uyarınca kıdem tazminatını tüm hizmet süresi için istemekte haklıdır.
Yukarıda açıklanan durumda, toplu sözleşme hükmü geçersiz olmakla beraber, olayın özelliğine ve Medeni Kanun'un 2'nci maddesine göre mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle onanması düşüncesindeyiz.