 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1984/3862
K: 1984/5501
T: 16.05.1984
DAVA : Davacı, aidat ve faiz tutarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR : 12 Eylül 1980 tarih ve 17103 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Milli Güvenlik Konseyi'nin yedi numaralı bildirisi uyarınca "Kamu düzeni ve genel asayiş gereği olarak DİSK, MİSK ve bunlara bağlı sendikaların faaliyetleri durdurulmuştur."
2709 sayılı T.C. Anayasasının 177. maddesi çalışma ile ilgili hükümleri, toplu iş sözleşmesi, grev hakkı ve lokavt ile ilgili hükümleri, yeni kanunların çıkarıldığında veya mevcut kanunlarda değişiklik yapıldığında ve her halde engeç Türkiye Büyük Millet Meclisi görev başladığında yürürlüğe gireceğini öngörmüştür. Anayasa bu hükümlerin yürürlüğe girmesine kadar, mevcut kanunların ve Milli Güvenlik Konseyi'nin bildirisi ve kararlarının uygulanacağı da öngörmüştür.
7 mayıs 1983 gün ve 18040 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2821 sayılı Yasanın geçici 5. maddesi faaliyetleri durdurulan işçi teşekküllerinin durumu hakkında düzenlemede bulunurken şu hükümleri getirmiştir; "11 Eylül 1980'de Milli Güvenlik Konseyi veya Sıkıyönetim Komutanlıklarınca faaliyetleri durdurulan sendikalar ile bunların teşkil ettikleri federasyon ve konfederasyonlardan, gerek tüzel kişilikleri gerekse bunların yönetim ve denetim kurulları üyelerinden herhangi biri hakkında Türk Ceza Kanunun ikinci kitabının birinci babında yer alan Devletin şahsiyetine karşı işlenmiş cürümlerden herhangi biri ile ilgili olarak kamu davası açılmış bulunanlar, haklarında beraat kararı alınıncaya kadar, bu konudaki sendikal hakları kullanamazlar ve sendikal faaliyette bulunamazlar. Bu sendikaların üyelerinden aidat toplanamaz." Görülüyor ki, burada maddede sözü edilen cürümlerden herhangi biri ile ilgili olarak haklarında dava açılanlara ilişkin olarak düzenlemede bulunulmuş; haklarında dava açılmayanların faaliyete geçecekleri yolunda bir hüküm getirilmemiştir. Bu durum karşısında haklarında dava açılmayanlar yönünden yürürlükteki mevzuata göre yasaklamanın devam ettiğinin kabulü zorunludur. Yasaklamanın devam etmesi karşısında davanın reddi gerekirken yazılı gerekçelerle kabulü usul ve yasaya aykırdır. Karar bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA (...) 16.5.1984 gününde oybirliğiyle karar verildi.