 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1984/12250
K: 1984/12045
T: 26.12.1984
DAVA : .... İş Sendikası adına Avukatı ile .... Sendikası adına Avukatları aralarındaki dava hakkında İstanbul 2. İş Mahkemesinden verilen 4.12.1984 günlü ve 13731 sayılı hüküm, davacı Avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Toplu iş Hukukunu yeniden düzenleyen 2821 S.K. Anayasa'daki temel ilkelere paralel olarak sendikalara üye olma serbestlik ilkesi ile beraber, birden çok sendikaya üye olmayı yasaklayan kuralını da birlikte getirmiştir. Yasakoyucu, tek sendika üyeliğinin, sendika hukukunun temel ve vazgeçilmez bir kuralı olduğunu birden çok sendikaya üye olunması halinde tüm üyeliklerin geçersizliğini hükme bağlamak suretiyle bu kanunun önemini açıken vurgulamıştır.
Öte yandan, yine aynı temel ve anayasal kuraldan esinlenen yasa koyucu sendika hukukundaki istikrar ilkesini düşünerek, sendikaya girme özellikle ayrılma hallerini belirli şekil ve koşullara tabi kılması ve çekilmenin noter başvurma tarihinden sonra 3 ay sonra geçerli olacağını hükme bağlamıştır. Böylece noter huzurunda sendikadan çekilme iradesini açıklayıp, bunu notere tesbit ettiren işçinin, yasal bir zorunluluk olarak notere başvuru tarihinden itibaren 3 ay daha o sendikanın üyesi olarak kalması sağlanmıştır. Çekilme notere başvuru tarihinden itibaren ancak 3 ay sonra hukuki sonuçları doğuracaktır.
İşçinin Sendikadan çekilme iradesiyle, kimliği, noterce onandıktan sonra 3 aylık süre içinde başka bir sendikaya üye olması halinde, her iki sendika üyeliğinin geçirsiz sayılıp sayılmaması tartışma konusu olarak ortaya gelebilir. Burada kuşkusuz tek sendika üyeliği ilkesi, asıl olacağından 2821 sayılı Kanununun 25. maddesindeki yasal üyelik haline ağırlık vermek ve bu 3 aylık sürede işçinin çekilmek istediği sendika üyeliğinin devam ettiğinin, yeni girdiği sendikaya üyeliğinin bu 3 aylık süreden sonra geçerlik kazanacağını kabul etmek yasanın genel sistematik ve espirisine uygun olur.
Olaydaki uyuşmazlığın az önce yukarda açıklanan esaslar çerçevesinde incelenip sonuca bağlanması gerekirken 2821 sayılı kanunun 25. maddesi hükmü gözetilmeden, sadece 22. maddesi çerçevesinde karar verilmesi isabetli görülmemiştir.
Hüküm, bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen sebebten kesin olarak BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 26.12.1984 gününde oyçokluğuyla karar verildi.