DAVA: Davacı, işkazası sonucu uğradığı maddi ve manevi zararın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR: Davacı işkazası sonucu bedeni zarara ve malul kaldığından maddi manevi tazminat isteğinde bulunmuştur.

Davalı ibraname savunmasında bulunmuş ve gerçekten de mubrez ibranamede iş kazasında kusurun kendisine ait olmasına rağmen işverenden maddi ve manevi tazminatlarını aldığı ve bu konuda hiç bir alacağı kalmadığını belirtmiştir. Ancak ibranamede kusurun tamamen davacıda olduğu belirtilmesine rağmen bu konuda yapılan incelemede kusurun % 75 inin işverende olduğu tesbit edilmiştir. ibranamede miktar belirtilmemekle beraber ödenen maddi ve manevi tazminatın davacı kusurlu olduğuna göre sırf sosyal yardım düşüncesine dayanarak miktar tesbit edilmiş olduğu anlaşılmaktadır.

İşverenin kusursuz olmasına rağmen tazminat ödemesinin biçimsel mantık açısından sonucu budur kuşkusuz. Hiçbir zaman ibranamede ödenen miktar % 75 kusurun karşılığı olamaz.

O halde ibraname ile ödenen ve alınan miktar taraflara açıklattırılıp bu miktarın hesaplanan ve takdir edilecek manevi tazminattan düşülmesi gerekir.

Mahkemenin yazılı düşünce ile zararların tamamının hüküm altına alınması hatalı olup karar bozulmalıdır.

SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan sebepten davalı yararına BOZULMASINA, (...) 20.12.1984 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Diğer Bölümlerimiz +
Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini

Yargıtay Kararları 2007 2006 2005 2004 2003 2002 2001 1999 1998 1997 1996 1995 1994 1993 1992 1991 1990 1989 1988 1987 1986 1985 1984 1983 1982 1981 1980 1979 1978 1977 1976 1975 1974 1973 1927-1972