 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1984/10774
K: 1984/306
T: 28.01.1985
DAVA : Davacı, noksan tazminatı ile terki hizmet tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm, süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : 1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2 - Terki hizmet tazminatı, kıdem tazminatı niteliğindedir. Davacının iş akdinin feshedildiği tarihe kıdem tazminatına 7,5 kat tavan sınırı getiren Yasa hükmü yürürlüktedir. Davacıya ödenen kıdem tazminatı ile birlikte terki hizmet tazminatı tutarının 7,5 kat tavan sınırını aşıp aşmadığı dosyadan belli olmamaktadır. Bu konuda gerekli inceleme yapılarak hükme açıklık getirilmek icap eder.
3 - Bilirkişi raporunda terki hizmet tazminatı 153.775, TL. bulunmuştur. Davacı bu rapora itiraz etmemiştir. Bu durumda yapılacak iş 153.775,TL.nin ve bunun faizi de hesaplanarak bulunacak miktarın hüküm altına alınması icap, ederken işveren tarafından bildirilen ve davalının itirazına uğrayan daha fazlasına karar verilmiş olması isabetsizdir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebeplerden BOZULMASINA, 28.1.1985 gününde karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Davacı, terki hizmet tazminatının noksan ve hatalı hesaplandığını ileri sürerek farklarını istemiştir. Davalı, davacının bu haklarının hesabında hata bulunmadığını, kaldı ki terki hizmet tazminatı isteğinin Sümerbank Fabrikalar müstahdeminin usta ve işçilerine ait Hastalık ve Vefat yönetmeliği'ne dayandığı, oysa bu Yönetmeliğin 9.7.1945 tarih ve 4792 İşçi Sigortaları Kanunu'nun 27.6.1945 gün ve 4772 gün ve 4772 sayılı iş kazaları, meslek hastalıkları ve analık sigortası ve onu takiben çıkan yasaların yürürlüğe girmesi ile Sümerbank yönetim kurulu'nun 19.4.1946 gün ve 33 sayılı kararıyla iller itibariyle peyderpey kaldırıldığını ve bundan başka yürürlüğü sona ermiş olan bu yönetmeliğin başka bir müsessesede çalışanları ilgilendirdiğini, Karabük Demir Çelik Fabrikası'nda çalışanlara uygulanacağı yolunda TİS'de bir hüküm de bulunmadığını savunmuştur.
Gerçekten terki-hizmet tazminatı için dayanılan Yönetmelik 1933 senesinde işçilerin sağlık, iş ve sosyal güvenlikten yoksun olduğu bir ortamda sümerbank müessesesi fabrikalarında yaşanmış ve bununla işçilerin hastalık halinde doktor, muayene, tedavi ve ilaç yardımından başka, fabrikada en az 15 yıl çalışmış olmak ve yaşı veya vücudunun yıpranması dolayısıyla ya da 65 yaşını doldurmuş olması ve hizmet göremeyecek derecede ihtiyarlamış olanlardan ceza veya tenkisi faaliyet mahiyetinde olmamak üzere fabrikaca kaydı silinenlere son bir senelik kazancından hesap edilmek üzere birinci sene için 30 yevmiye, ilaveten ve her sene için 10 yevmiye hesabı ile bir terki hizmet yevmiyesi verilmesi kabul edilmiştir.
Bu yönetmeliğin yürürlüğe konmasında; işçinin çalışma hayatını, işçi ve işveren ilişkisinin ve ekonomik ve sosyal haklarını düzenleyen koruyucu hukuk kurullarının henüz bulunmadığı bir zamanda Sümerbank, tamamen sosyal bir düşünce mahsulü olarak gerek 65 yaşını doldurması ve gerek vücudunun yıpranması dolayısıyla hizmet yapmayacak ya da hizmete yaramayacak olanlardan en az 15 sene hizmet görenlere büsbütün bir miktar yardım yapılmasının amaçlandığı gerçeği yatmaktadır. Ne var ki ileriki senelerde 8.6.1936 tarihli ve 3008 sayı ile kabul edilen İş Kanunu'nun 13. maddesi ile en az 5 yıl, yenisinde 1 yıl hizmet gören işçinin iş akdinin ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırılık dışında işveren veya 16. maddedeki sağlık veya yasada öngörülen diğer sebeplerle işçi tarafından sona erdirilmesi halinde beher hizmet yılı için evvelce 15 gün daha sonraki değişiklikle 39 gün ücret tutarında kıdem tazminatı verilmesi kabul edilmiştir. Sadece bu hak nitelik ve nicelik itibariyle Yardım Yönetmeliği'nin öngördüğü ödemenin daha kapsamlısını gerçekleştirilmiştir. Yine bunu mütakiben işçinin maruz kaldığı sosyal ve ekonomik riskleri güvence altına almak için ülkemizde sanayi gelişimine uygun olarak 9.7.1945 tarihli ve 4792 sayılı işçi sigortaları 27.6.1945 tarihli ve 4772 sayılı iş kazaları Meslek Hastalıkları ve Analık Sigortası Kanunları 2.6.1949 tarihli ve 5417 sayılı ihtiyarlık Sigortası Kanunu, 4.1.1950 gün ve 5502 sayılı Hastalık ve Analık Sigortası Kanunu çıkmış ve daha sonraki hukuki düzenlemelerle bu konudaki güvenceler artırılmıştır.
Böylece yardım yönetmeliği'nin amaçladığı yardımların daha kapsamlı geliştirilerek yasalaşması üzerine yönetmelik Sümerbank yönetim kurulu'nun 19.4.1945 gün ve 33 sayılı kararı ile az önce sözü edilen sosyal güvenlik yasalarının yürürlüğe girdiği yerlerde yürürlüğe giriş tarihleri itibariyle uygulamadan kaldırılmıştır. Zonguldak ilinde bu yönetmelik 1.10.1961 tarihinde kaldırılmıştır.
Bu işlemin işçinin kazanılmış haklarının tek yanlı irade açıklaması ile ihlal edilmesi biçiminde değil, yerine daha fazlasının ikamesi biçiminde düşünülmesi gerekir. Bir hakkın yerine daha yenisi, özellikle daha fazlası ikame edilmişse kazanılmış hakkın ihlalinden söz edilemez.
Ferdi hizmet akdi ilişkisinin eki niteliğinde kazanılmış bir hakkın işvereneni tek yanlı iradesi ile ortadan kaldırılamayacağı düşüncesinin biçimsel hukuk mantığına uygunluk görüntüsü, amaç ve sorunların karıştırılması sonucu yanıltıcı olmakta ve hukuksal gelişimin gerçekleriyle bağdaşmamaktadır.
Bütün bunlardan başka anılan yardım yönetmeliği sümerbank fabrikalarında çalışan işçi ve ustalarla ilgilidir. Oysa davacı hizmetini karabük Demir-Çelika Fabrikası'nda geçirmiştir. TİS'de bu ödenti ile ilgili bir hüküm de yoktur. Davacıda 65 yaş ve vücudunun iş yapmayacak derecede yıpranmış olma koşulu da yoktur. Diğer yandan bu tazminatın evvelce bir kısmının ödenmiş olması, yukarıda açıklandığı üzere hiç bir hukuksal dayanağı bulunmaması nedeniyle bakiyeye ilişkin mahkeme kararının bu yönüyle ONANMASI oyundayız.