 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi
E: 1984/10827
K: 1984/10821
T: 26.11.1984
DAVA : M.Y. vekili avukat A.B. ile S. ve R.Y. oğlu aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Havza Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 9.7.1984 gün ve 107/263 sayılı hükmün yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü :
Davacı dava konusu taşınmazın miras bırakan babası H.4 den kaldığını 1950 yılında yapılan tescilin dayanıksız olduğun zira taşınmazın tüm mirasçılar adına tecsil edilmesi gerektiğini bilahare mirasçılar arasında yapılan satışlarla taşınmazın 32/64 hissesinin yine mirascılardan R. 'ye ve 32/64 payın da R. karısı S.Y. geçtiğini bu devirlerin geçerli olmadığın ve neticede payının tesciline karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür. Davalılar ise taşınmazı tapuca satın aldıklarını savunmak suretiyle davanın reddine karar verilmesini istemiştirler. Davalılardan S. Y. diğer taraflara göre mirascılardan olmayıp üçüncü kişi durumundadır. Delillere göre dava konusu taşınmazın R. ile davacı ve diğerlerinin ortak miras bırakanı H. den kaldığı anlaşılmatadır. Miras bırakan H. 1942 yılında ölmüş olup terekesi iştirak halinde mülkiyet hükümlerine tabi bulunmaktadır. Yukarıda açıklamaya göre 1950 tarihinde 66 numara ile yapılan tescil işlemi maddi oluşa aykırı bulunmaktadır. Daha başka deyimle taşınmazın o tarihte H.den kalmış olması gözönünde tutularak tüm mirascılar adına tescil edilmesi gerekirdi. Bu bakımdan sadece e. ile Y. adına yapılan tescil haksızdır. Davacı M.Y. mirasçılardan olduğu halde ketmedilmiştir. R. ile S. nın kaldığını bilecek durumdadırlar o itibarla davalılar iyi niyet savunmasına dayanamazlar Medeni kanunun 629 ve 630 ncu maddelerinin ve aynı doğrultudaki 581 inci maddesi hükmüne göre iştirak halinde mülkiyette haklar ve borçlar taksime kadar müşa kalır. Mirscıların her cüzüde hakları vardır. Birlikte tasarruf etmeleri gerekir. Bir mirascının tek başına kendisine ait pay üzerinde tasarufa yetkisi bulunmamaktadır. İptal ve tescil davasının tüm mirascılar tarafından açılması geretiği gibi tescilinde mirascıların tümüne göre nazara alınması gerekir. daha açık deyimle iştirak halinde mülkiyette bir mirascının belli bir payı söz konus olmadığından belli bir payın bağımsız olarak tescili istenemez. Bu bakımdan davanın reddi gerekir . dava mahkemece başka sebeple reddedilmiş isede red kararı yukarıda açıklanan gerekçeler karşısında sonuç bakımından yasaya uygundur. Davacının temyiz itirazlarının reddi ile sonuç itibariyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA (...) 26.11.1984 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.