 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E: 1984/6251
K: 1985/13140
T: 02.12.1985
DAVA : Taraflar arasında tapulama tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle gereği görüşüldü:
KARAR : Tapulama sırasında toplam yüzölçümleri 55150 metrekare olan 27 ila 31 sayılı parseller 1744 sayılı Yasanın 2. madde uygulamasından söz edilerek hazine adına tesbit edilmiştir. (H.D.) mirasçılarının tapu kaydına dayalı itirazları komisyonca kısmen kabul edilerek, tapu kayıt miktar fazlasından hazsineye de pay verilmek suretiyle hazine ve (H.) mirasçıları adına payları oranında tesciline karar verilmiştir. Hazine ve (H.) mirasçıları mirasçıları adına payları oranında tesciline karar verilmiştir. Hazine ve (H.) mirasçıları dava açmışlardır. Yargılama sırasında (M.D.) davaya katılmıştır. Mahkemece 1744 sayılı Yasa uygulanmasının tesbitten sonra kesinleşmesi nedeniyle ilk tahdide değer verilerek Tapulama Kanununun 46/son maddesi gereğince işlem yapılmasına karar verilmiş; hüküm, (H.) tereke temsilcisi ile katılan (M.) tarafından temyiz edilmiştir.
3116 sayılı Kanuna göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosuna ait sınırda daha sonra yürürlüğe konulan 1744 sayılı Kanun gereğince değişiklik yapılarak nizalı taşınmaz orman sınırı dışında bırakılmıştır. Bu işlem tapulama tesbitinden önce yapılmıştır. Anılan Kanunun 2/b. maddesinde "evvelce sınırlaması yapılmış ve fakat yukardaki fıkra hükümlerine uymadığı Orman Bakanlığınca veya vaki müracaatlar üzerine anlaşılan sınırlamaların düzeltimesi, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç 10 yıl içinde orman kadastrosu komisyonlarınca yapılır. Bu düzeltmeler sonucu orman sınırları dışına çıkarılacak yer, sınırlaması itirazsız kesinleşmiş tapulu arazi ise, mülkiyeti tekrar tapu sahiplerine intikal eder" hükmü yer almıştır. Davacı önceki günlü ve tapulama sırasında başka parsellere de revizyon gördüğü parsel tutanakları ile bitişik diğer parselleri dıştan çevreleyen komşu taşınmazlara ait tapulama tutanakları ve onların dayanağı olan kayıtları da getirtilerek birlikte uygulanarak Tapulama Kanununun 42. maddesi hükmünce kapsamı kesin bir biçimde saptanmalı ve tapu kaydının kapsamında kalan taşınmazın Tapulama Kanununun 54. maddesi hükmü gözönünde tutularak kayıt maliki veya mirasçıları adına tapuya tesciline, kayıt kapsamı dışında kalan taşınmaz bölümünün ise orman kadastro işlemine dayalı olarak o tarihte hazine adına tapu kaydı oluşturulması gerektiği, tapu kaydı oluşturulmamış ise, öncesi orman olan bu nitelikteki yerlerin kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap edilemeyeceği, orman sınırı dışına çıkarma gününden itibaren tesbit gününe kadar iktisaba yeterli zilyetlik süresinin gerçekleşmediği gözönünde tutularak Tapulama Kanununun 38. maddesi hükmünce hazine adına tapuya tesciline karar verilmelidir. Mahkemece bu yönlerden yanılgıya düşülerek orman dışına çıkarma işlemini daha sonra kesinleştiğinden bahisle yazılı biçimde hüküm kurulması isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 766 sayılı Tapulama Kanununun 73.maddesince harç alınmamasına 2.12.1985 gününde oybiriği ile karar verildi.