 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E: 1984/4621
K: 1984/6662
T: 08.05.1984
DAVA : Taraflar arasında tapulama tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; tetkik hakiminin raporu ve dosyadaki kağıtlar okundu, iş incelendi, gereği görüşüldü:
KARAR : Hükmüne uyulan daire bozma kararında özetle: Tapulama sırasında dava konusu 492 ve 493 parsel sayılı taşınmazların davalı taraf adına tesbit edildiği, itirazı tapulama komisyonunca rerddildiği ve diğer temyiz itirazlarının yerinde olmadığı belirtilmiş, MK. nun 931. maddesi hükmüyle ilgili olarak davalının kötüniyet savanmusının araştırılması, tanıklardan bu yolda olaylara dayalı bilgi alınması, davacının kötüniyeti ispat edilemediği takdirde davanın kabul edilmesi gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüne , taşınmazların davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Hükmüne uyulan bozma kararında davalı tarafın kayden satış gününe kadar tapu dışı işlemle satın almak suretiyle nizalı taşınmaz üzerinde 20 yıl süreden beri zilyet bulunduğu kabul edilmiştir. Sadece kötüniyet iddiasının ispatı yönünden önceki hüküm bozulmuştur. Bir kimsenin iyi niyetli sayılabilmesi MK.nun 3. maddesi hükmünce kendinden beklenen ihtimamı göstermiş olması gerekir. Kuşkusuz MK.nun 931. maddesinde getirilen karinenin aksi ispatlanması zorunlu olduğundan kötüniyet iddiasının ispatlama yükümlülüğünün davalı tarafa düştüğüne değinilmiştir. O halde mahkemece dinlenen davalı taraf tanıklarından hangi olayın davacının kendinden beklenen ihtimamı göstermediğini belirlediği sorulup saptanmalıdır. Bir kimsenin taşınmazı satın alırken onu görmesi, kimin elinde bulunduğunu ve nedenini araştırması, olayların doğal akışına uygun düşeceğinden gerçekten satın alan, satın almadan önce taşınmazın başına gelerek böyle bir araştırmaya girip girmediğinin tanıklardan sorulması zorunlu iken mahkemece tanıklardan bu yönün sorulmamış olması ve sadece bir tanığın satın almadan sonraki olaya şahadeti ile yetinilmesi isabetsizdir. Bu nedenlerle yerinde olan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında avukatla temsil edilen davalı taraf için 766 sayılı Tapulama Kanunun 73. maddesi uyarınca harç alınmamasına, 8.5.1984 gününde oybirliğiyle karar verildi.