 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E: 1984/3854
K: 1984/5502
T: 17.04.1984
DAVA : Taraflar arasında tapulama tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmnesi istenilmekle iş incelendi; gereği görüşüldü:
KARAR : Tapulama sırasında temyiz konusu 3222 parsel sayılı 47.900 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapukaydına dayanılarak (Ş.K.) adına tesbit edilmiştir. Daha önce tapu kayıt maliki (Ş.K.)'nın tek mirasçısı olduğu saptanan davacı (G.K.) tarafından davalı (C.K.) aleyhine Asliye Mahkemesine açılan müdahalenin önlenmesi davası görevsizlikle Tapulama Mahkemesine aktarılmıştır. Mahkemece davanın reddine, taşınmazın davalı adına tesciline karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmazın davacıların miras bırakanına ait 4753 sayılı Kanuna göre Hazinenin temlikinden oluşturulan tapu kaydı ile davalının dayandığı 1.1.1964 günlü satış senedinin kapsamında kaldığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, tapu dışı yapılan bu satışın geçerli olup olmadığı yönünden toplanmıştır. Tapulama Kanunun 32/c maddesi ile temlik işlemlerinde sadece şekil bozukluğunu giderici ve tasfiye edici hüküm getirilmiştir. Bunun dışında temlikin geçerliliği bakımından Borçlar Kanunu ve Medeni Kanunda tüm koşulların bulunması zorunludur. Örneğin temlik işleminde bulunan birinin medeni hakları kullanma ehliyeti ya da temlikin kanun, ahlak ve adaba aykırı olmaması koşulunun bulunması gereklidir. Olayda satış yapıldığı zaman 4753 sayılı Kanunun 58. maddesindeki 25 yıllık yasak süresi geçmemiştir. Bu hali ile satış Borçlar Kanununun 20. maddesi gereğince kanuna aykırılık yönünden geçersizdir. Ancak, Yargıtay'ın oturmuş ve kararlılık kazanmış içtihadına göre yasak süresi dolduğu halde akdin tarafları, aktin meydana getirdiği fiili durumu sürdüregelmiş, bu satışı bozmadan benimsemişler ise bu takdirde yasak süresinin dolmasından sonra satışın geçerlilik kazandığı kabul edilir. Ne var ki satış 25 yıl dolduktan sonra geçerlilik kazanır. Tapulama Kanunun 32/c maddesinde sözü edilen temlikin varlığından bahsedilmek için yukarıda açıklandığı üzere geçerlilik satış gününden sonra 10 yıllık zilyetlik süresinin geçmesi ve böylece şekil bozukluğunun giderilmesi zorunludur. Olayda kanuna aykırılık yönünden akit geçerli hale geldikten sonra 10 yıllık süre geçmemiştir. Kanunun yasak süresine Tapulama Kanununu 32/c maddesindeki süre mahsup edilemez.
Bu durumda tapu kaydına değer verilerek hüküm kurulması gerekir. Mahkemece bu yön gözönünde tutulmaksızın tapu dışı satışa değer verilerek ve davalı yararına Tapulama Kanununun 32/c maddesi hükmündeki koşulların gerçekleştiği kabul edilerek hüküm kurulması isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA 17.4.1984 gününde oybirliğiyle karar verildi.