 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E: 1984/21871
K: 1987/26078
T: 16.11.1987
DAVA : Taraflar arasındaki tapulama tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle, gereği görüşüldü:
KARAR : Tapulama sırasında 1072 parsel sayılı 4000 m2 yüzölçümündeki taşınmaz dava dışı 256 parsel sayılı taşınmazın 20 dönüm fazlası olarak Hazine adına tesbit edilmiştir. İtirazı tapulama komisyonunda reddedilen (M.D.) kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak Hazineye karşı dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine,taşınmazın davalı Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece tapulama tesbitinin 1617 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği günden sonra yapıldığı, tapulama gününde yürürlükte olan yasa hükmü gereğince bir bütün olan taşınmazın ancak 20 dönümlük bölümünün hiç bir belgeye dayanmaksızın zilyetlikle iktisap olanabileceği, taşınmazın 20 m2 lik bölümünün nizalı taşınmaza bitişik 256 parsel sayısı altında davacı adına tesbit edildiği ve tesbitin kesinleştiği gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki, hüküm gününden sonra yürürlüğe giren 3402 sayılı Kadastro Kanunu ile 766 sayılı Tapulama Kanunu ve 1617 sayılı Yasa yürürlükten kaldırılmış, sözü edilen Yasanın geçici 4. maddesinde, derdest davalarda da işbu yasa hükümlerinin uyglanacağı kuralı getirilmiştir. Anılan Yasanın 1461. maddesi hükmünce; bir bütün olan taşınmazın sulu arazide 40, kuru arazide ise 100 dönümlük bölümün kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap olunabileceği vurgulanmıştır. Diğer yandan; aynı Yasanın 17. maddesi ihya yolu ile iktisaba da olanak sağlamıştır. Bu nedenlerle; davacının temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA 16.11.1987 gününde oybirliği ile karar verildi.