 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E: 1984/20559
K: 1985/1889
T: 18.02.1985
ÖZET: Yenilik doğurucu [ihdasi] nitelikte hüküm almayı gerektiren davalara Tapulama Mahkemesinde bakılamaz.
Bu nitelikteki haklar bu kimin hükmü olmadıkça tapulamaca gözönüne alınamaz.
(766 s. Tapulama K. m. 47)
Taraflar arasında tapulama tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin kanuni süresinde olduğu anlaşıldı, tetkik raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
Tapulama sırasında 17 parsel sayılı 16550 m2 yüzölçümündeki taşınmaz vergi kaydına ve satışa, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak İsmail adına tesbit edilmiştir. Tapulama komisyonunca itirazı reddedilen Mustafa bu taşınmazın ortak miras bırakanları Hatice'den geldiğini tapuda kayıtlı olduğunu, miras payının adına tescili gerektiğini ileri sürmüş, dava açmıştır. Mahkeme. ce davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
25.1.1931 tarihli 68 sayılı tapu kaydı ölünceye kadar bakma akdine dayanılarak ve rücu şartıyla Raziye'nin temlikinden tarafların anneleri ve miras bırakanları olan Boduroğlu Mehmet kerimesi Hatice adına oluşturulmuştur. Bu tapu kaydının dava konusu taşınmaza ait olduğu yönünde uyuşmazlık bulunmadığı gibi, taşınmazın tapu kaydının ve davalının dayandığı 17.10.1946 tarihli satış senedinin kapsamı içinde kaldığı mahkemece yapılan keşif ve uygulama ile de saptanmıştır. davalı kayıt maliki Hatice'nin 1943 tarihinde ölümü ile rücu şartının temlik eden Raziye yararına gerçekleştiğini, onun da taşınmazı 1946 tarihinde kendisine haricen sattığını ve satıcısının 1947 tarihinde öldüğünü, taşınmazda zilyet bulunduğunu ileri sürmüştür. Bu savunmaya göre davalının hakkı, yenilik doğurucu [ıhdası] nitelikte olup, genel mahkemeden rucu şartının satıcısı Raziye yararına gerçekleştiğinden ötürü kaydın iptali ile Raziye adına tescilini öngören, hükümle meydana gelecektir. Bu nitelikteki haklar hakimin hükmü olmadıkça tapulamaca nazara alınamaz. Öte yandan, Hatice mirasçılanı olan taraflar arasında kazandırıcı zamanaşımı hükümleri uygulanmayacağı için davalının taşınmaz üzerindeki zilyetliği kendisine iktisap sağlamaz. O halde, bu durumda mahkemece Tapulama Kanununun 47. maddesi hükmü uyarınca kayıt maliki Hatice'nin mirascılan ile pay oranları belirlenmek ve hüküm yerinde adları ile pay oranları belirtilerek taşınmazın onlar adına tesciline karar vermek gerekirken bu yönlerden yanılgıya düşülerek yazılı biçimde hüküm kurulmuş olması isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 766 sayılı Tapulama Kanununun 73. maddesine harç alınmamasına, 18.2.1985 gününde oybirliğiyle karar verildi.