 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
7. Ceza Dairesi
E: 1984/5911
K: 1984/6229
T: 15.11.1984
DAVA : 1567 sayılı Yasaya aykırı davranıştan sanık Tahir hakkında yapılan duruşma sonunda; kamu davasının Tck.nun 97. maddesi gereğince ortadan kaldırılmasına dair (Trabzon 1. Asliye Ceza Mahkemesi)'nden verilen 17.7.1984 tarihli hükmün Yargıtay'ca incelenmesi müdahil vekili tarafından süresinde istenilerek depo parası ile şartı yerine getirilen dava evrakı C. Başsavcılığı'nın bozma isteyen 24.10.1984 tarihli tebliğnamesiyle daireye verilmekle; dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : 1567 sayılı Yasa; 1. maddesiyle "kambiyo, nukut, esham ve tahvilat alım ve satımını ve bunlarla ilgili kıymetli madenler ve kıymetli taşlarla bunlardan mamul veya bunların muhtevi her nev'i işe ve kıymetlerin ve ticari senetlerle tediyeyi temine yarayan her türlü vasıta ve vesikaların memleketten ihracı veya memlekete ithalinin tanzim ve tahdidine ve Türk Parasının kıymetinin korunması zımmında karşılar ittihazı" hususunda Bakanlar Kuruluna görev verip yetkili kılarken Türk Parasının kıymetinin korunmasını amaçlamıştır.
Bu husus, 30 sayılı kararın 1. maddesesinde da amaç belirtilmek suretiyle tayit ve kabul edilmiştir. Çerçevesi çizilen bu amaç ve yetki içerisinde Bakanlar Kuruluna genel veya özel affa muncer olabilecek bir karar alma yetkisinin de verildiğine dair bir hüküm bulunmamaktadır.
Diğer taraftan, TCK.nun 2. maddesi bir yasanın değiştirilmesi veya kaldırılması esasına göre düzenlenmiştir. Bakanlar Kurulu kararları kanun olmadığına göre bu madde içerisinde mütalaa etmeye olanak yoktur.
1567 sayılı Yasaya aykırılık suç kanundan doğmaktadır. Bu itibarla işlenmiş bulunan bir suça ait suçluluğu ancak bir yasa ortadan kaldırabilir. 30 sayılı Kararın geçici 1/2. maddesi belli bir tarih tesbit ederek öngördüğü koşular içindeki fiillere ait takibatları durdurup geri aldığını hükme bağlarken işlenmiş suçu ve suçluluğu da ortadan kaldırmıştır, şeklinde kabul etmek herhalde mümkün değildir. Böyle bir düşünce mezkür maddenin af mahiyetinde olduğunu kabule götürür.
Bir Af Kanunu çıkarmak, Anayasanın 87. maddesine göre TBMM.'ne 104. maddesine nazaran da bazı hallerde Cumhurbaşkanına verilmiş bir yetki olduğuna göre, Bakanlar Kurulu'nun da böyle bir yetkisinin bulunduğunu ileri sürmek herhalde kanuni olmayacaktır.
Yüksek Ceza Genel Kurulu da 1.10.1984 tarih ve 1983/424 esas, 1984/290 sayılı kararı ile 30 sayılı Kararın 1/2. maddesinde yer alan hükmün af mahiyetinde olmadığına içtihat etmiştir.
Şu hale nazaran;
Yasanın 1. maddesinde işaret edilen amaç ve yetki, TCK.nun 2. maddesi ile Anayasanın 87. ve 104. maddeleri dikkate alındığında, mezkür kararın geçici 1. maddesinde öngörülen halin, bir af kanunu mahiyetinde olduğunu kabul etmenin mümkün bulunmadığı dikkate alınmadan,
SONUÇ : Yazılı şekilde hüküm kurulması yasaya aykırı, müdahil vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu nedenle BOZULMASINA, depo parasının geri verilmesine, 15.11.1984 günü oybirliğiyle karar verildi.