 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1984/3729
K: 1984/5731
T: 08.05.1984
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü :
KARAR : Dava, konut ihtiyacı nedeniyle kiralananın boşaltılmasına ilişkindir. Mahkemece, davalının diplomatik bağışlılık ve ayrıcalıktan yararlandığı, bu durumda aleyhinde açılan davanın rüyetine imkan bulunmadığından bahisle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, kiralananın konut olarak ihtiyacı olduğundan bahisle işbu davayı açmıştır. Davalı cevap dilekçesinde, İtalyan Kültür Ateşesi olduğunu, Türkiye Cumhuriyetinin de taraf olduğu Viyana Antlaşmasına göre, diplomatik statüsü sebebiyle cevap vermeyeceğini ve davayı kabul etmediğini bildirmiştir.
22 Kasım 1982 tarihinde yürürlüğe giren 2675 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 33. maddesinde, yabancı devlet'e özel hukuk ilişkilerinden doğan hukuki uyuşmazlıklarda yargı muafiyeti tanınmayacağı hükme bağlanmıştır. Bu hüküm, diplomatik temsilcileri de kapsamaktadır.
Diplomatik ilişkiler hakkında Viyana Sözleşmesine Türkiye Cumhuriyeti taraf değildir. Ancak, sözleşme hükümleri devletler umumi hukuku prensip ve teamüllerine uygun olması bakımından fiilen uygulanmaktadır. Anılan sözleşmenin önsözünde vurgulandığı gibi, ayrıcalık ve bağışıkların amacı fertleri yararlandırmak olmayıp, devletleri temsil eden diplomatik misyonların görevlerini etkin bir şekilde yapmalarını sağlamaktır. Burada önemli olan diplomatik temsilcilerin çıkarları değil, temsil ettikleri devletin çıkarıdır. Oysa, diplomatik temsilcilerin tamamen özel hukuk alanına giren faaliyetlerinden devletin çıkarı söz konusu olmadığından, diplomatik temsilcilerin yargı muafiyetinin resmi görevlerinin yerine getirilmesi ile ilgili işlemlerle sınırlandırılması gereklidir.
Olayımızda taraflar arasındaki hukuki uyuşmazlık kira bağıtından doğmuştur. 2675 sayılı Kanunun 33. maddesi hükmü uyarınca davalı yargı muafiyetinden yararlanamayacağından, davanın esası incelenerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi yolsuzdur.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 8.5.1984 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.