 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1984/12572
K: 1985/1669
T: 18.02.1985
DAVA : Mahalli Mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı Şuf'a davasına dair karar Davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, şuf'alı payın iptaliyle Davacı şirket adına tescili isteminden ibarettir. Mahkemece, evvelce açılan davanın müracaata bırakılarak bir yıl içinde yenilenmediğinden davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, son dava tarihine göre de hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahisle red kararı verilmiş, hüküm Davacı Vekili tarafından temyiz olunmuştur.
Davacı Vekili, 21.2.1978 tarihli dilekçeyle, ifrazen 2662 ve 2663 parsel numaralarını alan taşınmazda pay sahibi olan (Z.) ve (Ü.K.)'in 2)/14 paylarını davalıya sattıklarını, satışı 20.2.1978 tarihinde öğrendiklerini ve süresinde dava açtıklarını belirterek, şuf'alı payın iptaliyle adlarına tescilini istemiş ancak; 15.6.1978 tarihli oturumda davayı takip etmiyerek müracata bırakmış, 2.7.1979 tarihli kararla da bir yıl içinde dava taraflarca yenilenmediğinden H.U.M.K. nun 409/V Maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karra verilmiştir. davacı Vekili bu defa, 11.10.1982 tarihli dilekçeyle tekrar harcını vermek suretiyle müstakil bir dava açmış, evvelce açılan davadaki iddialarını tekrar etmiş, mahkemece de, önceki davanın müracaata bırakılmış olduğu, yeni dava tarihine göre zamanaşımı süresinin dolmuş bulunduğu gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
HUMK.'nnu 1711 Sayılı Yasa ile değiştirilen 409. maddesinin V. fıkrasında işlemden kaldırıldığı günden başlıyarak bir yıl içinde yenilenmeyen davaların açılmamış sayılmasına karar verileceği belirtilmiş, son fıkra ile lik yenilemeden sonra üç defadan fazla takipsiz bırakılan dava içinde de bu kuralın uygulanacağı öngörülmüştür. Davanın açılmamış sayılması ile davacı davasından feragat etmiş olmaz, sadece davasını takipten vazgeçmiş ve terk etmiş sayılır. Açılmamış sayılan davanın yeniden harç ödenmek suretiyle tekrar açılması mümkündür. Şuf'a davasını özelliği nedeniyle belirtilen biçimde açılmamış sayılması, bir ay içinde kallanılmış hak üzerinde etkili olamaz. Şuf'a hakkının kullanılabilmesi için istek açıklamasının muhatabın kudret, egemenlik alanına girecek biçimde yöneltilmesi, ulaşması yeterlidir. Bu hakkın süresinde kullanılmasından sonra, davacı mahkemeye başvurmak zorunda kalırsa, davanın bir ay içinde açılmamış olmasının hiç bir önemi yoktur. Çünkü, hakkın kullanılması ile bütün hukuki sonuçlar meydana gelmiş bulunmaktadır. Bu nedenle, şuf'a hakkı sahibi bir ay içinde istek açıklamasını alıcıya ulaştırıp hakkını kulanmışsa, önceki davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi M.K. nun 658. Meddesinde belirtilen 10 yıllık süre içinde yeni bir davanın açılmasına engel değildir.
Olayda, davalılar vekili bir aylık hak düşürücü sürenin geçirildiği savunmasında bulunmuş, bu hususta tanıklarını dinletmiş, 1.11.1983 günlü dilekçesinde de delileri topladıktan sonra Davacının satışa ıttıla tarihinin 20.2.1978 olmayıp, 11.1.1978 olduğu hususunda yemin teklif edeceğini belirtmiştir. Bu itibarla, ilkk davanın bir aylık hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığının, savunma ve mevcut deliller nazara alınarak takdiri ve davanın süresinde açıldığı kabul edilirse Davacı tarafından şuf'a bedelinin de yatırıldığı gözönünde tutulup bir karar ittihazı gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA 18.2.1985 tarihinde Oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Davacı 11.1.1978 tarihinde yapılan pay satışını 20.2.1978 öğrendiğinde bahisle 21.2.1978 tarihli dava dilekçesiyle şuf'a hakkının tanınmasını istemiş ve bu dava 15.6.1978 tarihinde işlemden kaldırılmış,2.7.1979 tarihinde bu davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.Bu dava 11.10.1982 de yeniden açılmıştır.
Davalı ilk defa görüldüğü sırada hak düşürücü sürenin geçirildiğini ve açılan şuf'a davasının süresinde olmadığını savunmuştur.İşlemden kaldırılmış olan dava bir yıl süre ile derdest kalmakta devam ettiğinden dava açılmasıyla meydana gelen sonuçlar da temadi eder ve hak düşürücü sürenin korunmuş olması sonucu da devem eder.Zamanaşımındakinim aksine hak düşürücü sürenin söz konusu olmadığından davanın dosyanın işlemden kaldırılması tarihinden itibaren davacı tarafından hak düşürücü süre içerisinde yenilenmesi şart değildir.Davacı dosyanın işlemden kaldırılmasını tarihinden itibaren bir yıl içinde şuf'a davasını yenileyebilir.Ancak daha sonra davanın açılmamış sayılmasına karar verilince davanın açılması ile meydana gelmiş olan hak düşürücü sürenin korunmuş olması sonucu da hükümsüz hale gelir.(Prof. Baki Kuru,Hukuk Muhakemeleri Usulü,1982.Cilt 2,Sayfa 2933 sonu) Diğer deyişle bir defa açılarak korunan şuf'a süresi davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinden sonra yeniden kullanılamaz.Aksinin kabulü H.U.M.K. nun 409 uncu maddesi hükmü ile getirilen davanın açılmamış sayılmasının amacına aykırı düşer.Bu nedenle ekseriyetin bozma kararına karşı olduğumdan hükmün ONAMASI oyundayım.