 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1984/11727
K: 1985/1676
T: 18.02.1985
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan ortaklığın giderilmesi davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla; dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, bir parça taşınmaz mal ortaklığının satış suretiyle giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istem gibi karar verilmiş ve hüküm davalı vekili tarafından temyiz olunmuştur.
Davacı vekili, tarafların murisinden intikal eden 1149 ada 14 parseldeki taşınmazın, taraflar arasında yapılan taksim sözleşmesiyle 2/10 payı davalıya, 8/10 payı davacıya ait olmak üzere müşterek bırakıldığını, bu müşterekliğin devamını zaruri kılan bir hal bulunmadığını iddia ederek satış yoluyla ortaklığın giderilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili ise uyuşmazlığın 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin 1981/829 esas sayılı davasıyla halledildiğini, taraflar arasında yapılan 15.10.1982 tarihli sözleşme ile davacının önce açtığı ortaklığın giderilmesi davasından feragat ettiğini ve taşınmazın yeni pay oranları belirtilerek taksime tabi tutulduğunu, orada taşınmaz üzerindeki binanın dairelerinin kimlere ait olacağının belirlendiğini, sözleşmenin 8. maddesiyle de bu yönde işlem ve tasarruf imkanı verir şekilde taraflara yükümlülük verildiğini, ruhsatsız kat yönünden 2805 sayılı Kanun çerçevesinde gerekli başvurunun yapıldığını, sonuçta kat mülkiyetine geçişin mümkün olacağını savunarak davanın reddini savunmuştur.
Şimdiki davacı tarafından 16.12.1981'de açılan ve ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmek suretiyle sonuçlanıp, kesinleşen kararın infazı istenmediğine, taraflar o hükmün kesinleşmesinden sonra 15.10.1982 tarihinde yeni paylar belirleyerek bir anlaşma yapıp paylılığın devamını kararlaştırdıklarına göre kesin hükmün varlığından söz edilemez, davalı vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazı yerinde değildir.
Ortak taşınmazı da içeren 15.10.1982 tarihli taksim sözleşmesini tamamlayan "karşılıklı özel anlaşma" başlıklı ve yine 15.10.1982 tarihinde yapılan sözleşmenin 16. maddesinde dava konusu taşınmazdaki taraf paylarının binanın hangi bağımsız bölümleri karşılığı olduğu açıkça belirtilmiştir. Bu arada ruhsatsız olan iki dairenin de davacıya ait olacağı yazılıdır. Sözleşmenin 8. maddesi bu bağımsız bölüm esasına göre satış veya intikal için tarafların karşılıklı olarak mükellefiyetler yüklendiklerini göstermektedir. Bu anlaşma esasları, davalının kat mülkiyeti tesisi suretiyle taksimin mümkün olduğu savunması nazara alınarak bu yolda inceleme yapılması zorunludur. Bu bakımdan taşınmaz üzerindeki binanın ruhsatsız kat ve daireleri için 2805 sayılı Kanuna göre tarafların bir başvuruları olup olmadığı belediyeden sorulmak, başvuru varsa sonucu beklenmek mahallinde keşif yapılıp kat mülkiyeti kurulması suretiyle taksim ciheti incelenmeli, gerekli belgeler de taraflardan istenerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Bu hususlardan zuhul olunarak taşınmazın taksiminin kabil olmadığının kabulüyle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ : Hükmün açıklanan sebeplerle BOZULMASINA 18.2.1985 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.