 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
6. Ceza Dairesi
E: 1984/5910
K: 1984/8413
T: 23.11.1984
DAVA : Hırsızlıktan sanık Mahmut hakkında yapılan duruşma sonunda TCK.nun 491/ilk, 522, 59, 525; 6085 sayılı Kanunun 60/E; 647 sayılı Kanunun 6. maddelerine tevfikan 1 ay 20 gün hapsine, bu kadar genel güvenlik gözetimi altında bulundurulmasına, cezasının ertelenmesine ve şoför ehliyetnamesinin 1 ay müddetle geri alınmasına dair, (Bozkur Sulh Ceza Mahkemesi)'nden verilen 20.6.1983 tarihli hükmün temyizen tetkiki o yer ve üst Seydişehir C. Savcıları tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığı Yüksek Makamından bozma isteyen 10.10.1984 tarihli tebliğname ile 15.10.1984 gününde daireye gönderilmekle okunarak, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : 1 - Oluşa ve delillere göre, sanığın olay günü Suğla Gölü kenarındaki Hazineye ait araziden kum alıp götürdüğü anlaşılmaktadır.
6785 sayılı İmar Kanununa 1605 sayılı Yasa ile eklenen ek 7 ve 8. maddelerine nazaran Resmi Gazete'nin 18 Ocak 1978 gün 15122 sayılı nüshasında yayınlanan Yönetmeliğin 1.07 maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre kıyılarda, kıyıyı değiştirecek ölçekte kazı yapılmasına, kum çakıl, yosun ve saz ve saire çekilmesine izin verilmez aynı Yönetmeliğin 13.01 maddesinde ise İmar Kanununda ve Yönetmelikte yazılı yasaklara uymayanlar hakkında TCK.nun 526. maddesi ile İmar Kanununda belirlenmiş cezalar verilmek üzere kovuşturma yapılır hükmü yer almıştır.
Açıklanan bu durumu göre;
Olay yerinin sözü edilen yönetmeliğin 1.05 maddesindeki tanıma uygun biçimde kıyı niteliğini taşıyıp taşımadığının ve sanığın çektiği kumun kıyıyı değiştirecek ölçeğe ulaşıp ulaşmadığının araştırılması, bu unsurların varlığının anlaşılması halinde, eylemin Yönetmeliğin 13.01 maddesinin delaletiyle TCK.nun 526. maddesine, aksi halde Taşocakları Nizamnamesine uyan suçu oluşturacağının düşünülmemesi, yasaya aykırı ise de her iki halde de suç tarihine göre zamanaşımının tahakkuk etmiş ve bu nedenle kamu davasının ortadan kaldırılması gerekmiş bulunması,
2 - Kabul bakımından:
a) 10.5.1982 tarihli sair kararı ile tercüman Hulusi'ye verilen 1500 lira ücretin yargılama giderlerine dahil edilmemesi,
b) Ehliyetnamesinin daimi yerine geçici olarak geri alınmasına karar verilmesi,
SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş üst ve yerel C. Savcılarının temyiz itirazları ile tebliğnamedeki düşünce bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma uygulamaya ilişkin olup yeniden duruşma yapılmasını gerektirmediğinden CMUK.nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak zamanaşımı nedeniyle kamu davasının ortadan kaldırılmasına, 23.11.1984 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.