 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
5. Hukuk Dairesi
E: 1984/944
K: 1984/1430
T: 20.02.1984
DAVA : Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atmadan doğan tazminatın ödenmesi davasının reddine dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün onanması hakkında daireden çıkan kararı kapsayan 9.12.1983 gün ve 10714/10662 sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından süresi içinde verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü
KARAR : Davacı vekili tarafından verilen 19.11.1979 günlü dilekçe ile, mülkiyeti müvekkiline ait 3356 ada, 1 parsel sayılı taşınmazın 2950 m2 kesimine davalı tarafından kamulaştırmasız el atıldığından ve taşınmazın metrekare değeri en az 1000 lira ise de fazlaya ait hakları saklı kalmak üzere şimdilik metrekaresi 500 liradan 1.475.000 liranın dava gününden faizi ile tahsili istenmiştir. Yapılın keşifte, bilirkişilerce, işgal edilen taşınmazın 2911 m2 yüzölçümünde olduğu ve metrekare değerinin 600 lira bulunduğu saptanmıştır. Mahkemece istekle bağlı kalınarak 2911 m2 sinin 500 liradan karşılığı 1.455.500 liranın alınmasına ve fazla istemin reddine ilişkin karar Yargıtay'ca davacının tapudaki payının 5670/7320 olduğu dikkate alınmadan hüküm tesisinin doğru olmadığı nedeniyle bozulmuş ve uyulan bozma dairesinde paya düşen 1.127.415 liranın alınmasına, fazla istemin reddine karar verilmiştir.
Bu dosyada ise davacı vekili, önceki kararda m2'ye ödenen 500 lira ile bilirkişilerce saptanan 600 lira arasındaki fark tutarı 225.483 lira alacağı istemektedir.
Hukukumuzda kısmi dava açılmasını engelleyen bir hüküm mevcut değildir. Bu bakımdan alacaklı alacağının tümü hakkında dava hususunda korunmaya değer bir yararı bulundukça, alacağının kalan bölümünü zamanaşımı süresi içinde sonradan açacağı kısmi davalarla isteyebilir. Somut olayda gerçekleşen maddi olgular karşısında davacının kısmi dava hakkını kötüye kullanmadığı, aksine bu şekilde davranmasında hukuki yararı bulunduğu anlaşılmaktadır. Kısmi dava açılmasının, tazminat hukuku kurallarını ihlal edici bir yönü de bulunmamaktadır. Mahkemenin fazla istemin reddine dair kararı, saklı tutulan hakka ilişkin olmayıp, tüm paylarını kendisine ait bulunduğu iddiası ile el atılan bölümün dava dilekçesinde fazla gösterilen yüzölçümüne aittir.
SONUÇ : Açıklanan gerekçelerle dairenin 9.12.1983 gün ve 10714/10662 sayılı onama kararının kaldırılarak mahkeme hükmünün yazılı nedenlerle H.U.M.K.'nun 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA, 20.2.1984 gününde oybirliği ile karar verildi.