 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
5. Ceza Dairesi
E: 1984/4288
K: 1984/4927
T: 20.12.1984
DAVA : 1963 doğumlu Armin'i rızasiyle yanında alıkoymaktan ve müteselsil şekilde manevi cebirle ırzına geçmekten sanık Durmuş'un yapılan yargılaması sonunda TCK.nun 414/1, 80, 430/2, 59 ve 647 sayılı Kanunun 4. maddeleri gereğince 4 sene 10 ay 10 gün ağır hapis, 3.000 lira ağır para cezasıyle mahkumiyetine ve hakkında 31. maddenin tatbikine dair 3. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 25.5.1983 gün ve 1981/153 Esas, 1983/110 Karar sayılı hükmün süresi içinde duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş ve şartı yerine getirilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle dava evrakı incelenerek, aşağıda yazılı karar ittihaz olundu:
KARAR : Nüfus yazım örneğine göre, sanığın Pelüz olan baba adının Pefüz ve Okav olan soyadının Okan olarak yazılması, yerel mahkemece düzeltilmesi olanağı bulunan maddi hata kabul edilmiştir.
Sanığın kaçırıp alıkoymak suçundan ötürü hakkında uygulanan TCK.nun 430/2. maddesindeki cezanın yukarı sınırına ve 21.1.1976 olan suç tarihine göre, anılan yasanın 102/2. ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık dava genel zamanaşımının incelemenin yapıldığı güne kadar gerçekleştiği anlaşıldıktan sanığın temyizi bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün CMUK.nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı yasanın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının zamanaşımı dolayısiyle tebliğname doğrultusunda ORTADAN KALDIRILMASINA,
Irza geçmek suçundan verilen hükme ilişkin temyize gelince;
Sanığın mağdurenin kızlığını bozduğu, iddiayı doğrulayan 21.10.1976 günlü rapor içeriği ve sanığın duruşmadaki açık ikrarı ile anlaşıldığı halde TCK.nun 418/2. maddesinin uygulanmaması karşı temyiz olmadığından bozma sebebi sayılmamıştır.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanan kanıtlara, hükmün dayandığı gerekçe ve takdire göre, suçun sübutuna ait itirazların reddine,
Ancak;
Adli Tıp İhtisas Kurullarının 2659 sayılı Yasanın 7/d ve 23/B maddeleri uyarınca en az 4 üyenin katılmasıyla oluşması zorunlu olup, suç niteliğinin belirlenmesinde temel alınan 4. İhtisas Kurulu başlıklı 17.11.1982 gün ve 21772/1792 sayılı raporun yasada öngörülenden az sayıda üyenin katılmasıyla düzenlendiği gözetilmeden geçerli sayılması,
Yasaya aykırı ve sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan hükmün tebliğname gibi BOZULMASINA, 20.12.1984 gününde oybirliğiyle karar verildi.