 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1984/8053
K: 1984/9135
T: 10.12.1984
DAVA : Dava, haksız eylemden doğma tazminat isteği olup husumet davalıya aile reisi olmaklığı nedeniyle yöneltilmiştir. Davalının henüz ergin olmayan oğlu (C.Ö.)'ın yaktığı ateş Devlet ormanına sirayet ederek zarara sebebiyet vermiştir. (C.Ö.) hakkında orman yangınına sebebiyet vermek suçundan kamu davası açılmış, ancak olay gününde 11 yaşını bitirip 15 yaşından küçük olmakla beraber farik ve mümeyyiz bulunmadığı anlaşılmakla, hakkında ceza tertibine mahal olmadığına, fakat ve mümeyyiz bulunmadığı anlaşılmakla, hakkında ceza tertibine mahal olmadığına, fakat suça tertip edilen ceza bir yıldan fazla olduğundan TCK.nun 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca aynı Kanunun 53. maddesinin 2. fıkrası gereğince istirdadı kabil tedbirlerden olmak ve 18 yaşını geçmeyecek müddetle mukayyet bulunmak üzere takayyüt ve nezaretinde teseyyüp ve ihmal ile bir cürüm işlemesine meydan verdiği takdirde 200 liraya kadar cezayı nakti alınmak kaydı ve ihtarı ile babası davalıya teslimine müdahil idarenin tazminat hususunda ilgili mahkemeye dava açmakta muhtariyetine karar verilmiştir. Sözü edilen kararın kesinleşmesinden sonra bu tazminat davası açılmış ve sonuçta ceza mahkemesinde tanıkların görgüye dayanan bilgileri olmadığı halde sanığın fiili sübut bulmuşcasına karar verilmiş olduğu benimsenip yangına sebebiyet verenin (C) olmadığından söz edilerek davanın reddine karar verilmiştir.
Ceza Muhakemeleri Usulü kanununun 148. maddesi hükmüne göre, C.Savcısı ceza takibini istilzam edebilecek hususlarda kafi emareler teşkil edecek vakıalar mevcut ise, kamu davacı açmakla mükelleftir. Davaya konu olan olayda da (C.Ö)'ın orman yangınına sebebiyet verdiğine dair kafi emare görülmekle ve eylem ceza takibini istilzam edebilecek hususlardan bulunmakla farik ve mümeyyiz olmadığına dair tabip raporu alınmış olmasına rağmen sanık hakkında kamu davası açılmıştır. Gerçekten sanığın 11 yaşını bitirip 15 yaşından küçük olması halinde kendisi farik ve mümeyyiz olmasa bile kamu davacı açılmasında zorunluk vardır. Kamu davasına bakan ceza hakimi ise topladığı delillere göre sanığın kendisine isnat olunan fiili işlediği sonucuna varmış, ancak farik ve mümeyyiz olmadığını gözetip TCK.nun 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca hakkında ceza tertibine mahal olmadığına karar vermiştir. Şayet hukuk hakiminin benimsediği gibi (C.)'in yangına sebebiyet vermediği sonucuna varmış olsaydı ittihaz edeceği karar herhalde beraate dair olacaktı. Dava açılmaksızın ana veya babasına teslimi emredilecek farik ve mümeyyiz olmayan çocuklar, fiili işlediği zaman 11 yaşını bitirmemiş olanlardır. Gerçekten TCK.nun 53. maddesinin 1. fıkrası hükmüne göre bu gibiler hakkında takibat bile yapılamaz.
O halde ortada failin üzerine atılan eylemi işlediğine dair kesinleşmiş bir mahkeme kararı vardır. Bu karar HMUK.nun 295. maddesinin hükmünce davalı için de kesin delil teşkil eder. Bu nedenle hukuk mahkemesinde de yangına sebebiyet verenin (C.Ö.) olduğunun kabulü gerekirken aksinin benimsenerek davanın reddine karar verilmiş bulunması usul ve yasaya aykırıdır.