 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1984/1854
K: 1984/3248
T: 02.04.1984
DAVA : Taraflar arasındaki iptal ve tesbit davası nedeniyle yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davacının diğer talebinin reddiyle davalı (T.E.)'ın Türkiye Çimento Sanayii Yönetim Kurulu Üyeliğine işçi üye olarak seçildiğine dair olan işlemin iptaline ilişkin hükmün süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine gereği konuşuldu:
KARAR : Dava, davalı sendika tarafından Türkiye Çimento Sanayii A.Ş. yönetim kuruluna seçilen işçi temsilcisinin seçiminin iptaline ilişkindir. Bu durumda uyuşmazlık sonradan yürürlüğe giren 2821 sayılı kanunun 33/2. maddesinden kaynaklanmaktadır.
Gerçekten hükmün verilmesinden sonra 7.5.1983 tarihinde yürürlüğe giren 2821 sayılı Sendikalar Kanununun sendika ve konfederasyonların sosyal faaliyetleri başlıklı 33. maddesinin ikinci bendinde kanun ve uluslararası anlaşma hükümlerine göre toplanan kurullara temsilci göndermek genel yetkilerin dışında ayrı bir faaliyet alanı olarak belirlenmiştir. İşte bu özel nitelikteki yetkinin yasa ve tüzük hükümlerine uygun olarak kullanılıp kullanılmadığı hususu davanın konusunu ve uyuşmazlığın esasını oluşturmaktadır. Diğer taraftan aynı kanunun 63/2. maddesinde bu kanunun uygulanmasından doğan bütün uyuşmazlıkların iş davalarına bakmakla görevli mahkemelerde çözümleneceği hükme bağlanmıştır.
Bilindiği gibi görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her döneminde mahkemelerce görevli olup olmadığı, re'sen incelenir Prof. Dr. Baki Kuru - Hukuk Muhakemeleri Usulü 4. Baskı 1979-Cilt I, Sayfa 216. Görev kurallarının kamu düzenine ilişkin olmasının bir başka sonucu da görev konusunda taraflar için bir müktesep hakkın doğmayacağı ilkesidir. Nitekim 4.2.1959 tarihli ve 13/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında bu ilke çok açık ve kesin bir biçimde vurgulanmıştır. Bu nedenlerledir ki sonradan çıkan bir kanunla kabul edilen görev kuralı geçmişe etkili bir biçimde uygulanır ve davanın açıldığı andaki kurallara göre görevli olan mahkeme yeni bir kanunla görevsiz hale gelmiş ise görevsizlik kararı verilmesi zorunlu olur.
Bu durumda kararın 2821 sayılı kanunun 63/2. maddesine göre mahkemenin görevsiz bulunması nedeniyle bozulması gerekmektedir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA 2.4.1984 gününde oybirliğiyle karar verildi.