 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1984/1034
K: 1984/1362
T: 20.02.1984
DAVA : Taraflar arasındaki trafik kazasından doğma maddi tazminat davası nedeniyle yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine ilişkin hükmün süresi içinde davacılar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine gereği konuşuldu:
KARAR : Davacı, davalının Ankara Elektrik, Gaz ve Otobüs İşletmesine ait aracı kullanırken desteklerinin ölümüne neden olduğunu ileri sürerek davada saklı tutulan 466.976 liranın tahsilini istemiştir. Mahkeme, davalının kamu kurumunda çalışan kamu görevlisi olması nedeniyle sorumluluğunun idareye kanalize edildiğini Anayasa madde 129/5 kabul ederek davanın reddine karar vermiştir.
Anayasamızın 129/5. maddesinde: Kamu hizmetinin görülmesi sırasında kişilerin gördüğü zararlardan birlikte sorumlu olanlardan idare-kamu görevlisi kamu görevlisinin sorumluluğunun idareye rücu hakkı saklı kanalize edileceği kabul edilmiştir. 657 sayılı kanunun 13. maddesine paralel olarak getirilen bu emredici kural, idarenin kamu hukuku gereğince sorumlu olduğu hallerde ve memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken doğan zararlarda söz konusudur. Bir özel hukuk ilişkisi yaratılan veya özel hukuk düzenlemesinin bulunduğu ve sorumluluğun da bundan kaynaklandığı durumlarda Anayasa'nın 129/5. maddesinin uygulama alanı yoktur. çünkü bu gibi durumlarda sorumluluğun kaynağı, memur ve kamu görevlisinin kamu hukukundan aldığı yetkinin kullanılması değildir. Kamu hukukundan alınan yetkinin kullanılması halinde dahi yasa bir özel hukuk ilişkisi oluşturmuşsa M. Kanun, m. 917 gibi durum yine değişmeyecektir.
Davaya konu olan olay, bir trafik kazasından kaynaklanmıştır. Bilindiği gibi 6085 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 50. maddesine göre araç işleticisinin sorumluluğunu düzenlerken, gerçek ve tüzel kişilerle kamu tüzelkişileri arasında bir ayırım yapmamıştır. Bu nedenle araç işleticisinin bir kamu kurumu olması halinde de sorumluluk 50. maddeye göre tayin edilecektir. O halde olayımızda sorumluluğun kaynağı özel hukuk alanına giren bir durum ve ilişkiden meydana geldiğine ve kamu görevlisi olan davalının kamu hukukundan doğan yetkisini kullanması söz konusu olmadığına göre, Anayasa'nın 129/5. maddesinin uygulama olanağı yoktur. Mahkemenin bu özel durumları incelemeden hüküm kurması usul ve yasaya aykırıdır. Kaldıki bu gibi durumlarda idare aleyhine açılan davalara dahi adli mahkemelerde bakılmaktadır.
Mahkemece yapılacak iş icin esasını inceleyerek sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davacılar yararına BOZULMASINA 20.2.1984 gününde oybirliğiyle karar verildi.