 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E: 1984/1408
K: 1984/1635
T: 21.02.1984
DAVA : Hasan ile Elif arasındaki boşanma davasının bozmaya uyularak yapılan muhakemesi sonunda; tarafların boşanmalarına dair verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Zina eylemi, hem özel (MK. 129) hem de genel (MK. 134) boşanma sebebi teşkil eder. Böyle bir durum karşısında kalan eş, dilerse bu sebeblerin ikisine, dilerse, birisine dayanarak boşanma davası açabilir. Davacı, dava dilekçesinde, davalının 1978 yılında başka bir erkekle cinsel ilişki kurup çocuk bile düşürdüğünü beyanla; hem zina, hem de geçimsizlik bebebiyle boşanma kararı verilmesini istemiştir.
Toplanan delillerden, davacı kadının, kocası yurt dışında iken, Hasan adındaki kişi ile cinsel ilişki kurduğu gerçekleşmiştir. Dosyaya göre, davacı olayı öğrenmiş ve fakat altı aylık hak düşürücü süre (MK. 129) geçtikten çok sonra dava açmıştır. Şu durumda, davanın zina sebebine dayanan bölümünün reddi zorunludur. Bu yönün gözetilmemiş olması yanlıştır.
Her ne kadar zina eylemi başlı başına şiddetli geçimsizliğin delili sayılabilir ise de, olayda kadının eylemini duyan kocanın pek uzun süre onunla ortak hayatı devam ettirmesi karşısında artık boşanma davası açamaz. Davacının babasının ifadesine göre, kadının babasındaki alacağını tahsil etmek amacı ile kocanın boşanma davasını ileriye bırakması şeklindeki hareket tarzı da kadının gerçekleşen sadakatsızlığının, geçimsizliğe yol açmadığının tam bir belirtisidir. Çünkü koca bu davranışı ile, kadının sadakatsızlığı yüzünden aile birliğinin temeli sarsıntıya uğramadığını, müşterek hayatın devam edebelir olduğunu kabul etmiş sayılır. O halde davacının, genel boşanma sebebine (geçimsizliğe) dayanarak açtığı davanın da reddi gerekir.
Yukarıda yazılı gerekçeler ve olayların akışı karşısında, zinaya dayalı boşanma davasının hak düşürücü süre geçirildiği için, geçimsizliğe dayanan boşanma davasının ise, aile birliğinin temelli sarsıntıya uğramamış olması, ortak hayatın çekilmez hale gelmemiş bulunmaması sebebiyle reddi gerekir. Buna rağmen ve açıklanan yönler gözetilmeden boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen kararın gösterilen sebeble BOZULMASINA, 21.2.1984 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.