 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 1984/6571
K: 1984/7318
T: 18.06.1984
DAVA : Taraflar arasında görülen davada; davacı vekili, müvekkilinin kayden maliki olduğu dava konusu 99,178 ve 179 parsel sayılı taşınmazların bağlayıcı niteliği olmayan usulsüz izale-i şuyu satışına dayanılarak davalıya devir ve temlik edildiğinden bahisle iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, süresinde davalı tarafından temyiz edilmekle; dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü :
KARAR : Davacı, dava konusu taşınmazlardaki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine ilişkin ilamın kesinleşmesinden sonra ve satışın yapılmasından önce bu taşınmazlarda kayden pay iktisap eden kişi durumunda bulunmasına karşın, satış memurluğunca kendisi haberdar edilmeksizin taşınmazların düşük bir bedelle satıldığını, böylece menfaatlerinin haleldar olduğunu ileri sürerek, satış işleminin ve bu işleme dayanılarak davalı adına oluşturulan tapu kayıtlarının iptalini istemiştir.
Ortaklığın giderilmesi ilamının infazı için satış memurluğunca yapılan ihale tarihinden yaklaşık 3 ay sonra açılan bu davada ileri sürülen iddianın; dava konusu taşınmazları davalının mülkiyetine geçiren ihalenin usulsüzlüğüne yönelik bulunduğu ve temelde ihalenin fesih isteğini içerdiği açıktır.
Ortaklığın satış suretiyle giderilmesine ilişkin ilamların infazı için yapılan satışlarda da HUMK.nun 571. maddesi yoluyla İcra İflas Kanununun buna mahsus hükümleri uygulanır. Bu konuda icra tetkik merciine ait görev ortaklığın giderilmesi kararını veren ve satışı denetlemeye yetkili sulh hakimine aittir. Ayrıca bu tür satışlarda İcra İflas Kanununun 134 ve ilgili diğer maddeleri hükümlerinin uygulanacağı 13.4.1955 tarih, 5/8 sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme kararı gereği satış ile mülkiyeti alıcıya (davalıya) geçen taşınmazların onun adına tapuya tescil edilmiş olması fesih isteğinin incelenmesine engel değildir.
O halde, mahkemece görev yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir.
SONUÇ : Davalının temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 18.6.1984 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.