 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 1984/620
K: 1984/1786
T: 21.02.1984
DAVA : Taraflar arasında görülen davada;
Davacı hazine davalının tapusunun güneyinde kalan çekişmeli yerin denizden dolma olup devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunması gereken yerlerden olduğunu ileri sürerek davalının haklı bir nedene dayanmayan elatmasının önlenmesini istemiştir.
Davalı davanın reddini savunmuştur.
Mahkemede toplanan delillere göre 2805 sayılı yasa uyarınca davanın reddine karar vermiştir. karar süresi içinde davacı hazine tarafından duruşma isteği ile temyiz edilmiş isede duruşma isteği değer yönünden rededdilmekle dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü :
Karardan önce 21.3.1983 tarihinde yürürlüğe giren yasa ile imar ve gecekondu mevzuatına aykırı olarak yapılan yapılarla ilgili olarak yeni bir düzenleme getirilmiştir. Kanunun kapsamını belirleyen ikinci maddesinin B bendinde 6785 sayı imar kanununa ek 8. maddesi gereğince çıkartılan yönetmeliğin 1.03 maddesine giren yerlerdeki yapılarda bu yasa uygulamasına tabi olduğu hükme bağlanmıştır. Çekişmeli taşınmazın hükme dayanak yapılan krokide deniz kumluğu yönünden değişebilir nitelikte ve genişletilmeye elverişli yerlerden olması nedeniyle miktarı ile geçerli olması gereken davalı tapusunun kapsamı dışında ve denizden doldurulan alan içerisinde kaldığı anlaşılmaktadır. Yine aynı yasanın yıkılacak olanlar başlığı altındaki 18. maddesinin bendinde kıyı tamamına giren yerlerde gerçek kişiler veya hukuk tüzel kişilerine ait yapıların yıkılması öngörülmüştür.
Dosyanın içeriğinden davalıya ait tuğla fabrikasının kapasitesi istihdam ve üreti hacmi ile ülke ekonomisin katkısı ve sonuç olarak sınai tesis niteliğinde olup olmadığı kesin olarak belirtilmediği gibi bu tesisin ne kadar kısmının çekişmeli taşınmaz içerisinde kaldığı da anlaşılamamaktadır. Eksik inceleme ile olayda sağlıklı bir sonuca varılması mümkün değildir. Hal böyle olunca mahkemece açıklanan esaslar doğrultusunda yasanın 4. maddesinin N bendinde gösterilen kıyı tanımı da nazara alınarak araştırma ve inceleme yapılması muhafazası gerekip gerekmediği hususunda yetkili idari merciden karar alınması ve tüm delilerin birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi yazılı olduğu üzere davanın reddedilmesi isabetsizdir. Davalı hazinenin yerinde görülen temyiz itirazının kabulüyle hükmün belirtilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA 21.2.1984 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.