 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 1984/1754
K: 1984/1350
T: 13.02.1984
DAVA : Taraflar arasında görülen davada; davacı, tapu ile malik bulunduğu taşınmazına davalının haksız elatmasının önlenmesini istemiştir. Davalı, haricen 1927 senesinde satın aldığını, zilyet olduğunu, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın 766 sayılı Kanunun 32/C maddesi greğince reddine dair verdiği karar davacı taraından yasal sürede temyiz edilmekle; dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, tapulu taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Davacının paydaşı olduğu 1976 tarih, 22 nolu tapu kaydının nizalı yeri kapsadığı uygulama ile anlaşılmıştır. Davalı, dava konusu taşınmazın kök kayıt malikinin mirasçılarından Fatuli kızı Zinnet tarafından babası Yusuf'a haricen satıldığını, ancak bayii Zinnet'in ketmedilmesi nedeniyle tapuda paydaş olarak gözükmediğini savunmuştur. 766 sayılı Tapulama Yasasının 32/C maddesine giren bu savunma ancak kayıt malikinin mirasçıları ile kötü niyetle iktisapta bulunan kişilere karşı ileri sürülebilir. Taşınmazı tapu kaydına dayanarak iyiniyetle iktisap eden 3. kişiler bakımından tapu, iptale kadar geçerlidir. O halde, davalıdan, Tapulama yasasının 32/C maddesine değinen savunması yönünden bayii Fatuli kızı Zinnet'in kayıt maliklerinin mirasçısı olduğunu gösteren veraset belgesi istenilmesi, davacının, kayıt maliklerinin mirasçısı olup olmadığının veya tapudaki iktisabının iyiniyete dayanıp dayanmadığının araştırılması, böylece olayda 766 sayılı Yasanın 32/C maddesinin savunma yoluyla uygulama olanağı bulunup bulunmadığının saptanması ve hasıl olacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekir. Mahkemece, bu yönler üzerinde durulmayarak eksik inceleme ile davanın reddedilmesi isabetsizdir. Davacının temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle hükmün yukarda belirtilen nedenlerden ötürü HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 13.2.1984 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.