 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 1984/1385
K: 1984/1490
T: 16.02.1984
DAVA : Taraflar arasında görülen davada; davacı, kendisine ait 70 ada 24 sayılı parselin tapu miktar fazlası olarak kadastroca davalı Hazine adına tesbit edilen aynı ada 27 parsel sayılı taşınmazın, tesbite dayanak tapusu kapsamında kaldığını ve nizalı yerde kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği bulunduğunu ileri sürmüş, Hazine'ye ait tapunun iptali ile taşınmazın adına tescilini istemiştir. Davalı hazine, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu 27 parsel sayılı taşınmazın davacının dayandığı tapu kaydı kapsamında kaldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar süresinde davalı hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Davacı, kadastroca adına tesbit edilen 24 parsel nolu taşınmazına revizyon gören 24.10.1953 tarih, 163 ve 164 nolu tapuları kapsamında kalan bir kısım yerinin, bu kayıtlarının miktar fazlası olduğundan bahisle 27 parsel numarası ile davalı Hazine adına yapılan tesbitin iptali ile adına tescilini istemiştir. Davada tapu kayıtları dışında zilyetlik hukuksal nedenine de dayanılmıştır. Yapılan araştırma ve uygulama hükme yeterli değildir. yerel bilirkişi dayanak tapunun yol sınırı dışındaki yitik kişilere ait sınırları bilememiştir. Doğu ve batı sınırındaki taşınmazların gerçek kişilere ait olmasına karşın nizalı parselin bulunduğu güney sınırındaki 23 parselin Hazine'ye ait olduğu anlaşılmaktadır. bu nedenle davacı taşınmazının tüm sınırlarındaki taşınmazların dağıtıma tabi tutulduğu ve bu sınırın değişmez hale geldiği düşünülemez. Hal böyle olunca, davacının tapuları çevreyi iyi bilen yaşlı ve yansız kişiler arasından seçilecek bilirkişi veya bilirkişiler eli ile uygulanmalı, bilirkişilerin bilemeyecekleri sınırlar yönünden taraflara tanık dinletme olanağı tanınmalı ve uygulamada komşu parsellerin dayanak kayıtlarındanda yararlanılmalıdır.
Davacı tapusunun nizalı taşınmazı kapsamadığınıne saptanması halinde zilyetlik iddiası üzerinde de durularak 27 parselin yitik kişilerden tapu ile kalan yerlerden olduğunun anlaşılması halinde, Hazine'ye yasa gereğince kalan yerlerden olup, zilyetlik söz konusu olamaz ise de, yitik kişiden tapusuz olarak kalan yer bulunduğunun anlaşılması halinde ise, Hazine'nin taşınmaza usulen el koyup koymadığı saptanarak el koyma yok ise davacının kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile mülk edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılmalı ve hasıl olacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
Bu yönde bir araştırma ve uygulama yapılmadan eksik inceleme ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ : Davalının temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin harcın iadesine, 16.2.1984 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.