 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 1984/12250
K: 1984/12701
T: 29.11.1984
DAVA : Taraflar arasında görülen davada; davacılar 172 ve 263 parsellere revizyon gören tapu kayıtlarında kendi payları dışındaki diğer hisselerin icra takibi sonucu dava dışı Cumali'ye ihale olunduğunu, tescil merasimi ikmal edilmeden Cumali'nin başvurusu üzerine İcra memurluğunun Cumali yanında davalılara da açık arttırma ile satış yapıldığından bahisle tescil işlemi için tapuya yazı gönderildiğini ve 12.8.1972 tarihli bu yazı üzerine davalılara da pay verilmek suretiyle tescil yapıldığını, ihaleye katılmadıkları halde davalılar adına vaki tescilin paydaş sayısının artması nedeniyle menfaatlerini ihlal edeceğini ileri sürerek davalılara ait payların iptalini ve elatmalarının önlenmesini istemişlerdir.
Davalılar, ihalenin kesinleştiğini, davacıların dava açmakta yararları bulunmadığını bildirerek davanın reddine savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Karar süresinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Davacılar, tapulu taşınmazlarda kendilerine ait paylar dışındaki paylarını icra takibi sonucunda Cumali'ye ihale edildiğini, ancak ihale ile iktisapta bulunan Cumali'nin başvurusu üzerine tapuya yazılan yazıda davalılar da ihaleye katılmış gibi gösterildiğinden cebri icra konusu payların 3 paydaş adına tescil edildiğini ileri sürerek davalılar üzerindeki payların iptali ile asıl hak sahibi adına tescilini ve elatmanın önlenmesini istemişlerdir. Davalılar, davacıların davada hukuksal yararları bulunmadığını ve esasen davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
MK.nun 633. maddesi gereğince taşınmaz malların mülkiyeti cebri ihale ile aktisap edilebilir, ancak tescil merasimi tamamlanmadan temliki tasarrufta bulunulamaz. Dava konusu payların icraca davalıların kardeşi olan Cumali'ye ihale edildiği halde, adı geçenin icra memurluğuna verdiği dilekçe üzerine davalılar adına da pay tescili yapıldığı getirtilen icra dosyasından anlaşılmaktadır. Davacıların anılan paylar üzerinde mülkiyet hakları mevcut değilse de taşınmazın paydaşı bulunmaları itibariyle davada hukuksal yararları vardır. Ancak bu davada iptal ve tescil isteği yönünden ihaleden iktisapta bulunan Cumali'nin de hasım tutulması elatmanın önlenmesi isteği yönünden ise davacıların ellerinde bir kısım yer olup olmadığının ve paylarından yararlanmalarına davacılarca engel olunup olunmadığının saptanması zorunludur. Hal böyle olunca davacılara Cumali aleyhinde de dava açmaları için mehil verilmesi dava açtıkları takdirde bu dava ile birleştirilmesi çekişmeli taşınmazda paylarına karşılık davacılar elinde bir kısım yer bulunup bulunmadığının ve paylarından yararlanmalarının davalılarca engellenip engellenmediğinin araştırılması ve hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davalıların cebri ihaleye katılmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Davacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün belirtilen nedenlerden ötürü HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin harcın iadesine,29.11.1984 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.