 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 1984/11571
K: 1985/1181
T: 11.02.1985
DAVA : Mahalli Mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı Vakıf davasında dair karar davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR: Dava, Sümerbank Memurları Yardımlaşma Vakfının 973 - 979 yıllarına ait teftiş ve denetleme masraflarına katılma payı tutarı 885.343 liranın temerrüt tarihinden itibaren kanuni faizi ile birlikte tahsili isteminden ibarettir. Mahkemece bilirkişilerce tespit olunan 116.143.65 liranın davalıdan faizi ile birlikte tahsiline ve fazlaya ait talebin reddine karar verilmiş ve hüküm her iki taraf vekili tarafından temyiz olunmuştur.
M.K. nun 903 sayılı kanunla değişik 78. maddesi ve Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre kurulan Vakıflar hakkındaki tüzüğün 22. maddesi hükmünce, Vakıflar Genel Müdürlüğüne bilcümle Vakıflardan vakfın safi gelirinin yüzde beşi nispetinde teftiş ve denetleme masraflarına katılma payı alma hakkını tanımıştır. Davalı Vakıf Türk Ticaret Kanununun 468. maddesine göre kurulmuş bir Vakıf olmadığından, kendilerinden teftiş ve denetleme payı alınamıyacağı hakkındaki savunmayerinde değildir. kMahkemenin zamanaşımı nedeniyle davanın reddine dar verdiği hüküm evvelce bozulmuş ve bu mazmaya uyulmak taraflar lehine usuli kazanılmış hak doğmuş ve 1973 yılı teftiş ve denetleme payının müaccel hale glediği tarhi nazara alındıkta ve vakıf bu teftiş ve denetleme payı için bir kısmı ödeme yapmış bulunmakla, bu yıla ait teftiş ve denetleme payının müruru zamana uğradığının kabulü mümkün görülmmemşi olmakla vakfın bu cihete yönelik temyiz itirazı da yernide bulunmamaktadır.
Teftiş ve denetleme payının hesaplanmasına esas olan safi gelir, vafın iktisadi faaliyetinin sonunde elde edilen gayri safi gelirden, bu geliri elde etmek için yapılan zaruri masraflar düşülerek bulunur. Bu bakımdan vakfın gelirleri ile yapılan iktisaplar veya hükmen veya bağış yoluyla temellük edilen mal ve haklar vakfın gelirinde gösterilecektir. Ancak Vakfa gelir elde etmek üzere mal iktisap etmesi içinyapılan bağışlar bunun istisnasıdır. Bu sebeple bankanın vakfa yaptığı ödemelerin rapora alınamıyacağı ve üyelere yapılan ölüm, malullük ve emeklilik tazminatlarının safi gelirden düşüleceği hakkındaki bilirkişi mütalaası yerinde bulunmamaktadır. Vakıflar idaresinin ibraz ettiği gelir gider hesaplarına itiraz edilmemiş olmakla taraflar arasında bu hususta bir uyuşmazlık yoktur. İdarece yapılan teftiş ve denetleme masraflarına katılma payının hesabında, vakfın iktisadi faaliyetinin devamını sağlayan gelirin elde edilmesi için yapılan masraflar düşülerek safi gelir gözönünde tutulmuş olmakla bu miktara hükmedilmek gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ : Davalı vakfın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle son hükmün ve yukarıda belirtilen nedenlerle Vakıflar Genel Müdürlüğünün temyizi kabul olunarak onun lehine BOZULMASINA 11.2.1985 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.