Taraflar arasında görülen davada; davacı Hazine vekili, dilekçesinde, davalılar adına tapulamaca tescil edilen nizalı parsele revizyon gören tapu kaydının miktar fazlasının iptaliyle Hazine adına tesciline ve davalıların elatmalarının önlenmesine karar verilmesini istemiştir. davalı, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, Tapulama Yasasının 31. maddesine göre, 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçirilmiş olması nedeniyle davanın reddine dair verilen karar davacı tarafından yasal sürede temyiz edilmekle; dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:

Davacı Hazine, tapulama tesbitine esas olan kaydın gayri sabit hatlı olup, bu nedenle kapsamının miktarı ile geçerli olduğunu ileri sürerek kaydın miktar fazlasına ait kısmının iptalini istemiştir. Hazinenin dava konusu yerin, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve tescile tabi olmayan yerlerden olduğu hususunda bir iddiası bulunmadığı bir yana, nizalı yerin tarım arazisi olduğu saptanmıştır.

Bu durumda olayda, 766 sayılı Yasanın 3 1/2. maddesinin uygulanmasında bir isabetsizlik mevcut değildir, tesbitin kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında 31/2'de sözü edilen 10 yıllık süre geçtiği cihetle davanın reddi doğrudur. Hazine'nin temyiz itirazı yerinde değildir, reddiyle hükmün (ONANMASINA), Harçlar Kanununun değişik 13. maddesinin (J) bendi gereğince Hazine'den harç alınmasına yer olmadığına, 15.10.1984 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Diğer Bölümlerimiz +
Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini

Yargıtay Kararları 2007 2006 2005 2004 2003 2002 2001 1999 1998 1997 1996 1995 1994 1993 1992 1991 1990 1989 1988 1987 1986 1985 1984 1983 1982 1981 1980 1979 1978 1977 1976 1975 1974 1973 1927-1972