 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
1. Ceza Dairesi
E: 1984/762
K: 1984/1755
T: 25.04.1984
DAVA : Teşekkül vücuda getirerek yurt dışına uyuşturucu maddelerden eroin ihracına teşebbüs etmekten sanıklar Dursun, Hüsamettin Kaya, Haluk, ihsan ve Mehmet'in yapılan yargılamaları sonunda TCK.nun 403/3-4, 59, 403/1-2-5-7-son ve 59. maddeleri gereğince sanıklar Dursun ve İhsan'ın sekizen sene dörder ay ağır hapis, 290.083'er lira ağır para, diğer sanıkların müebbet ağır hapis cezasiyle mahkumiyetlerine, haklarında 31, 33. maddelerin tatbikine, Hüsamettin, Mehmet ve Kaya'nın menkul ve gayrimenkul mallarının müsaderesine dair (.......) 4. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 7.11.1983 gün ve 1981/208 Esas, 1983/317 karar sayılı hükmün sanıklar Hüsamettin, Kaya, Haluk ve Mehmet haklarında kendiliğinden temyize tabi olduğu gibi süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanıklar tarafından istenilmiş, şartı yerine getirilmiş ve sanıklar Hüsamettin, Kaya ve Haluk yönünden duruşmalı inceleme yapılması talep edilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle,
Kayden 1.1.1934 tashih doğumlu sanık Dursun'un doğum tarihinin hüküm başlığında 1.1.1939 olarak gösterilmesi ve buna göre getirtilen sabıkasızlık yazısıyla yetinilmesi, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni sayılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanan kanıtlara, hükmün dayandığı gerekçe ve takdire göre, sanıklar Dursun ve İhsan'ın sübuta ve TCK.nun 404/son maddesinin uygulanmamasının isabetsizliğine ait temyiz itirazlarının ve vekillerinin duruşmalı inceleme sırasındaki aynı hususları değinen savunmalarının reddiyle haklarındaki hükmün tebliğname ve mütalaa gibi ONANMASINA, depo paralarının gelir kaydına,
Sanıklar Hüsamettin, Mehmet, Kaya ve Haluk'un haklarındaki temyize gelince,
14.8.1981 günlü üst arama tutanağı içeriğinden üzerinden ehliyeti alınmış olduğu anlaşılan Haluk'un şoför ehliyetinin suç tarihinde geçerli olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre hakkında 6085 sayılı Yasanın 60/E maddesi uyarınca işlem yapılması gerektiğinin düşünülmemesi, iştirak halinde suç işleyen sanıklardan yargılama giderinin müteselsilen yerine müştereken alınmamsına karar verilmesi karşı temyiz olmadığından ve hükmün esasını oluşturan kısa kararda suç konusu maddenin müsaderesine karar verilmiş olmasına göre gerekçeli kararda bu hususun gösterilmemesi sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Toplanıp karar yerinde tartışılan kanıtlara, gerekçe ve takdire nazaran sair itirazlar yerinde olmadığından reddine,
Ancak;
TCK.nun 403. maddesiyle uyuşturucu maddeleri imal, ihraç ve ithal suçlarında kalkışma derecesinde kalan eylem dahi tamamlanmış suç gibi cezalandırılmış, kalkışmanın eksik, ya da tam olması arasında bir fark gözetilmemiş bulunmasına ve kalkışmanın var olabilmesi için ise suçun hazırlık hareketlerinin aşılıp yapıcı davranışlara (icrai hareketlere) aşlanılması ve dış etkenler nedeniyle yapıcı davranışların engellenmesi veya sonucun meydana gelmemesinin gerekmesine şayet bu aşama açıkça ortaya çıkmamış ise kalkışmanın teşebbüsün söz konusu olmıyacağına göre, ertesi gün yurt dışına sefer yapacak olan Denizcilik Bankası deniz Nakliyatına ait Akdeniz yolcu vapurunda kumanyacı yardımcılığı ile görevli sanık Haluk'a ait kamaradaki dolaba, aralarında İtalya'ya ihraç hususunda önceden anlaştıkları suç konusu eroini saklayan sanıkların yanlarındaki eşyayı yasal olarak deklare zorunluluğunda bulundukları zamana kadarki süre zarfında elde edilen eroini yok ederek ihraca kalkışma suçundan vazgeçmeleri halinde suçun ihraca kalkışma olarak nitelendirilemiyeceği cihetle (Deklare) işlemlerinin bitirilip bitirilmediğinden ve gümrük idaresince Akdeniz gemisinin gümrük alanı içine alınıp gümrük kontrolüne başlanıp başlanmadığının araştırılması, gümrük alanına alınması veya deklare işleminin bitirildiğinin saptanması halinde, ihraca ilişkin yapıcı davranışlara başlanmış olacağından bu takdirde teşekkül halinde eroin ihracına kalkışmaktan aksi halde ise teşekkül halinde nakletmekten hüküm kurulması gerekeceği düşünülmeden eksik soruşturma ve yazılı gerekçe ile sanıkların TCK.nun 403/1-2-5. maddeleri uyarınca cezalandırılmalarına karar verilmesi,
Yasaya aykırı ve temyiz itirazları ile müdafiilerinin duruşmalı inceleme sırasındaki savunmaları bu itibarla yerinde görüldüğünden kendiliğinden de temyize tabi hükmün CMUK.nun 321. maddesi uyarınca tebliğname ve mütalaa hilafına BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi.